16 Ocak 2012

Çeşitli Konular


(Diyanet İşleri Başkanıyla İttihad-ı İslam üzerine olan röportaj üzerine)
“İttihad-ı İslâmın muavenetiyle ve bütün ulema ve evliyanın ve bilhassa Âl-i Beytin neslinden her asırda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakâr seyyidlerin iltihaklarıyla o vazife-i uzmâyı yapmağa çalışır” diyor. Bak en büyük sorun Müslümanların birleşmesi. “İttihad. Orada tıkanıyoruz” diyor. Bunun çözümü Hz. Mehdi (a.s.)’dir. Mehdiyet’tir.Yani tek bir akıl, tek bir iradeyle olacaktır. Kafalar dağıldı mı,yüzlerce akıl yüzlerce çelişki meydana getiriyor. Tek bir aklın etrafında toplandın mı konu bitmiş olacakinşaAllah. Evet.  

(Kalbin mucizevi işleyişi hakkında)
Ama kalp hayret edilecek bir şey, hayret. Bir yandan kanı basıyor, öbür taraftan kapağını kapatıyor, öbür taraftan açıyor. Bu sistemi on kişiye versen, görevlendirsen yapamazlar. O kadar zor ki anında saniyesinde kapanıp, anında saniyesinde açılması gerekiyor. Oradan kanın geri dönmesini engelliyor. Oradan kanı ileriye akıtıyor, oradan karaciğere götürüyor, karaciğerden alıyor geri getiriyor. Oradan böbreğe götürüyor. Yani mucize, mucize, mucize her yer mucize. MaşaAllah

“İnkar edenlerin velileri ise tağut'tur.’ (Bakara Suresi, 257)” 

“Bediüzzaman Bakara Suresi’nin 257. Ayetinde tağut yani batıl fikir sistemi kelimesinin ebced değerinin 1417 yani miladi 1997 yılını verdiğini belirtmiş ve bu tarihte tağutunyani deccaliyetin, batıl ve inkarcı fikir sisteminin dünya çapında azgınlaşacağını ve şiddetleneceğini bildirmiştir. Ergenekon terör örgütünün faaliyetlerinin en şiddetli yaşandığı yılda yine 1997 tarihi”, çok manidar.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "23 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

İsmail Mutlu


(Bir izleyicinin İsmail Mutlu ile ilgili bir sorusu ve cevabı)

“İsmail Mutlu ile birkaç gün önce bir kitap fuarında karşılaştım. Hadislerde ve Risale-i Nur’a göre Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as)’ın gelip gelmeyeceğini sordum”. 
Bak, bu Nur Talebesi ve Risale-i Nur’la geçimini sağlayan bir adam.Risale-i Nur Külliyatı satarak geçimini sağlıyor, İsmail Mutlu. 

“Bu konuda hadislerin yeniden incelenmesi gerektiğini,”...bak işine gelmemiş. 

“Risale-i Nur’da da bu konuda geçen ifadelerin Üstad Hazretleri’nin kendi yorumu olduğunu. Bu yorumlara katılmadığını”.  Bediüzzaman yanlış düşünüyor, diyor. 

“Hadisleride bir daha incelemek lazım” diyor. Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Süneni Nesih, Süneni Davut; hep sahih hadis kitapları.O zaman bütün külliyatın tamamını reddetmiş olacaksın. 

Fethullah Hoca ne diyor? “Fıkıh konusunda bile bu kadar detaylı hadis nakletmemiştir sahabeler. O kadar çok hadis nakletmişlerdir ki Hz. Mehdi (as) konusunda,tevatür haddindedir” diyor.

“Üstadın da hata yapabileceğini, ayrıca Hz. İsa (as)’ın göğe alınmadığını, eceliyle öldüğünü söyledi”. Kuran ayeti var, artık insaf.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "22 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Kader


İnsan Suresi, 30: “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”

Önce Allah dileyecek, sonra biz diliyoruz. Ne demektir bu? Kader kesindir. Allah önce diler, sonra biz diliyoruz. Yani her yaptığımız hareket daha önceden Allah tarafından yaratılıyor. Her konuşma daha önceden Allah tarafından yaratılıyor. Kulun yaratma gücü yok.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "22 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Fashion TV


Allah diyor ki, insanlar için “zaluma ve cehula” diyor. Her gün onu düşünüyorum. 

Mesela bu Fashion TV, her gün seyrederim ben. Açık olur televizyonda genellikle. Uçuyorlar. Kendi âlemlerindeler. Uyuyorlar adeta. Hopluyor, zıplıyor, yürüyor, gidiyor, geliyor falan.  Sanki haşa Allah’tan hiç haberi yok. Bu nasıl bir akıldır? Ben her seferinde istifade ederken, onların hali aklıma geliyor. Ne ürküntü verici bir durum. Artistik hareketler, telefon dinliyor gibi yapıyor. Telefonunda mesajına bakıyor gibi yapıyor. Duvara biri yaslanmış, birinin ayakkabısını gösteriyor. Nihayetinde lastikten veyahut plastikten veyahut kauçuktan mauçuktan parçalar. Ona seviniyor, çocuk gibi böyle çantaya bakıyor,bayram ediyor. Sanki çok önemli bir şeymiş gibi. Nihayet ya eşek derisinden, ya at derisinden yapılmış bir şey.  Veyahut koyun derisinden yapılmış bir şey. Ne oturup havalara giriyorsunuz? O bir sahibi var, tombul bir şey. O da uçuyor havalarda. Şişman falan yani, her an ölebilir Allahualem. Her an bir kalp enfarktüsünden bir şeyden ölebilir. Habire votka reklamı yapıyor, bilmem ne yapıyor. 

Bir Allah’tan, dinden bahset. Bir ahiretten bahset. Sürekli hopluyor, zıplıyor. Japonları, Çinlileri; onları da kafalamışlar. O garibanlar,onlar da onlarla beraber hopluyorlar. Kadeh kaldırmayı da bilmiyor böyle. Onlara gösteriyor nasıl olacağını. Alıyor direkt “güp” diye içiyor. O da şaşırıyor ona.  “Havaya kaldır” gibisinden bir üslup. Bir garibanlıktır gidiyor. Bir acayip durum. 

Mesela aslan gibi delikanlıları, çocukları abuk sabuk şekillerde boyuyorlar. Şekilden şekle sokuyorlar. Çocuklar, kimi dilini çıkarıyor, kimi parmağıyla hareketler yapıyor. Onlarıda böyle kişiliklerini garip hale getirmişler. Kızlara bakıyorum, göz kırpmalar böyle, bir gözünü kırpıp açıyor. Anormal bazı hareketler görüyorum, yakışmayacak hareketler. Halbuki aslan gibi kızlar. Ne kadar güzeller. Onlar kaliteli, kişilikli yönlerini geliştirseler insan onlara aşık olur yani acayip beğenir. Hep “yazık oluyor” diyorum. 

Mesela düşünüyorum, bakıyorum, hep “yazık oluyor” diyorum. İnanılmaz güzel kızlar var. İnanılmaz güzel. Delikanlılarda aslan gibiler. Hareketlerine bakıyorum, o kadar acayip hale getirmişler ki çocukları. Ellerinde fırçalar akşama kadar çocukların suratına, alıyor onu sürüyor bunu. O saçlarını düzleştiren bir,yakan mı ne,bir alet var, elektrikli. Çekiştiriyor çocukların saçlarını.Zaten onların körpecik saçı var. Ne dayanacak ona. Her Allah’ın günü, her Allah’ın günü elektrikli bilmem neler. Suratına oradaki bilmem yoğurtlu bir şey sürüyor. Hepsinin cildi bozulmuş çocukların. “Yaşlanmış artık, yirmi üç yaşına geldi” diyor, “artık son anları”. Yirmi beş zaten bitmiş. 

Böyle hayat olur mu? Sonra hiç göremiyorsun o çocukları, yok oluyorlar. Arkasından yeni körpe nesiller geliyor. Kişilikli olsalar benim anladığım anlamda, onlar ne şahane insanlar olur. İnanılmaz güzel kızlar var. İnanılmaz güzel, acayip tatlılar. Boylu boslu falan. Ama çocuklar hep gönlü boş şeyle meşgul oluyor, hep o moddalar. Boş işler. 



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "22 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Ortadoğu’daki Yobaz Kafası


(Kaddafi’nin oğlu Seyfül İslam’ın yakalanması hakkında)

Onu ısrarla uyardım. Gitti sosyetede falan, bu Avrupa sosyetesi, onlarla fink attı. Artistik hareketler yaptı. “Aklını başına al” dedim. “Babanı da al. Oradan çıkıp gelin. Türkiye’ye gelin. Konu yatışsın. Babanı da asar öldürürler, seni de öldürürler” dedim. Sözümüzü dinlemedi. Gözleri dört misline çıkmış korkudan. En sonunda dediğimi gördü. Şimdi adamlar onu asmak için zemin bekliyorlar, ortam bekliyorlar.

Bu geleneksel bir kafa, Orta Doğu’daki yobaz kafası. Birçok kişide var bu yobaz kafası. Ancak belalarını bulunca akılları başlarına geliyor. Şimdi bak İran’a diyoruz. “Görünmez Hz. Mehdi (as) inancı çok tehlikeli. Yani insanlar kendilerini nefsi müdafaa zorunda hisseder. Bayağı tehlikeli bir şey. Yapmayın bunu” diyoruz. Sünni kardeşlerimizde de var. Onlarda görünmez olduğuna inanıyorlar. Böyle duvarlardan geçer. Aynı aşağı yukarı, aynı kafadalar. Göklerde uçar. Bir bağırır, kaleleri yıkar. Çok tehlikeli. Böyle bir Hz. Mehdi (as)’dan bahsetmiyor, Peygamberimiz  (sav). Anlattığı Hz. Mehdi (as) son derece akılcı, sevgi dolu, barışı kardeşliği savunan bir Hz. Mehdi (as). Normal anadan babadan doğma bir Hz. Mehdi (as).İslam makul bir zeminde imtihan yapar. Cenab-ı Allah bu şekilde yaratmıştır. İslam’daki imtihan bu şekildedir. Ama adamlar şimdi laf söz dinleyecekler mi bakalım? Çağıracağız buraya, bakacağız inşaAllah. İran’la bağlantısı olan üst bürokratlar araya girmemiz için ricacı oldular. Geçenlerde konuştuğum o İran’lı şahıs“İran’dan ileri gelenleri getirelim” dedi. İsrail’deki arkadaşlar “görüşelim” diyorlar. Birçok kişi var. Onları inşaAllah bir araya getireceğiz. Bir sulh yolu, bir mantık beraberliği, bir akıl beraberliği, bir düzgünlük üstünde duracağız inşaAllah.

Zulüm sistemi, deccaliyet sistemi; Müslümanları hizaya getirmek için dünyada, hemen hemen her yerinde kepazelik yapıyorlar. Ahlaksızlık yapıyorlar. “Seni Allah’tan başkasıyla mı korkutuyorlar” diyor Allah ayette. Çok kahpedir; Müslümanları birbirinden ayırmak için, küfür sistemi olmadık rezillikler yapar. Libya’da ayrı, Fas’ da ayrı, Mısır’da ayrı bin bir türlü kepazelik yapıyorlar. Biz de var gücümüzle bu deccaliyet sistemine karşı ilimle bilimle mücadele veriyoruz inşaAllah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "22 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını   http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...