27 Eylül 2011

Kuran Tefsiri


(Yasin suresi, 11)
“Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.”
Allah’tan korkan etkileniyor Kuran’dan değil mi? Allah’tan korkmayan etkilenmez, dinlemez de zaten.

(Hac Suresi, 11)
“İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder,”
Yani sadece mesela namazını kılıyor, oruç tutuyor, zekat da veriyor. Parası olursa hacca gidiyor. Kelime-i Şehadet getiriyor. Tebliğ? Cehd? İttihad-ı İslam, en büyük farz? O ne oldu? Hepsini nasıl yapalım, diyor. İşte beş şartını yaptık İslam’ın, diyor. Daha neyi yapalım, diyor. O zaman İttihad-ı İslam’a gerek yok, senin dediğine göre. İttihad-ı İslam en büyük farz. Tebliğ, cehdetmek, Allah’ın dinini yaymak en büyük farzlardan. Nerede o? O “yok” diyor. “Hepsini yapmamız şart değil ki, ben beş şartını yerine getirdim zaten” diyor. “Onu da yapan yapsın” diyor. Ahirette bunu anlatamaz. Bu ferahlıkta anlatamaz. İttihad-ı İslam en büyük farzdır.Bediüzzaman bunu her zaman söylüyor.
Terörü bitirecek olan Hz. Mehdi (as)’dır, açıkça söyleyeyim. Bediüzzaman söylüyor; “siyaset cihetiyle asla bitirilemez, hiçbir şekilde bitirilemez. Ancak Kuran hakikatleriyle, iman hakikatleriyle bitirilebilir”. Hz. Mehdi (as) yapacak diyor, açıkça söylüyor. “Birinci vazifesidir” diyor “Hz. Mehdi (as)’ın”. “maddiyun ve tabiiyyun taunu (Darwinizm, materyalizm ve ateizm salgınının), beşer içine intişar etmesiyle (insanlar arasında yayılmasıyla), herşeyden evvel FELSEFEYİ VE MADDİYUN FİKRİNİ (materyalist felsefeyi) TAM SUSTURACAK BİR TARZDA beşere ders vermektir birinci vazifesi” diyor. Tam susturacak demek ne demektir? Fikren kazıyacak diyor, bitirecek diyor inşaAllah. Ama neyle? Akılla, bilimle. Siyasetle değil, asker güçle değil, polis gücüyle değil. Bilgiyle bitirecek, diyor.

(Ahzab Suresi, 2)
“Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
MaşaAllah. “Vahyedilene uy” Kuran’a uy, inşaAllah. Kuran’a uyduğumuzda ne oluruz? Akıllı oluruz, makul oluruz, tutarlı oluruz, iman hakikatlerinin önemini anlarız. Kuran’ın her tarafında Allah iman zayıflığının tehlikesine dikkat çekiyor. Neresini açarsak açalım. Hangi sayfayı açarsanız açın hep insanların iman zafiyetine bakar. Fatiha’dan itibaren başlar. Fatiha’dan itibaren en son ayete kadar, en son sureye kadar bakın hep iman zafiyetinin tehlikesine dikkat çeker KuranVe iman hakikatlerinin önemi sürekli vurgulanır. Onun için Bediüzzaman “ana konu budur” diyor. Hz. Mehdi (as)’ında üstünde duracağı ana konu iman hakikatleridir. “Fıkıh değildir” diyor. “Fıkıh sonra” diyor. İman etmemiş adama, imanı zayıf adama fıkıh anlatılır mı? Namazda baş parmağını nasıl dikeceğini anlatıyor. Adam dinsiz, imansız. “Darwinizme, materyalizme inanıyorum” diyor. Fıkıhtan anlar mı adam? Gusül abdestinin detaylarını anlatıyor. Önce iman hem de samimi iman. Oturmuş, Allah korkusuna dayalı iman. Ondan sonra, inşaAllah.

 (Al-i İmran Suresi, 139)
“Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. “
Bakın bu mucize bir ayettir. Diyor ki Allah, “gevşemeyin” yani hiçbir zaman için ümidinizi kaybetmeyin. Direncinizi kaybetmeyin. “Üzülmeyin” yani acı çekmeyin. Rahatsız olmayın, ızdırap çekmeyin. “Eğer inanmışsanız” yani Kuran’a samimi kanaatiniz geldiyse, ama hakkıyla iman bu. Tevrat’ta da buna dikkat çekilir. “On kişi iman etsin” diyor, “yeter” diyor. “On kişi.” “Dünyaya hakim ederim” diyor, Cenab-ı Allah. Hakkıyla iman eden bir kişi bile olmuş olsa bak bir tane bir kişi olursa dünyaya İslam ahlakını hakim ediyor.Bir kişi bile olsa. O çok büyük bir sırdır. Adam diyor ki, “nasıl olacak?” diyor. “Çok zor” diyor. “Askerimiz yok, ordumuz yok. Şuyumuz yoki buyumuz yok. Televiyonuzmuz yoki radyomuz yok. Çevremizde insanımız yok. İşte millet alay edenler, kavga edenler, saldıranlar. Anarşi, terör.” Bir kişi hakkıyla iman ederse, bir kişi Allah dünyaya hakim ediyor İslam ahlakını. Ama hakkıyla böyle yüzde yüz imanı kastediyor. Her tarafı dolu dolu iman. Dünya hakimiyeti ediyor Allah. Hz. Mehdi (as) vesilesi ile de dünyaya hakim ediyor şu an. Seyyidina İsa Mesih (as) de ona, o güzeller güzeli İsa Mesih, Hz. Mehdi (as) Hazretlerine, o mübareğe, o güzeller güzeline kardeş olarak Allah tarafından gönderiliyor. “Ben senin vezirinim” diyor, Hz. Mehdi (as)’a. Ne onur, ne şeref, ne büyük güzellik. Ulul azim bir Peygamber. Dünyada en çok seveni olan Peygamber şu an. Çünkü Hıristiyan, Müslüman hepsi çok seviyor.Allah Hz. Mehdi (as)’ye yardımcı olarak, vezir olarak gönderiyor. Yani “senin emrindeyim” diyor. Onun emrine girecek, Hz. Mehdi (as)’ın emrine girecek. Öyle büyük bir insandır Hz. Mehdi (as). Onun için bu kadar ört bas edilmek için bu kadar bütün dünya yer yerinden oynuyor.
Bölgede savaş yaptırmayacağız. İsraille Türkiye savaşmayacak. Hiçbir ülke ile savaş olmayacak. Barış gelecek. Hızır (as) bakıyorsun Amerika’da. Bakıyorsun Kıbrıs’ta, bakıyorsun Ankara’da. Her yerde. Bakıyorsun bir gün memur görünümünde. Bir gün bakıyorsun bir sehpa görünümünde. Bir gün bakıyorsun bir güvercin görünümünde. Her yerde, inşaAllah. Müsaade yok göreceksiniz, inşaAllah.

Münafık yakmak için, kafir yakmak için, kalplerini yakmak için, şeytanları da cismen yakmak için onları kızdıracak bir şeyi bir daha söylüyorum. Bu asa, şu gördüğünüz asa bak buna çok dikkat edin. Şeyh Muhammed Ziyaüddin Tillo Hazretleri’indenSeyyid Tahahi Hakkani Hazretleri’ne intikal etti. Seyyid Tahahi Hakkani Hazretleri’nden Abdülhakim Hüseyni Hazretleri’ne intikal etti. Abdülhakim Hüseyni Hazretleri’nden Muhammed Raşid Erol Hazretleri’ne intikal etti. Muhammed Raşid Erol Hazretleri’nden  Şeyh Ahmet Yasin Bursevi Hazretleri’ne intikal etti. Şeyh Ahmet Yasin Bursevi Hazretleri’nden de şu fakire, bana intikal etti, inşaAllah.

Ben son kapıyım. Benden de inşaAllah Hz. Mehdi (as)’a, Allah’ın izniyle. “Ben” dedi, “emaneti hocamıza verdim” dedi, Şeyh Ahmet Yasin Hocamız. Muhammed Raşit Erol Hazretleri demiş. Bir çok kalabalığın içerisinde kendi oğulları da varken herkesin huzurunda Şeyh Ahmet Yasin Hocamız’a veriyor, teslim ediyor. “Evladım” diyor, “bu asayı git Hz. Mehdi (as)’ye teslim et” diyor. “Ben göremeyeceğim Hz. Mehdi (as)’ı sen göreceksin” diyor. “1980 yılında faaliyette şu an” diyor, Muhammed Raşit Erol Hazretleri. “Hz. Mehdi (as) şu an faaliyette” diyor. “Bizden görev alındı” diyor. “Ama asıl görev, asıl hidayet, vesile olma şu an Hz. Mehdi (as)’da” diyor, 1980 yılında. Herkesin huzurunda, kendi oğulları da şahittir. Bütün halifelerinin yanında bunu söylüyor. Ve “bu asayı da Hz. Mehd (as)’a ulaştır” diyor, Muhammed Raşid Erol Hazretleri Şeyh Ahmet Yasin Bursevi Hazretleri’ne. “Ben” diyor, Şeyh Ahmet Yasin Bursevi Hazretleri “ben emaneti ulaştırdım” dedi. “Hocamıza ulaştırdım emaneti.” Bizden de son kapı Hz. Mehdi (as)’a, inşaAllah, Allah’ı izniyle ulaşacak.

Bunu anlamazlıktan gelmenin alemi yok. Bediüzzaman da anlatıyor, anlamazlıktan geliyorlar. “1980’de çıkacak” diyor, anlamazlıktan geliyorlar. “İstanbul’da çıkacak” diyor, anlamazlıktan geliyorlar. Nereye kadar anlamazlıktan geleceksiniz? Mehdiyet kol verdi. Geziyor. Bütün dünyaya yayılıyor. İstediğiniz kadar yok şahsı manevi deyin, hayalettir, ruhtur deyin. Kapatmaya çalışıyorsunız. Hz. Mehdi (as) ruh ve beden olarak cismen şu an hayatta. İsa Mesih de şu an cismen hayatta.  Ve Seyyidina Hz. Hızır (as) da şu an bedenen, etle, kemikle hayatta. Ama o bazen et kemik olmaktan çıkıyor. Onun özelliği. Masa olur birden bire. Başka bir şey olur. Mesela çiçek olur masanın üstünde. Yahut gider başka bir yerde başka bir şey olur. Öyle, onun özelliği o. Bir zamandan çıkar, başka zamana gidiyor. Zamanlar arasında oradan oraya geziyor, inşaAllah. Ama bakın İttihad-ı İslam mutlaka olacak.
 “Hz. Mehdi (as) yok, işte gelmeyecek” derken, Allah her yeri Hz. Mehdi (as) talebeleryle sardırdı görüyor musunuz? Allah biri bin yaptı. Bini milyon yaptı. Ummadıkları insanlar, ummadıkları olaylar gelişti, güç kazandı. Ve bu güzelliğe doğru gidiyorlar, inşaAllah.

 (Yasin Suresi, 55-58)
“Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır).”
Hay maşaAllah. Cenab-ı Allah güzel bir genç görünümünde tecelli edecek, inşaAllahAlenen selam veriyor, Cenab-ı Allah.“En çok hoşunuza gidecek bu olacak” diyor, Cenab-ı Allah, inşaAllah. Bu Allah’ın tecellisi. Tecelli edecek ama.
Tabi, Allah Allah diye her yerde yaşıyoruz, her yerde. Cenab-ı Allah ne yaparsa hepsine razıyız. Sürekli Zikrullah, sürekli Zikrullah.Allah muhafaza Allah cehenneme de koysa kesintisiz Allah derim, kesintisiz. Allah, Allah, Allah, Allah… Başka bir şey olmaz, inşaAllah.

Hud Suresi, 20
“Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah'tan başka velileri yoktur. Azap onlar için kat kat artırılır.”
Nedir? Bir imansızlık. İmansızlığın üstünde duruyor Allah. Onları korkutuyor Allah.
“Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de”
Hak olan nedir? Kuran’ın hükümleri ve her türlü iman hakikati. Her türlü bilimsel gerçek.

Hud Suresi, 21
“İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp-kaybolmuşlardır.”
Yalan uydurulan nedir şu an? Darwinizm ve materyalizm. Onlardan uzaklaşıp kayboluyor şu an. Ahiret için söylüyor Cenabı-ı Allah ama dünyada da uzaklaşıp kayboluyor şu an. Çünkü fikren darmakeşan ettik.

Hud Suresi, 22-23
Hiç şüphesiz bunlar, ahirette en çok hüsrana uğrayanlardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.
Kalpleri tatmin olmuş olarak bağlanmak nasıl olur? İman hakikatleriyle olur, imanla olur değil mi? İmansız nasıl bağlansın adam?
“Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir.”Kör ve sağır” deccali anlatıyor. “Gören ve işiten” de Mehdi kolu. Darwinistse materyalistse adam anlatamıyorsun, anlamıyor. Mesela komüniste, PKK’lıya anlatamıyorsun. Nasıl anlıyor, anlar? Ancak fen ve felsefeyle anlar. Çünkü onun kabul edeceği odur.

Hud Suresi, 24
“Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?”
Bak, “Öğüt alıp düşünmek”. Bazısı “Fazla düşünmeyin” diyor. Allah diyor “öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz.” O da düşünmemeye davet ediyor. Allah düşünmeye davet ediyor. Ona uymaya kalkarsa adam düşünmemesi gerekiyor. Kuran’a göre de düşünesi gerekiyor. Allah “düşünün” diyor, düşünmeyi farz kılmış. O da düşünmeyi yasaklıyor. “Kafayı bozarsınız” diyor, anlatıyor, “kocakarı imanıyla hareket edeceksiniz” diyor.

Hud Suresi, 25-26-27
“Andolsun, Biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp-korkutucuyum."
"Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" (dedi).”
“Kavminden, ileri gelen inkarcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz”
 “Sığ görüşlü” haşa “en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz” diyor, değil mi? o devrin Mehdi’si kim? Hz. Nuh (as) ve çevresindekiler. Ne diyorlar Hz. Mehdi (as) talebelerine? “sığ görüşlü ve aşağılık” diyorlar. Ahir zamanda ne diyecekler Hz. Mehdi (as) talebelerine? Aynı iddialar. Bir kısım ahmak ve avanaklar da buna kanacaklar. O deccal ordusunun korosuyla beraber Hz. Mehdi (as) ve talebelerine karşı kudurmuş köpek gibi saldıracaklar. Kuran’ın işareti bu işte.
“"ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.”
Hz. Mehdi (as)’ı da aynı şekilde yalancılıkla itham edecekler. O devrin Hz. Mehdi (as)’sini yalancılıkla itham ediyorlar. Ahir zaman Hz. Mehdi (as)’sini de yalancılıkla itham edecekler.

Hud Suresi, 28
Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana Kendi Katından bir rahmet vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?"
O devrin deccal ekibi bir türlü anlamıyorlar. Kafa basmıyor adamların. Hz. Nuh (as) da çok güzel bir tebliğ metoduyla “elimde bir hakikat var, gerçekler var” diyor, “ispatlı gerçekler, onları anlatıyorum” diyor.
“Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem” apaçık bir belge. Ahir zamanda da ne yapılacak? Apaçık belgeyle, Kuran hakikatleriyle, bilimin gerçekleriyle anlatılacak. “ve Rabbim bana Kendi Katından bir rahmet vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa?” gözlerinden saklı tutması ne demek? Allah perde indiriyor deccal ekibine, gözleri gömüyor. Allah perdeliyor, kapatıyor. Buna işaret ediyor ayet. “Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?” Dinde zorlama var mıymış? Yok. Ne diyor? “Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?” Dinde zorlama yok. İstemiyorsa istemiyor, tamam. Dinsiz kalmak istiyorsa kalabilir. Dinde zorlama yok. Ayetin hükmüdür bu ve kadimdir bu. Bütün hak dinlerde, hepsinde dinde zorlama olmamıştır. Hz. Nuh (as)’da da böyledir. Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimizin getirdiği Muhammedi dinde de, İslam dininde de aynıdır. Ayetin hükmü açık. Ne diyor Cenab-ı Allah? “Dinde zorlama yok” diyor. Hz. Nuh (as) ne diyor? “Dinde zorlama yok” diyor, aynısı inşaAllah.

Hud Suresi, 29
“"Ey Kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnızca Allah'a aittir.”Ben maaş karşılığı, para karşılığı, biraz maaş alarak veyahut sırtı sıvazlanarak falan veyahut bir başkasından para alarak yapmıyorum” diyor. Nasıl diyor? “Saf, Allah rızası için yapıyorum” diyor. hiçbir karşılık olmadan. Peygamberler üstüne para veriyorlar tebliğ yaptıkları için, para almazlar.Tebliğci para almaz. Tebliğ yapan para almaz. Ama asrımızda şundan bundan para toplayan tipler var.
“Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar.”
Ne diyecekler Hz. Mehdi (as)’a? “Bu etrafındaki gençleri dağıt, bırak bunları, işine gücüne gitsin çocuklar. Bırak bunları. Etrafından dağıt. Yoksa seni hapsedecekler. Hapse attırırız. Veyahut işkence eder, veyahut öldürürüz. Etrafından gönder bu çocukları” diyecekler. Hz. Mehdi (as) ne diyecek? “Bana ancak Allah emir verir. Ben Kuran’a tabi olurum” diyecek. Ve etrafındaki o has talebeleriyle görevine devam edecek. Hz. Nuh (as) o devrin Hz. Mehdi (as)’ı, o devrin deccallerine ne diyor? “Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum.”
Bediüzzaman ne diyor? “Cehalet, zaruret, ihtilaf. Üç tane karşıtımız var” diyor. Cehalet, zaruret, ihtilaf. Müslümanların birbiriyle uğraşması, ihtilafa düşmesi. Birbirleriyle uğraşıyorlar ya “şu tarikattan, şu mezhepten”. “Zaruret” fakirlik, bir de neymiş? Cehalet, zaruret, ihtilaf. Bir de “cehalet” Darwinizm’den anlamıyor, materyalizmden anlamıyor. “Ne diyorsun evrim için” diyorlar. Sakallarını haşurt huşurt kaşıyarak diyor ki “nedir ya evrim” o da ona soruyor “ne ki evrim” diyor, bilmiyoruz diyorlar. Cehalet oldu mu deccaliyet de gelişir, şeytaniyet de gelişir.

Bütün milletimize Allah güçlü kılsın, Allah deccaliyete karşı Hz. Mehdi (as)’ın safında milletimizin birleşmesini nasip etsin, İttihad-ı İslam’ı Allah nasip etsin. Allah komünist PKK hareketini Kuran’ın nuruyla, Mehdiyetin nuruyla yerle yekzan etsin Cenab-ı Allah inşaAllah. Hak ile yekzan edecek inşaAllah Cenab-ı Allah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''20 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder