28 Kasım 2012

Hz Mehdi (as) Döneminde Kutsal Emanetler Bulunacak!



 “Beyt-ül Mukaddes’in hazinelerini, Tabut-u Sekine’yi”, Tabut-u Sekine-kutsal sandığı buluyor. Bakın, “Ben-i İsrail’in sofrasını” buluyor. “Levhaların madenlerini” buluyor. Gerçek Tevrat levhalarını buluyor. Gerçek Tevrat levhalar bulununca, Musevi’lerin çok büyük bir bölümü ekseriyetle Müslüman oluyorlar. Orijinal Tevrat. Yani Hz. Musa (a.s)’a gelen orijinal Tevrat levhalarını buluyor. Onun saklanması normal. Çünkü Allah onu özellikle taş levha üzerine nakşediyor Cenab-ı Allah, taş levha. Taş niçin yapılır? Muhafaza için. Bozulmadan kalsın diye, inşaAllah. “Hz. Âdem (a.s)’ın cübbesini” kim bilir kaç yıllık bozulmadan saklanmış Hz. Âdem (a.s)’ın cübbesi. “Hz. Süleyman (a.s)’ın minberini” minberinin parçaları. Asası, Hz. Süleyman’ın (a.s) asası. Biliyorsunuz parçalandı asası, parçası onun.  “Allah’ın Ben-i İsrail’e gönderdiği süt kadar beyaz olan eldivenleri” bu ayrı bir şey. Mesela bu bilinmiyor. Mason’larda bu beyaz eldiven, Masonlukta kutsaldır biliyorsunuz. Bütün Masonlar beyaz eldiven giyerler.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hz Mehdi (as) Evinde Sedirinde İdare Eder Dünyayı!



“Hz. Mehdi (a.s), bütün haramların helal sayıldığı büyük bir fitneden sonra çıkacaktır”. İslam öyle bir hale gelmiş ki, Kuran’ın hükümleri tam tersine çevrilmiş. Bediüzzaman da bunu söylüyor, “onsan sonra çıkacaktır” diyor. “Hilafet” yani bütün İslam âleminin liderliği, “ona evinde otururken gelecek” hep evinde. Hz. Mehdi (a.s) hep evindedir. Bakın dikkat ederseniz hep evindedir. Biatlar evinde, sohbet evinde “sedirinden idare eder dünyayı” diyor.

 Mütevazı Hz. Mehdi (a.s). Ama bir sözünü iki etmiyorlar Hz. Mehdi (a.s), bir şey söyledi mi bitiyor. Mesela diyor ki, farz edelim Irak fakirse, “orayı bütün Müslümanlar ihya etsin” diyor. Bitti. Bir kelimeyle konu bitiyor, uzamıyor. Yani bürokratik engel kalmıyor, doğrudan yapılıyor faaliyet. “Hilafet, Müslümanların liderliği ona evinde otururken gelecek ve devrinde, yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır.” Yani insanlar en hayırlı onu bileklerdir, en çok onu seviyorlar dünyada, bütün dünyada.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hz Mehdi (as)'ı Aramak Sünnettir'


“Hz. Mehdi (a.s) çıkmadan önce, milletler arasında ticaret ve yollar kesilecek.” Şimdi Suriye ile yollar kesildi. Daha önce de Irak’la yollar kesilmişti, ticaret durmuştu Irak’la. Şimdi Suriye ticareti durdu. Bir ara Libya’yla ticaret durdu biliyorsunuz. “Ticaret ve yollar kesilecek.” PKK yol kesiyor, Saddam’ın adamları yol kesiyordu daha önce. Suriye’ye gidiyorsun, tırların yolu kesiliyor, insanların yolu kesiliyor, insanlar kaçırılıyor, aynısı. “İnsanlar arasında fitneler çoğalacaktır. Muhtelif ülkelerden birçok âlim birbirinden habersiz şekilde” organize olmamışlar, her biri ayrı, “Hz. Mehdi (a.s)’ı aramak üzere yollara çıkacak.” Mesela bir grup ayrı yola çıkmış, bir grup ayrı yola çıkmış, Hz. Mehdi (a.s)’ı arıyorlar. Hz. Mehdi (a.s)’ı aramanın da sünnet olduğunu buradan anlıyoruz. Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünneti, arayacağız. Yani hadiste tavsiye etmiş.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Ahir Zamanda Müslümanlar Ümmet Ümmet diye Bağıracaklar!


 “Üç bayrak altında yedi bayrak taşıyanlar, mücadele eder” diyor, “alametleri ‘ümmet ümmet’ şeklinde bağırmalarıdır.” Yani “Müslüman’lar ümmet olsunlar, İttihad-ı İslam olsun” diye bağıracaklar diyor. Çünkü o zaman daha ümmet olmamış. Hâlbuki bak eğer İslam, Hz. Mehdi (a.s) daha önce gelmiş olsa zaten ümmet olarak yaşadı insanlar. Osmanlı döneminde. Hz. Mehdi (a.s)’ın gelmediğini anlıyoruz. “Ümmet ümmet” demeleri için, İslam’ın başsız, Müslüman’ların dağılmış olmaları gerekiyor. İlk defa şu an oldu o. Ve o yüzden de Müslüman’lar “Ümmet ümmet” diye bağırıyorlar. “Ahir zamanda Müslüman’lar ‘Ümmet ümmet’ diye bağıracaklar” diyor Peygamberimiz (s.a.v.).

Yani “ İttihad-ı İslam, Müslüman’lar birleşsin, ümmet olsunlar, toplansınlar diye bağıracaklar” diyor. “Her bir bayrağı taşıyan, mülkün kendisinin olacağı ümidini taşırken” herkes kendini Hz. Mehdi (a.s) zannederken” diyor, çok manidar Peygamber Efendimiz (s.a.v.) nasıl anlatıyor, “her bir bayrağı taşıyan” diyor. Çünkü hepsinin bayrağı var dikkat ederseniz. Hepsinin bayrağı var. Bayrağı olmayan bir cemaat yok, topluluk yok.  Eline bayrağı alan ortaya çıkıyor. “Her bir bayrağı taşıyan mülkün kendisinin olacağı ümidini taşırken” yani kendisinin Hz. Mehdi (a.s) olacağı, mülkün hükümranlığın, hâkimiyetin kendisine ait olacağını zannederken, çünkü en küçük bir cemaatin bile liderleri hep bayraklı ve hep Hz. Mehdi (a.s) zannediyor hocalarını değil mi?

Açın bakın Facebook’a. Böyle padişah koltuğu gibi koltuk yaptırıyorlar kendilerine, sütunlar falan, görkemli şekilde o arkadaşı orada oturuyorlar, sünnet çocuğu gibi süslüyorlar, arkaya da bir bayrak. Kim bu? diyorsun. ‘Nasıl anlamazsın bayrağı baksana’ diyor adam ‘ihtişamdan anlamıyor musun işte mülkün sahibi’ diyor. Peygamberimiz (s.a.v.) ne diyor; “her bir bayrağı taşıyan, mülkün kendisinin olacağı ümidini taşırken” Müslümanlar paramparça olmuşlar, “her biri kendini Hz. Mehdi (a.s) zannederken” diyor, Hz. Mehdi (a.s)  çıkacak.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Bütün Peygamberlerde Müthiş Hz Mehdi (as) Sevgisi Var!


“Semadan bir münadi” yani radyo ve televizyondan duyulan bir ses, “Ey insanlar! Muhakkak Allah-u Teâlâ size zalimleri, münafıkları” yobaz takımını “ve onlara uyanları menetmiş” yani, durdurdu diyor Allah, artık pislik yapamayacaklar diyor. “Ve size ümmet-i Muhammed’in en hayırlısı olan ve Mekke’de bulunan Hz. Mehdi (a.s)’ı reis kılmıştır, ona katılınız diyecektir” diyor. Peygamberimiz (s.a.v.)’e soruyorlar, Peygamberimiz (s.a.v.) bunu anlatınca, bakın sahabeler sürekli Hz. Mehdi (a.s) muhabbetindeler. En sevdikleri muhabbetlerden bir tanesi Hz. Mehdi (a.s) konusu. Nerede görseler Hz. Mehdi (a.s)’ı soruyorlar Peygamberimiz (s.a.v.)’e o devirde.

 Peygamberimiz (s.a.v.)’de ve bütün Peygamberlerde müthiş bir Hz. Mehdi (a.s) sevgisi vardır, sahabelerde de. Her gün soruyorlarmış, her gün; “Hz. Mehdi (a.s) ne yapacak, nasıl olacak, ahir zaman nasıl olacak?” diye sürekli soruyorlar. Sahabe tarafından, “Ya Resulullah Hz. Mehdi (a.s) nasıl bilinecek?” diyorlar. Belki yüz kere anlatıyor Peygamber (s.a.v.) ama yine doymuyorlar Allahu Âlem. Duymayanlar oluyor veyahut. “Peygamberimiz (sav) de ‘o benim neslimdendir, boyu posu sanki Ben-i İsrail ricalindendir”.

Yani, “Musevilere benzer” diyor. Musevilerin görünümündedir, Ben-i İsrail görünümündedir. “Yüzü, parlayan yıldız gibi nurludur.” Yüzü parlaktır diyor ve nurludur. “Yanağında bir nişan vardır” ben. “Yaklaşık kırk yaşlarındadır” diyor Peygamberimiz (s.a.v.).

“Masum insanlar katloluncaya kadar, Hz. Mehdi (a.s) çıkmayacaktır.” Mesela Suriye’de mazlum, tertemiz genç kızlar, çocuklar, mazlumlar her gün şehit ediliyor. Kamyon çocuk toplanıyor. “Masum insanlar katloluncaya kadar, Hz. Mehdi (a.s) çıkmayacak ve bu katliamlarla yerde ve göktekiler artık tahammül edemez bir hale geldiğinde” yani anarşi, terör ayrı bir hale geliyor ki, artık yeter diyorlar, “tahammül edilemez bir hale geldiğinde Hz. Mehdi (a.s) zuhur edecektir.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

27 Kasım 2012

Ahir Zamanın Bir Faslındayız!


 Ahir zamanın bir faslındayız. Ahir zaman bütün hızıyla devam ediyor. Cenab-ı Allah kendine, Mehdisine, Hz. İsa Mesih (a.s)’a, İttihad-ı İslam’a her gün dikkat çekiyor. Her gün Cenab-ı Allah “bana dönün” diyor. “Ben varım, birim” diyor. “Bütün güç benim elimde, her şeyi yaratan benim” diyor. “Dünyaya İslam ahlakını hakim edeceğim” diyor, Cenab-ı Allah. “Bunu görüp bileceksiniz” diyor. Ayette de var; “Kendi vücutlarınızda, dış ufukta ve afakta Allah size ayetlerini gösterecek. Siz de görüp bilip tanıyacaksınız” diyor. Hem Hz. Mehdi (a.s)’ı, hem Hz. İsa (a.s)’ı göreceğiz ve bilip tanıyacağız, hem İttihad-ı İslam’ı göreceğiz.
Başbakanımız ne dedi? Helal olsun. “Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılacağız” dedi, elhamdülillah. Tam Hz. Mehdi (a.s) ağzı, tam Hz. Mehdi (a.s) talebesi sözü. Hadislerde geçen konu; Hz. Mehdi (a.s)’ın Şam’da namaz kılması. MaşaAllah, “Şam’da namaz kılacağız yakın bir zamanda” diyor. Çünkü Şam deccalın elinde şu an.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Şeyh Nazım Hocamız Programımızı Beğenerek Seyrediyormuş!


ADNAN OKTAR: Şeyhimiz daha genç, ben anlatamıyorum olayı. 88, daha dur, Bismillah. Ancak 100 yaşına gelecek de, deriz ki hakikaten acaba yaşlılığa doğru gider mi? Ki o bile genç daha. 120’den sonra yaşlı diyebiliriz. Onun için Şeyhimize uzun ömür diliyoruz Allah’tan. Sağlık, sıhhat, afiyet diliyoruz. Bizi seyrediyormuş. Sizleri de çok seviyor, hepinizi tanıyor.

DİDEM ÜRER: Biz de onu çok seviyoruz. MaşaAllah.

ADNAN OKTAR: Siz de onu çok seviyorsunuz?

DİDEM ÜRER: Evet, canımız bizim.

ADNAN OKTAR: Tabii, hepimizin canı. Şeyh Bahattin Efendi söyledi -ellerinden öpüyorum; çok değerli, büyük bir mürşit. Çok değerli bir Hocamız- “programı seyrediyor, çok beğeniyor. Hanım talebeleriniz çok sevgiyle değerlendiriyor” dedi, inşaAllah. “Ailem de seyrediyor” dedi. Hanımlar, Hocamızın ailesindeki kişiler. Bayağı seviyorlarmış. Bizler de Şeyhimizi tabii çok çok fazla seviyoruz.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hz Mehdi (as)'ın olmaması İslam Alemini bu hale getiriyor!


ADNAN OKTAR: Hz. Mehdi (a.s)’ın olmaması İslam alemini bu hale getiriyor özetle bunu söyleyecek. Müslümanların başının olmaması bunu meydana getiriyor. Başsız Müslüman beyin olmamış oluyor o zaman başında. Beyin olmayan bir beden olmuş oluyor. O zaman anarşi meydana geliyor vücutta. Vücut kendi kendini yemeye başlıyor. Şimdi o filmi seyretmeyen kimse kalmaz dünyada. Yani hepsi seyreder profesörü, doktoru bilmem neyi falan. Kimsenin kale almayacağı bir filmi dünyanın en ünlü filmi haline getirdiler. Çünkü başlarında adam yok, başlarında insan yok, başlarında Hz. Mehdi (a.s) yok. “Hz. Mehdi (a.s)’ı öldürdük diyorlar mezara koyduk” diyorlar. İsa Mesih (a.s)’ı da baş edememişler “onu da öldürdük” diyorlar.“O da öldü, oda mezarda” diyorlar.

 Bunların istediği Hz. Mehdi (a.s) da ikisi de mezarda. İsa Mesih (a.s)’ı da mezarda olarak seviyorlar. Canlı olarak istemiyorlar karşılarda, Hz. Mehdi (a.s)’ı da istemiyorlar canlı olarak, mezarda olursa kabul ediyorlar. Şiiler de ne yapıyorlar? “O da kuyunun içinde” diyor. “Kuyunun içinden nasıl oluyor?” diyoruz.“Kuyudan çıkıyor, işte görüntü olarak evlere giriyor.” diyor. “Işık olarak geliyor.” diyor, “ses olarak geliyor.” diyor. Beden olarak istemiyorlar, hep ittifak halindeler. Mesela Cübbeli “300 yıl sonra gelsin” diyor “öbürüde geç kaldı” diyor.İsmail Mutlu.


ADNAN OKTAR: Bak, “ehli sünnetim, alimim” diyor. “Bediüzzaman’ın talebesiyim” diyor. Risale-i Nur satışı yapıyor bu adam. Risale-i Nur Külliyatı’nı su gibi bildiğini söylüyor. Mehdi konusuna bakış açıcı alaycı, küçümser ve kale almayan bir kafada kendince.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

İran Darwinist Materyalist bir Devlet mi?


 “İran’ın Darwinist materyalist bir devlet olduğu sonucuna nasıl vardınız? Eğer öyle olsaydı Oktar Bey’in kitapları burada çevrilip yayınlanmazdı. Ayrıca öyle bir durum varsa, ben kendi ajansım aracılığıyla bu duruma karşı çıkarak düzeltirdim ve bunu durduracağıma da eminim. Lütfen belge gönderin. Eğer bunu ispat edebilirseniz bilin ki, ortadan kaldırabilecek sistematik bir hatadır. Film bu kadar yaygınlaşmışken, ne yapmamız gerekir? Artık duyuldu herkes biliyor. Müslüman ülkelerde protestolar da İslam birliğinin bir yönü olarak görüyorlarmış.  Tüm Müslümanlar ittifak olduğu mantığıyla.”

Şimdi baştan başlayalım; “İran’ın Darwinist materyalist bir devlet olduğu sonucuna nasıl vardınız? Lütfen belge gönderin?” Tamam ortaokul lise üniversite biyoloji kitaplarını alsın. Bir; belgelerle çaka çaka dolu olduğunu görecekler. Darwinizmin materyalizmin ne kadar ciddi kararlı ve kapsamlı işlendiğini göreceksin. İki; İran’da Darwinizm materyalizm aleyhine her hangi bir okul her hangi bir yapılanma çalışma var mı? Bu da yok. Bizzat Ayetullah’ların yazdığı kitaplar Darwinist, dini eserler Darwinist. Belge olarak bunları gösterebiliriz. Darwinizmin aleyhinde İran’da her hangi bir çalışma olmuş mu? Her hangi bir müze, her hangi bir bilimsel bir toplantı, Darwinizmin yanlış olduğu anlatan otuz yıldan beri kırk yıldan beri elli yıldan beri Darwinizmin aleyhine İran’da her hangi bir tek bir toplantı olmuş mu, tek bir bilimsel çalışma olmuş mu, tek bir bilimsel eser var mı, devletin bu yönde her hangi bir teşviki var mı?

 Bunlara bakarsa kardeşimiz, konuyu çok kapsamlı anlayacaktır ki, İran’ın dış ülkelerde de Darwinizm materyalizm aleyhinde faaliyet yapması gerekir. Çünkü madem İslam devleti, madem bağımsız rahat,  gücünü imkanını göstermesi lazım. Bir müzenin kuruluşu ne kadara mal olur. Çok ucuza malolur. Nihayet bir yer kiralayacaklar. Elli tane fosil koysalar bitti. İran böyle bir şey yapmış mı? Yapmaya niyeti var mı? Yok. Ve asla da yapmaz. Bütün İslam ülkelerinde Darwinizm hakim. İran’ın her hangi bir faaliyeti olmuş mu? Yok. Peki İttihad-ı İslam için Şii-Alevi-Sünni hep beraber olalım, Vahabi beraber olalım dediği açıklama bir yazı var mı? Beyan var mı? Yok. Mehdilik konusunda da halkla alay eder gibi bir üslup var. Herkesin evine ışık olarak giriyor, görüntü olarak giriyor, ses olarak giriyor, dolayısıyla Hz. Mehdi (a.s)’ı beklemeye gerek yok imajı veriliyor.  Bu durum çok vahimdir. Bunun anlaşılmayacak bir yönü yok. Bunu kardeşimiz tek başına düzelteceğini zannetmiyorum. Ama inşaAllah girişimde bulunur, sevabını alır.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Abdullah Öcalan'ın Mahkeme İfadesi!


Abdullah Öcalan diyor ki Yunanistan için, Yunan hükümeti için (Abdullah Öcalan’ın mahkeme ifadesi); ”Yunanistan ta baştan beri bize çok destek verdi. Kamplar kurduk Yunanistan’da. Maddi desteğini Yunanistan esirgemedi. Teknik konularda yardımcı oldu” diyor. Teknik konu nedir? PKK’nın teknik konusu ne olabilir? Dozer kullanmayı öğretmiyorlar tabii ki. “Sabotaj ve orman yakma eğitimlerini bize Yunan istihbaratı verdi” diyor. Yunan gizli servisi. Diyor ki Abdullah Öcalan ifadesinde; “Yunanistan ayrıca, Türkiye’de işlemiş oldukları terör suçları nedeniyle adli takip ve soruşturmadan kaçarak ülkelerine sığınan teröristlere,” burada PKK’lı mesela cinayet işliyor veya bir yeri bombalıyor, Yunanistan’a kaçıyor, “siyasi sığınma, kamp ortamı sağlama, silahlı eğitim sağlık hizmeti verme ve barınma imkanı gibi kolaylıklar sunuyor Yunanistan.”

 Abdullah Öcalan’ın mahkemedeki resmi ifadesi. Terör örgütü Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde rahatça faaliyet gösterebiliyormuş. Bu sırf Yunanistan. İngiltere, Hollanda Fransa... Mesela bak, “Fransa’da” diyor Abdullah Öcalan, “özellikle sivil toplum kuruluşları çok destek oldu. Orada yaşayan Kürtlerden iyi bağış toplarız” diyor. “Fransa’da PKK’nın radyoları ve dergileri bulunuyor” diyor. Hollanda için diyor ki; “Hollanda bizim üstlenme ve eğitim alanımızdır.” Hollanda. Biliniyor, PKK’nın. “En çok destek ve para bulduğumuz ülkedir.” “(Sözde) Bu sürgünde Kürt parlamentosu bu ülkede toplandı” diyor. Kürt parlamentosu topluyorlar. Sahte bir yapılanma. “Ayrıca Hollanda’da PKK’nın istihbarat bürosu bulunuyor. PKK’nın yan kuruluşlarının da Amsterdam’da bürosu bulunuyor” diyor.

Abdullah Öcalan İngiltere ile ilgili diyor ki; “Bizim konumuza en akıllı yaklaşan İngiltere’dir. Bazı lordlar benimle görüşüp ‘sizi destekliyoruz’” dediler. İngiltere’ de. Lordlar Kamarası üyesi İngiliz lordlar ki asıl dünyayı yönlendirenler İngilizlerdir zaten; İngiliz istihbaratı ve İngiliz derin devletidir. “Bazı İngiliz milletvekilleri Şam’da Apo’yla görüştü. Bu ülkede birçok gazete ve dergi PKK adına çalışıyor. Bazı İngiliz gazetecilerin Kuzey Irak’ta PKK için kulelik yaptığı belirlendi. PKK’nın Avrupa temsilcisi Kani Yılmaz İngiliz parlamentosunda PKK’yı anlattı.” Parlamentoda konuşma yapıyor, İngiliz parlamentosunda. PKK’yı övüyor, PKK propagandası yapıyor. Adamlar da alkışlarla dinliyorlar. Buradaki ekibin tamamı Darwinist; Darwinist, materyalist adamlar. Almanya’nın desteği, İtalya’nın desteği; hepsini anlatmış. Bütün ülkelerin desteklerini tek tek anlatmış. Tek tek de ispatlıdır.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Dünyada iki Sınıf İnsan Vardır!Allah'a İnananlar,İnanmayanlar!


ADNAN OKTAR: Dağdaki adam mantar gibi bitmiyor ki, eğitimle elde ediyor adamları. “Eğitiyoruz” diyor adam söylüyor zaten. “Eğitim, akademi kurduk” diyor. “13 yaşında alıyoruz, eğitiyoruz.” diyor. 5 sene, 6 sene eğitiyorlar adamları, komünist yapıyorlar. Adam komünist bayrağının önünde resim çektiriyor, orakla, çekiç. “Yok ya bunlar faşist” diyor. Abdullah Öcalan komünist bayrağını açıyor orakla, çekiçle önünde resim çektiriyor, “komünist partisi kongresini yapıyoruz” diyor. “Yok, yok diyor komünizm yok ki” diyor, “komünizm diye bir şey yok” diyor.

AYLİN KOCAMAN: Lenin’in posterleri var.

ADNAN OKTAR: Lenin’in posterleri var. Adamlar “biz komünistiz, Allahsız, kitapsızız” diyor. “Yok, yok komünistlikle alakası yok” diyor. “Hıristiyan onlar, Hıristiyan” diyor. İnat eder gibi çok acayip bir durum var. Akşama kadar birçok televizyonda demagoji ile vakit geçiyor, birçoğunda. Habire konuşuyorlar. Bir türlü konunun içinden çıkamıyorlar. Halbuki çok nettir, dünyada iki sınıf insan vardır Allah’a inananlar, inanmayanlar. Bunların mücadelesi vardır. Sen hangi saftaysan onu akılla, bilimle, sevgiyle savunursun. Mesela bak komünistler de BDP’lilerle karşılaşınca gidip sarılıyor, değil mi? Sevgiyi kullanıyor orada propaganda yöntemi olarak yani güya. Çünkü evrimci olunca nasıl sevgisi olacak. Maymundan geldiğine inanıyorsun karşındakinin, “atamız mikrop türü diyorsun, mikroptan üredi atamız” diyorsun. “Bizim soyumuz mikrop” diyor adam açık açık gazetede yazıyor. Var mı o gazete haberi “Soyumuz mikrop” diye.

DİDEM ÜRER: Bulalım hemen, inşaAllah.

EBRU ALTAN: Sevgi yok, genleri korumak için yapıyorlar diye iddia ediyorlar.

ADNAN OKTAR: Bak, sevgi yok, genleri korumak içinmiş.

CEYLAN ÖZBUDAK: “Bencil gen” diyorlar ona da.

ADNAN OKTAR: “Bencil gen” nesli korumak için hayvanları türettiği bir şey diyor öyle mi sevgi için? İşte olacağı bu. Saldırganlıkta gıda diyor. Adam öldürmekte ihtiyaç diyorlar. Ondan sonra “terör nereden meydana geldi” diyorlar. Gece gündüz diyalektik felsefe, materyalist felsefe, Darwinist felsefe anlatılırsa, PKK da onun üzerine detayları anlatıyor. “PKK üniversitelerde yapılanmaya başladı” diyor. Kardeşim üniversitede Darwinizm’i, materyalizmi anlatıyorsun sen, onlar için o artık o kadar kolay ki, o kadar kolay ki dine, dindara adamlar nefes aldırmıyorlar. Üniversitelerde zaten Allah yarattı diyemediğin gibi, bir proteinin tesadüfen meydana gelmesi imkansız, diyemiyorsun.

Bilimsel bir gerçeği söyleyemiyorsun. Fosili sergileyemiyorsun, saldırıyor adamlar. Cam çerçeve indiriyor adamlar, fosilleri dağıtıyorlar, kitapları tekmeliyorlar, yakıyorlar. Polise haber veriyoruz, emniyete haber veriyoruz, mahkemeye haber veriyoruz, mahkeme kararı getiriyoruz. Ama bak bütün üniversitelerde Darwinizm propagandası hem devlet eliyle yapılıyor hem de ayrıca öğrenciler kendi aralarında toplanıp devletin imkanlarıyla yurtdışından profesörler getiriyorlar, Amerika’dan, İngiltere’den oradan buradan, konferans veriyorlar Darwinizm ile ilgili. Üniversite kendisi kitap basıp, dağıtıyor. Zaten devletin kitapları cayır cayır Darwinizm anlatıyor, materyalizm anlatıyor böyle garip bir durum var.

DİDEM ÜRER: “Söylediğiniz atamız mikrop haberi vardı.”

ADNAN OKTAR: Göstert bakayım.

DİDEM ÜRER: “Darwin yüzyıllardan beri insanların atalarının maymunların atasının aynısı olduğunu ileri sürmüştü. Ama bu yanlış tartışma halen sürüyor. Darwin’in iddiası yanlış daha doğrusu eksikti. Anlaşılıyor ki atalarımız maymun değil düpedüz mikrop.”

ADNAN OKTAR: “Maymunda” diyor atamız, garip varlıklardan bahsediyor, iğrenç varlıklardan, “atamız solucan” diyor bilmem ne. Nerede anormal bir şey varsa onu söylüyorlar zaten.

DİDEM ÜRER: Geçen günlerde “köpekbalığı atamızdı” demişlerdi.

ADNAN OKTAR: “Köpekbalığı atamız” diyorlar. Meydan boş olunca, devlet de nefes aldırmıyor, dünyada devletler. Yani Darwinizm aleyhine yazı yazmak çok büyük olay. Mısır ulemasından bize ateş püskürdüler. Fas, Tunuz, Cezayir. Fransa’da verdiğimiz konferanslarda Cezayirli öğrenciler saldırdılar, Faslı öğrenciler, Müslüman öğrenciler saldırdılar. Konferans verilen salonda saldırıya geçtiler, “anlatmayın” diye. Müslüman öğrenciler. Fransa, Darwinist, materyalist yapmış gençleri, “biz de Müslümanız” diyorlar. Kardeşim Darwinist’sen sen ne demek istiyorsun? “Kainat tesadüfen yaratıldı” demiyor musun? Allah’ı inkar ediyorsun, nasıl Müslüman olmuş oluyorsun sen o zaman?


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


26 Kasım 2012

İttihad-ı İslam Zenginlik ve Bereket Getirecektir!



 Tabii ki Çerkezce konuşurdu mesela bizim, Çerkez köyüydü Gayet güzel. Kürt kardeşlerimiz kendi aralarında Kürtçe konuşur gayet güzel. Ama bütün Türkiye’de ana dil Türkçenin okutulması, öğretilmesi, herkesin Türkçe bilmesi çok hayatı. Çünkü konforu açısından çok güzel olur, eğitimi açısından önemli, her yönden önemli. Ama Kürtçe istediği gibi öğrensin, İngilizce öğrensin. İngilizce çok yaygın oldu Türkiye’de, daha da yaygın olsun, inşaAllah. Herkes özgür olsun. Hayat durağan olsun demiyoruz biz. Tabii ki Türkiye’ye yeni bir kan, yeni bir heyecan, yeni bir canlılık gerekiyor. Bu da kanın durması, kan akıtılmasının durması, sevginin hakim olması, İttihad-ı İslam’ın oluşması, bütün bölgede pasaportların, vizelerin kalkması, alabildiğine özgür olması kardeşlerimizin, hepsinin... Müthiş bir zenginlik ve bereket getirecektir bu. Her fikre de saygı, her dine saygı, inanca saygı, bu. Boş yere kavga var, boş yere kan akıyor, boş yere acı çekiyor insanlar, boş yere birbirlerine güvenmiyorlar. Güvensizlik yakıp kavuruyor insanları mahvoluyorlar. O ondan çekiniyor, o ondan çekiniyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Üstünlük Takvada!


“Türk-İslam Birliği dendiği zaman, işin içine ırk giriyor. Onun için Türk-İslam Birliği adı altında bir İslam Birliği olacağını zannetmiyorum. Sadece İslam Birliği desek olmaz mı Adnan Hocam? Araplar da İslam birliği der, Kürtler de Kürt İslam birliği der. Arap İslam Birliği Kürt İslam Birliği olur mu? Başına Türklük koyarak herkesi bir çatı altına toplayamaz. Lütfen cevaplarsanız sevinirim.” Ömer Yıldırım. Ömer, ben kaderi anlattım. Kaderde öyle. Yani Türk milletinin öncülüğüyle, Türk milletinin içinden çıkıyor Hz. Mehdi (a.s).

 Hadiste de okudum; “İlk talebelerini Türk’e gönderir Mehdi” diyor. Zaten geliş yönünü de söylüyor; “Doğudan gelir, batıya gelir. Köprüyü geçer kuru yoldan geçer denizin kenarında bayrağı diker” diyor. “Ve İstanbul’u fetheder diyor. Hepsi Türkiye’ye göre. “Kutsal emanetler yanındadır” diyor. Burada kutsal emanetler. Yani sen istemesen de Türk milleti öncü, istesen de Türk milleti öncü. Liderin isminden niye çekiniyorsun? Hizmet eden bir millet, hizmet edecek bir millet, hadim bir millet. İslam aleminin hadimi. Üstünlük iddiasıyla, ırk iddiasıyla çıkmıyor ki Türk milleti. Hizmetçilik iddiasıyla ortaya çıkıyor, hadimlik iddiasıyla. İslam aleminin biz hademesiyiz, hizmetçisiyiz. Çileye talibiz biz, zorluğa talibiz. Niye şaşırıyorsun? İlla ki bir millet öncü olacaktır.

 Cenab-ı Allah’ın Türk milletini görevlendirdiğini anlıyoruz. Kuran ayetinin işaretinden de anlaşılıyor. “Sizin yerinize daha mükemmel bir kavme görev veririm” diyor özetle Cenab-ı Allah Kuran’da. İşte o da Türk milleti. Bunda şaşacak bir şey yok. Şu vakte kadar geldiğine göre şu vakitten sonra da gidecek demek ki. Amerikalılar bile diyor, ne diyor adam Obama’ya kızıyor diyor ki; “Osmanlı İmparatorluğunun adamları yeniden oluşturdu” diyor. “Senin yüzünden ey Obama” diyor. “Sen de yardımcı oldun” diyor. Niye Osmanlı İmparatorluğu? Abbasileri oluşturdu diyebilirdi, başka bir şey diyebilirdi. Niye Osmanlı dedi? Çünkü Türkiye merkezli olduğunu gördüler. CIA’da bunu söylüyor, bütün Avrupa, Amerika bunu söylüyorlar. Bir gerçek bu. Irk üstünlüğüne dayalı bir ifade değil ki bu. Üstünlük takvada.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hz Mehdi (as)'ın Fiziksel Özellikleri!


 “Mehdi’nin omuzları geniştir. Dişleri parlaktır. İnce ve güzel burnu vardır. Alnı geniş ve parlaktır. Omuzları bir kaya kadar sağlamdır. Yanakları daha az dolgun gözükür.” Yani daha içe çökük yanakları. “Uykusuz kaldığından dolayı bazen solgundur” diyor yüzü Hz. Mehdi (a.s)’ın. “Kasları kavisli ve güçlüdür.” Kuvvetliymiş kas yapısı. “Saçları kulağının üzerinde kıvrılır.” Şu bölgede kıvrım meydana geliyor. Yani hafif kıvırcık, hafif dalgalı saçları uzadığında.

“Dudakları mükemmeldir” diyor Peygamberimiz (s.a.v), “ve güzeldir” diyor. “Hem mükemmel hem de çok güzel” diyor dudakları için. “Görünüşü güzel ve yakışıklıdır” diyor. Peygamberimiz (s.a.v) bayağı sevmiş Hz. Mehdi (a.s)’ı. Bu ifadeler sevgisinin şiddetini gösteriyor. “Yüzü iffet nuruyla ve görkemle doludur.” Yani “ihtişamlı bir yüze sahiptir” diyor. “Görkemlidir yüzü” diyor. “Görkemli bir lider görünüşü vardır.” Yani herhangi bir insan gibi değil de “hissedilir” diyor Peygamberimiz (s.a.v), baktın mı görkemli bir lider görünüşü vardır. Yani karizması olan bir insan. “Bakışları farklıdır.” “Etkileyicidir” diyor Resulullah (s.a.v).

Görmeden konuşmadan olmaz bu Allahualem, sohbet etmişler. Gözlerine dikkatlice bakmış demek ki Resulullah (s.a.v). Bak; “Bakışları farklıdır, güzeldir. Sesi güçlü ve nefes kesicidir” diyor. Sesini de çok beğenmiş Resulullah (s.a.v). “Nefes kesicidir sesi” diyor. Ama bu sevgiden, çok sevdiği için Resulullah (s.a.v). Acayip seviyor Hz. Mehdi (a.s)’ı. Sürekli övüyor, sürekli onunla ilgili konu oluyor. Sahabeler sürekli tutuyorlar Peygamberimiz (s.a.v)’i çeşitli yerlerde; “Ya Resulullah bize Mehdi’yi anlat.” O da her seferinde anlatıyor. Defalarca soruyorlar, bir daha, bir daha soruyorlar. Dikkat edin, hadislerde o kadar çok sormuşlar ki alametini. Kaç defa sorulur? Onlar da çok sevdiği için ısrarla soruyorlar. Ama her sorduğunda Peygamberimiz (s.a.v) bir detay veriyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hz Mehdi (as) 7 Sene 2 Ay 2 Gün Hüküm Sürecek!



“Hz. Mehdi (a.s) yedi sene, iki ay, birkaç gün hüküm sürecektir.” Dünya hakimiyeti. Yedi veyahut dokuz sene. yani Hz. İsa Mesih (a.s)’ın inişinden sonra, Hz. İsa Mesih (a.s)’la beraber olduktan sonra kutuplara kadar dünyanın her tarafına İslam ahlakı hakim olduktan sonra, dünya hakimiyeti gerçekleştikten sonra yedi yıl veya dokuz yıl kadar bir hakimiyeti var. “Yedi sene, iki ay, birkaç gün.” yani iki gün. İki-iki, Hz. Mehdi (a.s)’da hep vardır bu, inşaAllah. Hadislerde dikkat çeker bu. Bak “iki ay, birkaç gün.” yani iki gün, inşaAllah, iki gün; iki-iki.  


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

İslam Bizi Birleştirir!


DİDEM ÜRER: Irak’lı Şii dini merci Ayetullah Cevat El- Harisi; “Türkiye hayra vesile olup, bölgedeki tüm İslam Devletlerini bir araya getirebilir” dedi. Ayetullah Cevat El-Harisi ayrıca “Türk halkı kardeşimizdir, İslam bizi birleştirir, biz tek bir ümmetiz. Irak’ın Türkiye’nin ve Irak’ın bölünmesini istemiyorum. Biz bu varlıkları korunmak istiyoruz. İslam Birliğini inşa etmek için bunların birbirine yaklaşması lazım. Kürtlerin Türkiye’den ve İran’dan ayrılmasını istemem, Arapların da Türkiye’den ve İran’dan ayrılmasını istemem. Bölünme ümmeti zayıflatır. Bizim bölünme yerine yakınlaşmamız gerekir” dedi.

ADNAN OKTAR: Hay mübarek hay. Ne güzel konuşmuş? Hz. Hızır (a.s)’mısın sen, maşaAllah ne güzel konuşmuşsun? Sanki Hz. Hızır (a.s) talebesi. Ağzından nur akmış, bal akmış, maşaAllah. Allah ömrünü uzun etsin. Bakın Şii, Müslüman, muttaki, nur, muhteşem insan. Birçok bizim Müslüman’ım diyen insan susuyor, konuşamıyor, ödü kopuyor. “Bizim,İttihad-ı İslam diye bir konumuz yok” diyor. Bakın ne konuşuyor? Bütün Müslümanlar bir olsun, kardeş olalım diyor. Şii, Alevi hiç fark etmez diyor. Hepimiz Allah’ın kullarıyız diyor. Birlikte, bütünlükte bereket, güzellik var diyor, maşaAllah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın  A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.