02 Ocak 2012

Bediüzzaman'ı Hz.Mehdi Olarak Düşünenler...


O devirde herkes şeyhini, mesela Süleymanlı kardeşler, Süleyman Hilmi Tunahan’ı Hz. Mehdi (as) bilirler. Ona uygun açıklamalar yaparlar. Buna saygı duyulur. 

Mesela Menzil cemaati de bir ara Hoca efendiyi, Muhammed Raşit Erol Hazretlerini Hz. Mehdi (as) biliyordu. O sonradan söyledi; “Ben Hz. Mehdi (as) değilim” dedi, açıkça söyledi. 

Süleyman Hilmi Tunahan da dedi “2010 yıllarında” Hz. Mehdi (as)’ın belli olacağını, belli olmaya başlayacağını söylüyor. “2010’lardan sonra bir İslamiyet’in hakimiyeti olacak” ve Mehdiyete zemin hazırladıklarını söylüyor. 

Dolayısıyla Bediüzzaman’ı o kapalı camia sistemi içerisinde Hz. Mehdi (as) olarak görmüş olabilir kardeşlerimiz. Bediüzzaman da diyor, yani neden böyle bir hataya düştüklerini de anlatıyor.“Hz. Mehdi (as)” diyor, “üç vazifeyi birden yapacak” diyor, “ben bir vazifeyi, bir cihette yaptım” diyor. “O geldiğinde üç vazifeyi de aynı anda yapacak” diyor. 

“Benim zamanım bu üç vazifeyi yapmaya müsait değil” diyor. Her yönden müsait değil. “Ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde Risale-i Nur’un asıl sahipleri, Hz. Mehdi (as) ve şakirtleri gelir. Bu daireyi genişletir, bu tomurcuklar sümbüllenir, biz de kabrimizde seyredip Allah’a şükrederiz.” diyor. 

Şimdi Nur talebesiyse adam Risale-i Nur’a inanması lazım. “Yok arkadaş ben inanmıyorum, Bediüzzaman burada yalan söyledi, takiyye yaptı, gerçeğiyle Hz. Mehdi (as)’dır. Bediüzzaman’ın yüzlerce Hz. Mehdi (as) ile ilgili açıklamalarının hepsi tamamıyla yalandır. Hepsi taktiktir, oyun oynamıştır, Müslümanları aldatmıştır” diyorsa, ben de ona “Allah’tan kork” derim, ne diyeyim? 

Yani Müslüman, muttaki büyük bir alime Kuran ayetleriyle, hadislerle, Peygamberin hadisleriyle, kapsamlı, yüzlerce sayfa yalan söylediğini söylemek, benim kanaatimce ahlaksızlıktır. Başka bir şey değil. Ve iftiradır, başka bir anlamı olmaz. Yani “bütün sözleri yalandır Bediüzzaman’ın” demesi. 

Diyor ki Bediüzzaman mesela “Ben seyyid değilim” diyor. “Yok, yalan söylüyor” diyor. Diyor ki “eğer bir kişi seyyid değilken, ben seyyidim derse harama girer” diyor. Ve “ben bunu bilerek diyorum ki” diyor, “ ben seyyid değilim.” Yani “aleni olarak, teknik açıdan ispat edeceğim bir doküman yok, belge yok. Buna dayalı olarak da söylüyorum ben seyyid değilim” diyor. “Yok yalan söylüyor” diyorlar. “Hz. Mehdi (as) değilim” diyor. “Yok yine yalan söylüyor” diyor. 

Peki doğru olan kısımları neresi Risale-i Nur’un o zaman? Tamamı doğru Risale’nin!

Terbiyesizlik yapmayacaksınız, niye yalan söylesin. Bir tek Allah’tan korkan bir insan. Otuz yıl hapislerde yatmış, delikanlı olduğu için, yiğit olduğu için, korkusuz olduğu için. Sizden mi korkacak da yalan söyleyecek? Niye çekinsin? “Mahkemelerde çekindi, ondan öyle yalan söyledi” diyorlar. 

Mahkemeye çıkmış diyormuş, “Ben Hz. Mehdi (as) değilim” deyince, mahkeme onu beraat ettirecekmiş. “Hz. Mehdi (as)’im” de derse hapse girecekmiş. Hapisten çekinen bir insan mı? Otuz yıl niye yattı o zaman? Değil mi? Hapisten çekinen adam hiç yatmaz, otuz yıl yatmaz, sürekli yalan söyler kurtarır kendini. Doğru bildiği ne varsa söylüyor. Niye yalan söylesin? 

Neden Hz. Mehdi (as) olmadığını detay detay, ince ince, hadislerle, Kuran ayetleriyle çok kapsamlı anlatmış? İleride geleceğini de Hz. Mehdi (as)’in çok kapsamlı anlatıyor. 

Sahtekarlığa gerek yok ama bilgisizliğinden, cahilliğinden anlayamayanları ben tenzih ediyorum. İyi niyetle anlayamayanları tenzih ediyorum. Ama Bediüzzaman’ı çok kapsamlı yalancı olarak göstermek, çok büyük bir ahlaksızlık, şerefsizliktir ve namussuzluktur, edepsizliktir, başka bir şey değil. Çok karaktersizce bir hareket olur.

Diyor ki Bediüzzaman: “Birincisi : Ahirde iki vazife, gerçi hakikat noktasında birinci vazife derecesinde değiller; fakat hilafet-i Muhammediye (A.S.M.) ve İttihad-ı İslâm, avamda ve ehl-i siyasette, hususan bu asrın efkârında o birinci vazifeden bin derece geniş görünüyor.” Cübbeli mesela onları anlatırken, hep siyaset yönünden düşünüyorlar veyahut saltanat yönünden düşünüyorlar. Tebliğ yönünün ilk aşamasını görmüyorlar. “Çıktımı belli olması lazım zaten” diyor, siyaset yönünde çıkacağı için, saltanat yönünde çıkacağı için

Halbuki ilk çıktığında siyaset ve saltanat üzerinde çıkmıyor. İman hakikatlerini anlatarak çıkıyor. Darwinizm, materyalizmi ezerek, Kuran’ın sırlarını anlatarak, iman hakikatlerine ağırlık veren bir üslubu oluyor. 

“Gerçi her asırda hidayet edici bir nevi Mehdi ve müceddit geliyor ve gelmiş,”  Her zaman gelmiş diyor Mehdi ve müceddit, her asırda. “fakat her biri üç vazifeden birisini” “Ya siyaset, ya saltanat, ya diyanet yönünde yapmış” diyor. Mesela “ben geldim diyanet yönünde tebliğ yaptım” diyor. “İman hakikatleri anlattım, Mehdiyi Abbasi siyaset yönünde yaptı” diyor. 

Mesela Kanuni Sultan Süleyman geliyor, saltanat yönünde yapıyor, bir nevi.“fakat her biri üç vazifeden birisini bir cihetle” “birini yapmıştır” diyor.

Bende meselaiman hakikatlerini anlattım, bir cihette anlattım” diyor. Mesela Mehdiyi Abbasi geliyor siyaset yönünde bir cihette yapıyor, bunu küçük bir bölgede yapmış oluyor. Yani siyaset bütün dünyayı kaplamıyor. Küçük bir çapta oluyor. Mesela Bediüzzaman yapıyor Türkiye çapında veyahut işte belirli bir bölge içerisinde oluyor. Dar bir bölgede oluyor.

“Gerçi her asırda hidayet edici bir nevi Mehdi ve müceddid geliyor ve gelmiş, fakat her biri üç vazifeden birisini bir cihetle yapması itibarıyla, âhirzamanın büyük Mehdisi unvanını almamışlar.” “Hiçbiri büyük Hz. Mehdi (as) değildir” diyor. Kendisi de dahil olmak üzere Bediüzzaman söylüyor. Ne Mehdiyi Abbasi, ne İmamı Rabbani, ne Abdülkadir Geylani” diyor Bediüzzaman “ne ben, hiçbirimiz üç vazifeyi birden, tam dünya çapında yapmış değiliz” diyor. 

“Dolayısıyla ahir zamanın büyük mehdisi unvanını hiçbirimiz almadık diyor.” Ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi (as) bu unvanı alacak” diyor. “Bütün dünyayı etkileyeceği için hem diyanet, hem siyaset, hem saltanat aleminde hepsini yapacağı için ve bir cihette değil, her cihette yapacağı için ahir zamanın büyük mehdi unvanı onundur” diyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "27 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder