25 Eylül 2011

Yargıda İşkence


Mehmet Altan’ın işkence davaları konusunda yargıdaki eksiklikleri konu alan yazısı üzerine:

Bu çok büyük bir olay. Çok hayati bir konuyu anlatmış. Bu Türkiye’de bir bela. Büyük bir bela. İşkence örtbas ediliyor ve ısrarla örtbas ediliyor. Herkes Başbakanımız’a mektup yazsın. Adalet Bakanı’na mektup yazın. İşkence örtbas ediliyor, kapatılıyor. Biliniyor bu Türkiye’de. Kabul ettiler, yani “resmi politika olarak uygulanıyordu” diyor adamlar, “o zamanlar.” “Herkes biliyordu” diyor. Yani “gizli resmi politika olarak uygulanıyordu” diyorlar. Hemen hemen her işkence mahkemesi beraatla sonuçlanmıştır. Adam nasıl ispat etsin kardeşim? İşte daha ne desin? “Dövdüler, sövdüler,” diyor, “elektrik verdiler”. Anlatıyor, detay veriyor “şurada oldu, burada oldu.” “Şahit göster” diyorlar. Şahit, kimi göstersin, işkencecileri mi göstersin şahit? Kimi gösterecek şahit? Durduk yere adam söyler mi? Detay veriyor, anlatıyor. Alameti de var. Sakatlanmış da. Bu konuda yeri yerinden oynatmak lazım. Türkiye’nin bir ayıbıdır bu, büyük bir sorundur bu. Ve alenen örtbas ediliyor, alenen. Herkes de biliyor bunu. Kaç tane olay böyle örtbas edilmiştir. Adamların feryatları göklere yükseliyor, devlete sığınıyor. Bakıyorsun en sonunda olay kapanıyor.Verin cezasını kardeşim. Yapmasınlar. Yaptıysa da karşılığını alsın. Oh iyi yaptım elime sağlık, demesin adam. Yanına kalmasın. Yanına kar bırakmayın. Ömrü boyunca onun utancını yaşasın adam. Bin bir çeşit örtbas etme yöntemi var. Bakın isterseniz, yüzlerce olaya bakın. Hemen hemen tamamı örtbas edilmiştir. Müthiş bir rezalettir bu ve müthiş bir zulümdür bu. Çok önemli konulardan bir tanesi de budur. Çok hayati konulardan bir tanesi de budur. Mesela gençler vardı önceden, ben biliyorum. İşkence gördü çocuklar rezalet tarzında. Anlatıyor, ifade ediyor, göstertiyor, elektrik de verilmiş, yanmış elektrikten. Peki, ne yapsın? Ne desin? Farz edelim onlar yalan söylüyor, binlerce mi insan yalan söylüyor? Bütün bu işkence mağdurlarının tamamı mı yalan söylüyor? Olabilir, insanlık hali bir kişi yalan söyledi diyelim. Peki, hepsi aynı şeyi söylüyor koro halinde. Niye yalan söylesin adamlar? Detay veriyor, yer veriyor, vakit veriyor, adamı göstertiyor, hepsini anlatıyor, daha ne desin? Bilindiği halde eğer örtbas edilirse bu çok büyük bir zulüm olur. Ondan sonra demokrasiden falan bahsederseniz insanlar inanmazlar. Onun içi özellikle Türkiye’de bunun uygulanması gerekir. Mutlaka gereğinin yapılması lazım. Herkes tanıdığına bildiğine bunları söylesin. Gündem olsun böyle şeyler.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''16 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder