25 Eylül 2011

İman Hakikatlerinin Önemi


İman hakikatlerinin çok iyi düşünülmesi hakkında:


Arı olsun diğer hayvanlar olsun hepsinin ince düşünülmesi durumunda harikaları fark edilir. Yoksa hiçbir şey fark edilmez. Mesela biz şu an gökyüzünde, koskoca bir taş kitlesidir, toprak kitlesidir dünya, küre şeklinde, uçsuz bucaksız karanlığın içinde akıl almaz bir hızla gidiyoruz. Yani kaptanı yok. Uçağın kaptanı var, radarı var. Şunu var, bunu var. Bunun yok. Bunun kaptanı Allah, dünyanın. Ve trafikten bin kere, milyonlarca kere daha karışık. Göktaşları geçiyor yanından, bin bir türlü olay var. Kara deliklerin yanlarından geçiyor. Her türlü olay var. Ama hiçbir şey olmuyor. Trafikte bile araba giderken bir yere çarpıyor, bir şey oluyor, şu oluyor, bu oluyor değil mi? Burada hiçbir şey olmuyor. En ufak bir sarsıntı var mı dünyada? Yok. Altı, dünyanın altı magma dolu, yani fokur fokur kaynayan ateş. Elma kabuğu kadar ince dünyanın üstündeki kabuk. Biz şu an bir ateşin, fokur fokur kaynayan ateşin içinde, üstünde yaşıyoruz. Bir elmayı düşünün. Elmanın kabuğu ne kadar ince. Dünyanın kabuğu da o kadar ince. Elmaya oranla bakın. Ama böyle su gibi kaynayan, fokur fokur kaynayan ateş var. Böyle bir dünya, ateş dolu bir dünya şu anda son derece süratle gökyüzünde uçuyor. Biz de beraber gidiyoruz. İnsanlar çeki ile, senetle uğraşıyor. Kimi okulunu bitirmek için uğraşıyor. Kimi düğün hazırlıklarında. Kimi köşeyi dönmenin peşinde. Kimi yurtdışından getirttireceği malların, eşyaların peşinde. Ama dünya da bütün hızıyla devam ediyor uçmaya. Biraz düşünülse, yine çok harika bir durum olduğu anlaşılıyor.
Biz dünyanın insanlarının hepsinin mutlu olmasını istiyoruz; Hıristiyanların, Musevilerin, herkesin. İslam ahlakı, Türk İslam Birliği dünyaya hâkim olduğunda, hâkim olacak olan nedir? Adalet, sevgi, şefkat, merhamet, dürüstlük, iyilik, güzellik, sanat, estetik, bilim, insancıl olan her şey,  her türlü güzellik. Filistin niye korkuyla yaşasın, İsrail niye korkuyla yaşasın orada? Her zaman diyorum yıkalım duvarları, açalım. Polis kontrol noktalarına ne gerek kardeşim? İstedikleri gibi yaşasınlar. Biz Musevi kardeşlerimizi buraya getirdiğimizde, İspanya’dan, “oh elhamdülillah” demişlerdi. En güzel yere alıp getirdik, İstanbul’a. İmparatorluğun en güzel şehrine alıp getirdik. En güzel yerde konukladık. Alabildiğine özgürdüler. Yine özgür olsunlar, yine rahat etsinler. Niye korkuyla yaşasın bu insanlar? Niye Filistin korkuyla yaşasın? Her an operasyon korkusu, her an polis korkusu. Hepsini kaldıralım. Tamamen gereksiz, tamamen şeytanın oyunu. Habire silahlanmaya para gidiyor. Silaha ne gerek? Her yer aç insanlarla dolu. Onlara yiyecek gönderelim, kıyafet gönderelim, şık kıyafetler, güzel araba alalım. Tank göndereceğimize araba gönderelim, tank ne alaka? Savaş uçağı göndereceğimize nakliye uçağı gönderelim. Askeri istihkâmlar yapacağımıza hastaneler, okullar yapalım.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''12 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder