11 Eylül 2011

Kuran Tefsiri - Bakara ve Furkan Suresi


Bakara Suresi, 14


“İman edenlerle karşılaştıkları zaman iman ettik derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıkların da ise derler ki: Şüphesiz sizinle beraberiz. Biz onlarla yalnızca alay ediyoruz.”
Evet, küfrün kafası odur. Kendi aralarında başka, Müslümanların yanında başka, değil mi? Müslümanların yanında kendilerini saf gibi gösteriyorlar. İşte iyi niyetli gibi gösteriyorlar. Ama onların yanına geldiklerinde kurtluklarını, şeytanlıklarını ortaya koyuyorlar.
Hasetçilerin, münafıkların ızdırap çekeceği konulardan birisi de Müslümanların sayısının gittikçe artması. Hem ne çekiyorlar, hem ne ızdırap. “Hasedin iza hased” diyor, Cenab-ı Allah, değil mi? Haset edenler şakır şakır çatlıyorlar. Daraldan artık sağlıkları bozuluyor. Neredeyse kafayı çizecekler, inşaAllah.
Yobazlık sunulursa, “gel seni cehenneme atacağım” diyorsun. Yobazlık eşittir cehennem. Adam kaçıyor o zaman. “Gel seni İslam’a davet ediyorum. Asr-ı saadet Müslümanlığı” dedin mi, “oh” diyor, “cennetmiş, cennet.” İnşaAllah, elhamdülillah. Sahabe dönemi, Asr-ı saadet dönemi, o devrin kardeşliği, o devrin sevgisi, o devrin coşkusu, candanlığı. İstediğimiz o. Yobazlığa geçit yok, inşaAllah. İlimle, fenle, akılla, bilgiyle.
Yüzer yüzer Müslüman oluyor gençler, maşaAllah. Ellişer, yüzer. Eğer yobaz kafasıyla yaklaşmış olsaydık böyle İslam’ın yayılması pek mümkün olmazdı, Allah-u Alem. Ama sahabe ahlakı, sahabe döneminin İslam anlayışı, oradaki coşku İslam’ın süratli yayılmasına vesile oluyor, inşaAllah. Allah sayılarını arttırsın, şevklerini arttırsın, maşaAllah. Yine dün de iki tane Alman genç, onlar da Müslüman oldular, maşaAllah. Amerika’da vardı yine üç tane kız arkadaşım. Üçü birden bizim camideki kitaplardan okumuşlar. Amerika’daki bir camideki. Oradaki hoca vermiş. Bizim arkadaşlarımızla konuşmuşlar. Onlar da üç gün önce onlar da Müslüman oldular, maşaAllah. Haberi geldi. Dün maille haber gönderdiler, maşaAllah.


Furkan Suresi, 44
 “Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun?” İnsanların çoğu söz işitmiyor, ayet.  “Ya da aklını kullanır mı sayıyorsun?” “Çoğu akılsızdır” diyor, Allah. Aklını kullanamazlar. “Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar” Dünyanın şimdi büyük bir bölümü berbat durumda, Allah esirgesin.


Furkan Suresi, 45
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir?” “Gölgeyi özel yaratıyorum” diyor, Allah. Işık ayrı, gölge ayrı yaratılıyor.  “Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı.” Gölge hareket etmezdi” diyor, Cenab-ı Allah.“Ben hareket ettiriyorum gölgeyi” diyor.İnsanlar gölge otomatik kendiliğinde oluşuyor zannediyor. Halbuki gölge ayrı yaratılıyor, ışık ayrı yaratılıyor. “Sonra Biz Güneş'i ona bir delil kılmışızdır.” “Güneşi gölgeye delil kıldım” diyor Allah. İkisinin  ayrı yaratıldığını söylüyor. “Güneş için gölgeyi ayrı yaratıyorum, ışığı ayrı yaratıyorum” diyor, Allah.


Furkan Suresi, 46
Sonra da onu tutup Kendimize ağır ağır çekmişizdir” diyor, Allah.  “Ben çektim” diyor, Allah. Yani “o ağır ağır çekme işini de ben yapıyorum” diyor, Allah.


Furkan Suresi, 47
O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp-çalışma (zamanı) kılandır.”Faaliyet zamanı kılandır.


Furkan Suresi, 50
“Andolsun bunu, onların arasında öğüt alıp-düşünsünler diye çeşitli biçimlerde açıkladık.”Yani öğüt almak, düşünmek, derin düşünmek Kuran’ın hep bize bildirdiği Allah’ın bize bildirdiği hükümler.“Ama insanların çoğu nankörlük edip ayak direttiler.” İşte onun için iman hakikatleri çok önemli. İman hakikatlerinin anlatılması çok önemli. Mesela insanların çoğuna fıkıh anlatırsın; anlamaz adam. Ama iman hakikati anlatırsak anlar, inşaAllah.


Furkan Suresi, 52
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir mücadele ver.” Ne ile? Sadece Kuran ile. Biz ne yapıyoruz? Kuran ile anlatıyoruz. İlave yapıyor muyuz? Yok.
Kuran’a dikkat etmiyorlar bazı kısım insanlar. Allah sürekli “insanların çoğunluğunun iman etmediğini, düşünmediğini, akıl edemediklerini” söylüyor, Allah.


Furkan Suresi, 41
Seni gördükleri zaman, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler: "Allah'ın, elçi olarak gönderdiği bu mu?"Bazı insanlarda hep böyle bir sapıklık vardır. Mesela Hz. Mehdi (a.s.)’la da alay edecekler. “Allah’ın gönderdiği Hz. Mehdi (a.s.) bu mu? İsa Mesih (as) bu mu?” gibisinden.


Furkan Suresi, 42
"Eğer onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi ilahlarımızdan saptıracaktı."  Yani gelen Mehdi (a.s.)’lar o kadar şiddetli mücadele veriyorlar ki, küfür “az kalsın” diyor, “iman edecektik neredeyse” diyor. “O kadar güçlü etki yapıyorlar” diyor. Şimdi de, değil mi? Direniyorlar ama bir süre sonra iman ediyorlar.


Furkan Suresi, 43
Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?”. Kendi kafasına göre hareket ediyor. Kuran’a göre hareket etmiyor, Kuran’daki açık hükümleri mesela Kuran’dan delil veriyorsun. Açıklıyoruz mesela bak Hz. Musa (as)’ın örneğini de verdik. Hz. Süleyman (as)’dan örnek verdim. Peygamberimiz (sav)’den örnek verdim. Adam kabul etmiyor. İllaki puttan delil istiyor adam. Putlardan delil istiyor. Allah Kuran’dan delil vermemizi istiyor. “Kuran’dan delil verdim” diyorum. “Yok” diyor. “Ben Kuran’ın delilini kabul etmiyorum.” Peki, nasıl bir delil istiyor? “Bana” diyor, “put olursa kabul ederim” diyor. Putu da ben kabul etmiyorum. Sen Kuran’ı kabul edeceksin başka türlü olmaz. Bana putla gelirsen Kuran’a karşı, yapacak bir şey olmaz. Çünkü sen Kuran’ı kabul ettim diye geliyorsun karşıma. “Artı put” diyorsun. Biz diyoruz ki “putu bırak sadece Kuran.” “Sadece Kuran bana yeterli değil” diyor. O zaman dinle alaka kalmaz. Çünkü ahirette biz Kuran’dan sorulacağız.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''5 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder