Fatih Altaylı’nın Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde Türkiye’nin başarısız olduğunu söylediği yazısıyla ilgili:
Ya komünizmi tanımıyor ya anlamazdan geliyor. Bir kere komünizmde, komünist mücadelede, komünist gerilla yöntemlerinde lider sorunu olmaz. Al adamı götür, götürür bakarsın, beslersin. Bir şey olmaz. Yeni lider çıkarırlar. Sorun değil ki. Bilmiyor. Sanki komünizm Abdullah Öcalan’a veya saydığı o adamlara bağlı bir hareketmiş gibi. Komünizm bir fikir sistemi. Marksist Leninist sistem sürekli yeni yeni Lenin'ler ortaya çıkarır, yeni yeni Stalin'ler ortaya çıkarır. PKK’nın, katillerin tamamı Lenin ve Stalin konumundadır. Hepsi liderlik yapacak konumdadır. Ne oldu Abdullah Öcalan’ı alıp getirdiler? Bir tane daha çıktı. Alın getirin, bir tane daha getirin, yine bir tane daha çıkar. Bir tane daha getirin, bir tane daha çıkar. Mantar gibi biter, sorun değil ki. Komünizmle öyle mücadele olur mu? Akılları, fikirleri parayla iş halletmekte. Parayla halledemezsin. Karşında bir fikir sistemi var. Fikir sistemini fikirle yok edebilirsin. Nerede görülmüş komünizmin parayla yok edildiği? Lenin’in de başına para koymuşlardı. Kim dinler ki onu yani? Che’nin de başına para koydular o zamanlar. Kimse dinlemez. Onunla alakası yok.
Mehdiyet konuyu kökünden çözecektir. Bediüzzaman bunu bu şekilde açıklamış. Anlaşılmayacak bir şey yok. Dolayısıyla burada Mehdiyetin görünmesi gerekiyor, hissedilmesi gerekiyor. Mehdiyet nedir? Kuran’ın, saf olarak Kuran’ın uygulanması ve yaşanması, Asr-ı Saadet gibi olması, Kuran’a ilave getirilmemesi, hurafe sokulmaması, Peygamberimiz (sav) nasıl tefsir ettiyse Kuran’ı, aynı o şekilde İslam’ı yaşamamız, Asr-ı Saadet dönemine yeniden dönmemiz inşaAllah.
Bizim milletimizin yüzde 70’i, 80’i açık hanımlardan oluşuyor. Hepsine karşı biz sevgiyi, saygıyı öğretmeye çalışıyoruz. Çünkü yobaz zihniyet açık hanımlara karşı müthiş bir nefret duyuyor. Yine karşı düşüncedeki yobaz zihniyet de kapalı hanımlara karşı müthiş bir nefret duyuyor, ama çok şiddetli bir nefret. Okula gidiyor genç kız, kapalı, kepazelik çıkarıyorlar. Hakaretler, küfürler, kapıdan kovuyorlar. Saldırdılar genç kıza. Gidemedi çocuklar. Televizyonda gösterdi. Bunların hepsi terbiyesizlik, vicdansızlıktır. Açık hanımlar da tertemiz mümin muttakilerdir, yüzde 100 Müslüman’dır. Kapalı hanımlar da yüzde 100 mümin, muttakidir.
Peygamber (sav)’in sünneti Kuran. Şefkati, merhameti, sevgiyi anlat, tebliğ yap. Genel kültür anlat. Sanatın, bilimin bütün imkanlarını kullan. İnsanlara güzelliği, sevgiyi en güzel vasıtalarla, imkanlarla anlat. İnterneti kullan, kapalı salon toplantıları yap, açık salon toplantıları yap. Çok güzel faaliyette bulunabilirsin. Oturup insanları tedirgin etmenin alemi ne?
Milletimizi tedirgin edecek, devletimizi tedirgin edecek, insanları İslamiyet’ten uzaklaştıracak korkutacak hareketleri İslam’a, Kuran’a faydalı gibi göstermeye kalkmak çok büyük hata olur.Mehdiyetin gölgesiyle şu an nefes alacak hale geldi dünya Müslümanları. Diğer mantıkla Müslümanlar çok mağdur oldular, çok ezildiler, çok azap çektiler, çok canları yandı ve insanları İslam’dan uzaklaştıracak bir konum meydana getirdiler. İnsanları İslam’dan soğuttular. Biz onların yaptıkları tahribatı düzeltmeye çalışıyoruz.
Bunların her biri kendi başına firavundur yobaz takımının. Deccal takımı da böyledir.Mesela diyorlar ki “PKK’yi biz şöyle bitiririz, böyle bitiririz. Başkanlarını alırız, liderlerini alırız”Her PKK’lı, her komünist tek başına bir firavundur. Kendilerini Allah’tan büyük görür onlar. Bediüzzaman onların bu yönünü açıklıyor Şualar’da onların bu yönünü açıklıyor. “her biri bir Nemrut hükmündedir, her biri Firavun kesilir” diyor. Dolayısıyla Abdullah Öcalan tamam bir Firavun’dur ama bütün PKK ve bütün komünistler, yani PKK’daki kan döken komünistler, katil olan komünistlerin hepsi firavun tiynetlidir ve çok enaniyetlidir. Onlar yenilgi kabul etmezler. Ne yaparsan yap yenilgi kabul etmezler. Onun Firavunlaşmış benliğinin düzeltilmesi gerekiyor, eğitilmesi gerekiyor. Onu firavunluktan kurtarırsan, ruhundaki şeytanı çıkarırsan o zaman o canavar olmaktan çıkar. Yoksa canavarı klasik yöntemlerle, bu yöntemlerle öldüremezsin, yok edemezsin. Yok edemediğini de gördün ve göreceksin de. Allah onları öyle yaratmış. Yani her birinin üstünde bir şeytan var.Hepsi Firavun takımıdır. Yani nasıl Deccal şeytanın insan şekliyse, bunlar da şeytanın insan şeklidir. Özel olarak yaratılmış bir iblis ordusudur. İblisun ve iblisat. “Onları biz yeneriz” diyor. Yenemezsin kardeşim. Ancak üzerindeki iblisi çıkarırsan yenebilirsin. Yenemiyorsun, görüyorsun. Fikirle yenebilirsin, imanla yenebilirsin. Kuran bunu açıklıyor sana. “Ben Kuran’ı dinlemiyorum, ben kendi yöntemimle yaparım.” Yap, yapamıyorsun işte. Her gün durumu görüyorsunuz; kınayan kınayana. “Edepsizliktir, ayıptır, aymazlıktır, acımıyor musunuz, ne zalimliktir, dininiz imanınız yok mu, Allah’tan korkun, Ramazan ayında yapılır mı böyle şeyler, mübarek zamanda olacak iş mi bu” diyorlar. Adamlar gülüyorlar, yerlere yatarak gülüyorlar.
Onun için konu onların bildiği gibi değil. Bediüzzaman’ın koyduğu teşhis tam net doğru. Onun dışında bir yol yok. Bediüzzaman’ın koyduğu teşhisler, “Mehdiyet çözüm, Hz. Mehdi (as) ve talebeleridir” diyor. “Risale-i Nur’dan istifade edecek ve Deccaliyeti ve süfyaniyeti temizleyecek” diyor. Deccal ordusudur PKK. Deccal ordusuna Allah özel kuvvet, güç verir. Şeytanla destekleniyorlar onlar, her biri bir Firavun hükmündedir. “cereyan-ı Nemrudane” diyor bakın. “Ahir zamanda felsefe-i maddiye” Materyalist felsefe vasıtasıyla yayılır diyor. Buna karşı çözümün Mehdiyet olduğunu, Darwinizmin materyalizmin yıkılmasıyla ancak karşılık verilebileceğini söylüyor Bediüzzaman. Bu dediğime eninde, sonunda gelecekler, göreceksiniz. Ve geliyorlar da, gelecekler de göreceksiniz.
Mesela İddia edilen Ergenekon terör örgütü deccalin ordusuydu. Şeytanın bir ordusudur, gizli ordusudur. PKK da öyle, şeytanın gizli ordusudur. Allah yerle bir ediyor ama Mehdiyet vesilesiyle yerle bir ediyor. Hz. Hızır vesilesiyle ve Hz. İsa Mesih’in vesilesiyle. Hz. Mehdi (as), Hızır ve Hz. İsa Mesih (as). Üçünün ittifakıyla vesilesiyle netice alınıyor, insanlar bunun farkında değiller. Bir süre sonra bunun farkına varacaksınız.
Hızır (as)’dan emin olmasam söyler miyim? Hz. Mehdi (as)’dan emin olmasam söyler miyim? İsa Mesih’ten emin olmasam söyler miyim? Var bir bildiğim ki söylüyorum. Ve bütün dediklerimin doğru çıktığını görmüyor musunuz? Hangi dediğim ters çıktı, yanlış çıktı? Tamamı doğru çıkıyor. Son derece akılcı yaklaşıyorum, Kuran’la yaklaşıyorum, Resulullah (sav)’ın hadisleriyle ve Bediüzzaman’ın sırlarıyla, gizli sırlarıyla. Risale-i Nur’u adam okuyor, fark edemiyor. İçi sır doludur Risale-i Nur’un. En aymaz olanlara, en görmez olanlara bile gösteriyoruz. Ama daha görmedikleri çok fazla sır var. Hayret içinde kalacaklar, şaşkınlık içinde kalacaklar. Bediüzzaman o mısraların, o sözlerin arasında neler gizlemiş hayretler içinde bunu öğrenecekler. Biz şimdi bu yola doğru gidiyoruz, inşaAllah.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''28 Ağustos 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr adresinden seyredebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder