03 Ocak 2012

İnsan Sureti


“Allah neden bizi şu anki görünümümüzle yarattı” sorusuna cevap:

En ideal görünüm bu, en güzel görünüm bu. Mesela kaş tam yerinde, göz tam yerinde, burun tam yerinde. Ufacık bir değişiklikte çok rahatsız edici oluyor. Yani beğenilmiyor.

Onun için hayvanların modeli de aynıdır. Mesela kedide de kaş tam üstündedir, göz tam yerindedir. Biz o yüzden kediyi çok severiz. Mesela gözü ensesinde olsa hoşumuza gitmez. İnsana ne kadar çok benzerse biz o kadar hoşlanırız. 

Mesela sevgiyi gösterme şekli insana benziyor o yüzden çok hoşumuza gidiyor. Oturup sevgisini yalayarak ifade etmeye çalışıyor kendince. Yüzündeki o saf ifade,kalbi temiz insanlara karşı kalbimizdeki sevginin bir yansıması olmuş oluyor. 

Çocuğun yüzündeki ifade niye hoşumuza gidiyor? Çünkü çok saf, temiz, günahsız, mazlum, kötülük bilmiyor. Kötülük bilmediği için, güzel ahlakından dolayı çocuğu biz severiz. Güzel ahlakından dolayı seviyoruz. Çünkü mazlum, kimseye kötülük yapmaz, dedikodu yapmaz, fitne çıkarmaz, kendi halinde. O yüzden de patilerini ısırırız onların. Çok severiz. Olabilecek en ideal modelde yaratmıştır. 

Çünkü Allah kendisi de tecelli ettiğinde insan şeklinde tecelli ediyor. En beğendiği Allah’ın bu model. Ayette de söylüyor; ”biz insanı en güzel biçimde yarattık” diyor. Altın oranla, en estetik, en mükemmel budur. 

Ördekler, kazlar, tavşanlar hepsinde ana stil insan örnek alınarak yapılmıştır. Böcekler; mesela böceğinde mutlaka iki gözü vardır. Bir burnu, ağzı vardır, konuşlanması aynıdır aşağı yukarı. 

Ana model insandır. Ana model insan alınarak bütün hayvanlar yaratılmıştır. Tabii değiştirilmiştir birçok şekli. Fakat en beğenilen insandır. Allah’ın da en beğendiği insandır

Dişler çok özenli, porselenden yapılmış gibi, tane tane. Allah blok da yapabilirdi, tek parça kemikten oluşabilirdi ama tek tek olması pırlanta gibi yahut inci gibi tek tek yan yana olması göze daha hoş geleceği için tek tek yaratmıştır Allah. Mesela hepsine ayrı biçim vermiştir o da göze çok hoş gelir. Öbür türlü tek düze olur. Mesela takma dişler, bayağı bir kısmı göze hoş gelmiyor çünkü tekdüzedir. Ama diş doğal yapısında biraz farklı olduğu için göze daha hoş geliyor, daha güzel geliyor. 

Mesela üst dudağın biçimi çok güzel, alt dudağın biçimi de çok güzel. İkisi birleştiğinde çok hoş bir görünüm alıyor. Mesela elmacık kemikleri özel olarak Allah tarafından konmuştur. Yanaklardaki hafif çıkıklık müthiş bir güzellik veriyor. Alnın açıklığı ayrı bir güzellik veriyor. Çenenin biçimi ayrı bir güzellik veriyor. 

Cilt, temiz, parlak bir cilt çok etkileyicidir temiz olması. Allah onun için “müminler tahirdir” diyor, temiz. Pürüzsüz,düzgün bir cilt çok güzeldir. Bir de onun üstüne Allah saç oturtmuş. Saç mucize, tek tek tellerden oluşuyor, uzuyor. Gayet güzel bir şekil alıyor, bir arada, sıklığı da mükemmel.Tam yerli yerince, tam ilgili yerde. Olmadığında yakışmıyor. Olduğunda çok güzel oluyor. Mesela kaşlar; onlar da tüylerden oluşuyor ama uzadıktan sonra kaş diyor ki “daha fazla uzamayayım, yakışmaz” diyor.Ondan sonra duruyor. Mesela kirpik; uzuyor, gidiyor gidiyor, belirli bir uzunluğa ulaştıktan sonra köke haber gönderiyor. 

Diyor ki: “artık biz uzadık yeteri kadar, artık devam etme” diyor. Kök “öyle mi? o zaman durayım” diyor. Ondan sonra uzatmıyor. Mesela alt kirpikler “biz daha küçük olsak daha şık olur” diyor. “Üst kirpikler kadar uzarsak yakışmaz şimdi aşağı doğru sarkar, güzel olmaz.Onun için biz daha kısa olalım” diyor. Alt kirpikler daha kısadır, yakışsın diye. Belirli bir uzunluğa ulaştıktan sonra emir geliyor tüy köklerine. Ondan sonra daha uzattırmaz Allah, o durur orada. Ne kadar uzadığını bilir o, yakışacak uzunluğu bilir.Ondan sonra durur. Mesela göze yakın yerdeki kirpikler daha kısadır, uçlara yakın. Orada uzun olsa yakışmaz. Çünkü oval bir geçiş gerektiği için oradaki kısa, onun yanındaki biraz daha uzun, öbürü daha uzun, daha uzun, sonra uzunlar gittikçekısalır, gittikçe kısa, daha kısa. O şekilde devam eder. Sonra sıfırlanır. 

Estetik ve düzgün, güzel olsun diye her tüy kökü emir almıştır. Nasıl olacağını bilir. Nerede duracağını bilir. Kaşlarda da öyledir. Dişler mesela belirli bir uzunluğa ulaştıktan sonra haber gidiyor. “Artık daha uzama” diyor. “Eğer uzarsan yakışmaz, estetiği bozulur” diyor. “Ne kadar olacak?” diyor. “Tam oranında olacak” diyor. “Tam oranında”. Tam oranı geldiğinde diş durur, uzaması durur. Artık ondan sonra uzamaz. Biraz uzarsa çirkin durur. Kısa kalsa yine çirkin durur. Tam ayarı, ilgili yere geldiğinde diş kökü emir verip durduruyor onu. İnci gibi dişler oluşmuş oluyor.

Bütün vücutta bu sistem vardır, her yer şuurlu, her yer akıllı, her yer sistemlidir. Allah “bir ölçü üzerine yaptım hepsini”diyor ayette geçiyor zaten. Ve Altın oranla yaratılmıştır. 



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "1 Kasım 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder