15 Ocak 2012

Hakimiyet

İslam’ın dünyaya hakimiyeti çok makul bir şey. Çünkü İslam ışık gibidir, pırıl pırıl, gül bahçesi gibidir. Demokrasinin sevginin, huzurun, aşkın çok yoğun olduğu, sanatın, estetiğin tam hâkim olduğu çok güzel bir ortamdır, çok güzel bir zemindir. 


Mesela Türkiye’de şu an demokrasi var ama Mehdiyet oluştuğunda diyecek ki insanlar “arada dağlar gibi fark var”. Mesela “Amerika özgürlükler ülkesi” deniyor değil mi? “Biz cehennem gibi yerde yaşamışız. Bu hayat değilmiş, bu neymiş?” diyecekler, kıyaslandığında. Akıllarına gelmemesine de hayret edecekler, “bu kadar huzurlu yaşamak kolayken, nasıl başımızı boş yere belanın içine soktuk? Nasıl birbirimizi ezdik?” diye şaşıracaklar. Çünkü halk para veriyor, polisin maaşı veriliyor. Halk para veriyor, savcının maaşı veriliyor. Halk para veriyor,hâkimlerin maaşı veriliyor. Halk para veriyor, askere veriliyor. Dünya ülkelerinin yüzde doksanında asker kendi milletini ezer, perişan eder. Dinine, imanına saldırır.Yüzde doksanında öyledir, mahveder asker. Bak Suriye’de görüyorsunuz, düz gidiyorlar, akıl almaz hakaretler, aşağılamalar. Halk kendi parasıyla onları okutturuyor, dinsiz eğittiriyor. Para veriyor halk, onlara silah alıyor, silah veriyor. Silahın dipçiğini adam da gelip onun kafasına kafasına vuruyor.O da onun altında inim inim inliyor o acıdan, ızdıraptan. Postallar mesela, postalın parasını halk veriyor, postalla suratına vuruyorlar. Halk para veriyor, polis halka saldırır, dünyanın büyük bölümünde. Gardiyana para verir, gardiyan alır seni hapse sokar.Halkın verdiği para ile hapishaneler açılır, halk hapishanelerin içine doldurulur. 


Yani sistem kendi kendini yer dünyada. İşte Mehdiyet’te bu bela ortadan kalkacaktır. Halkın kendi kendini yediği o kangren sistem, o korkunç sistem ortadan kalkacaktır. Dünyanın büyük bir bölümünde öyle, halk cayır cayır para veriyor, çok gelişmiş hapishaneler yapılıyor. Kendi kendinin parasını halk kendisi veriyor, kendi verdiği para ile gidip o dikenli tellerle dolu, çelik kapılarla dolu hapishanenin içerisine girip oturuyor ondan sonra.  Birde gardiyan sopası yiyor üstüne. Gardiyanın yiyeceğini de o veriyor, onun vergisinden kesiliyor gardiyanın yiyeceği. Gardiyan onu dövecek gücü oradan alıyor. 


Asker halkını bombalıyor, o bombanın parasını halk kendi veriyor. Böyle korkunç bir sistemle deccaliyet dünyaya hâkim oldu. İşte Mehdiyet bütün bu belayı ortadan kaldırıyor. Mesela bak Libya’da asker mahvetti halkı, polis halkı mahvetti. Halkı mahvettiğini gördüğümüzde, halkın o perişanlığını gördüğümüzde acıyoruz. Ama bakıyoruz onlar da onları mahvediyor bu sefer. Mesela Kaddafi’yi feci şekilde öldürdüler. Çünkü Kaddafi halktan aldığı parayla o halkı öyle eğitti. Komünist, Marksist, Darwinist, materyalist ve acımasız yetiştirdi. Onlara ayaküstü fıkıh bilgisi veriyor, “ayıptır, günahtır, İslam’da var mı bu?” diyor. Sen eğitmedin mi bunları Darwinist, materyalist? Acımasız, sen eğitmedin mi? Beş-on saniyeniniçerisinde sen onları nasıl eğiteceksin orada? Nasıl geri çevireceksin? “Darwinizm yanlış” mı diyeceksin? “Materyalizm yanlış” mı diyeceksin beş dakikanın içinde? Fosilleri mi anlatacaksın? Proteinlerin yapısını mı anlatacaksın beş dakikanın içinde? İşte vaktin yok. Kendi hazırladığı silahla Allah kendisini vurdu. Saddam’da da öyle oldu. Saddam dünyanın silahını aldı halkın parasıyla ve halkı bombaladı o silahlarla. Fakir halk bütün varını yoğunu götürdü, o silaha verdi. “Beni bombala” dedi halk, adamda gitti onları bombaladı. Böyle bir sistem. Mehdiyet bu kör açmazı ortadan kaldırıyor işte, bu belayı ortadan kaldırıyor. Komünizm’de de böyledir. Halktan toplanır paralar, halkın malı mülkü toplanır. Silah elde edilir, asker elde edilir. Asker de gider halkı perişan eder. Kimini asar, kimini keser, kimini döver. Çünküproletarya diktatörlüğü budur. Müthiş zulüm yapar. Mehdiyet zulüm zıttıdır.Zulmü ortadan kaldıran sistemdir. Silahı ortadan kaldırır, kanı ortadan kaldırır. Kan dökmeye yarayan, vesile olan her şeyi ortadan kaldırır Mehdiyet. Anti kandır. Kanı ne döküyor? Kılıç, kaldırır. Kanı ne döküyor? Mermi, kaldırır. Top mu? Mesela top neye yarar? İnsan öldürmeye yarar. Erittiriyor Hz. Mehdi (as). “Eritin” diyor. Kan yok. Diyorlar ki adamlar: “Peki bu adamlar ya azarsa?”. “Kuran var” diyor Hz. Mehdi (as). “Biz jandarmayla, silahla değil, Kuran’la onları düzelteceğiz” diyor. “Sevgiyle”. 


Sevgi en büyük silahtır.Bütün dünya kuzu gibi olacak Hz. Mehdi (as) zamanında. O Tevrat’ta da geçer inşaAllah. Aslanlar kuzuya dönüyorlar. Kaplanlar, yırtıcı hayvanlar, akrepler, yılanlar çok uysal hale geliyor, zehirleri gidiyor. İşte kastedilen budur, yani silahın, merminin, bombanın, öldürücü olan her şeyin ortadan kaldırılması. Tevrat’ta uzun uzun anlatılıyor bu. Üç bin yıllık Tevrat’ta bu konular en ince detayına kadar, silahların nasıl kaldırılacağı, tabii kılıç olarak geçiyor ve “kan dökücü her türlü silah” diye geçiyor. Tank, top diye geçmez Tevrat’ta tabii. Hepsininkaldırılacağı, barışın geleceği. “Bunu yaparken, Hz. Mehdi (as) bunu” diyor “Allah vesilesiyle yapacak, güçle yapmayacak”. “Güçle, kuvvetle değil” diyor bak, güçle, kuvvetle değil. “Sevgiyle yapacak” diyor.Şimdi o çağdayız, o devirdeyiz, inşaAllah.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "10 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder