25 Eylül 2011

İsrail ve Mehdiyet


Sayın Adnan Oktar temsilcilerinin İsrail’de yaptığı görüşmelerle ilgili:

Bunları birer güzel hatıra olarak sonra hatırlayacağız. İsrail bir süre sonra Türk İslam Birliği’ni açıkça isteyecek. Türk İslam Birliği’nin içerisine katılacak. Bölgede barış olacak. O sınırlar, o çitler, kontrol noktaları, onlar kalkacak. Filistin ve İsrail kucaklaşacak. Çok şahane, güzel yaşayacaklar, mutlu olacaklar inşaAllah. Kral Mesih’in, Moşiyah’ın, Hz. Mehdi (as)’ın güzel günlerini görecekler. Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu görecekler. Tevrat’ta 3 bin yıl önce bildirilen Kral Mesih’in bütün detaylarıyla doğru olduğunu görecekler. İmanları daha da artacak, şevkleri daha da artacak. Resulullah (sav)’in ihbarının aynen doğru olduğunu görecekler, ondan da imanları artacak. Herkes mutlu olacak. Şeytan kör bir kavgaya sokuyor. Mehdiyet bu kör kavgayı, şeytanın oyununu yerle bir edecek, bunu göreceksiniz, inşaAllah. Filistin dünya tatlısı insanlarla dolu. Hz. İsmail (as)’ın evlatlarıyla dolu. İsrail yine dünya tatlısı insanlarla dolu. Hz. Yakup (as)’ın evlatlarıyla dolu. Hepsini bağrımıza basacağız. Hepsine bir ferahlık ve güzellik gelecek inşaAllah.

Mehdiyet adım adım ilerliyor. Bütün dünyanın gözleri önünde, bütün dünyanın bakışları içerisinde alenen, açıkça, emin adımlarla ilerliyor. Biz de Hz. Mehdi (as) talebeleri olarak emin adımlarla ilerliyoruz inşaAllah. Bütün dünyanın gözleri önünde barışı, kardeşliği ortaya koyacağız. Kavgayı, anarşiyi, terörü de yok edeceğiz. Dünyayı cennete çevireceğiz adeta. Cennete benzeyecek adeta. Yok, şeytana müsaade etmeyeceğiz. Bacaklarını, kollarını, her tarafını bilimle kıracağız şeytanın. Müsaade yok. İlimle, fenle, sevgiyle bunu yapacağız. İsrailli o minik köfteleri, lüle lüle saçları var ya böyle onların yanaklarını sıkacağız. O Filistinli haytalar var, ortada koşuyorlar. Onların da yanaklarını sıkacağız. Barışı, muhabbeti, kardeşliği gerçekleştireceğiz. Kavga istemiyoruz. Kan istemiyoruz. Kandan hoşlanmıyoruz. Damla kan istemiyoruz. Güzellik, neşe ve sevinç.  Allah “insan zayıf yaratılmıştır” diyor. Kavgayı kaldıramayız biz. Sevinci kaldırırız biz. Güzelliği, neşeyi, iyiliği kaldırırız. Ne Hz. İsmail (as)’ın evlatlarına ne Hz. Yakup (as)’ın evlatlarına şeytanın kanlı müdahalesi olmayacak. Müdahale ettirmeyeceğiz. Müsaade yok inşaAllah. Komünizmi de fikren yerle bir edeceğiz Allah’ın izniyle.
Fas, Tunus, Cezayir hep gönlümüzde yatar. Kazablanka şöyle bir gitsek de oraların güzel ortamında sohbet etsek. Sevgiyle her insan güzelleşir, iyi olur.O insanlar hep sahipsiz kaldılar, sevgisiz kaldılar. Hep ezildiler, hep horlandılar. Onlara izzetlerini, şereflerini, üstünlüklerini, delikanlılıklarını, güzelliklerini Allah geri verecek. Daha da güzelleştirecek, daha iyi yapacak. Göreceksiniz inşaAllah.
Türklerin birleşmesi son derece makul. Ayrı olmaları anormal bir hareket zaten, garip bir şeydir. MaazAllah o zaman Urfa, Siirt, Konya, Eskişehir, onları ayırmış olsak mantık olur mu? İşte Türkistan’ı da ayırdın mı aynı şey, Azerbaycan’ı da ayırdın mı aynı şey. Bir kere onların hemen birleşmesi gerekiyor. Bir de İslam alemi. İslam millet zaten, İslam milleti, ayrı zaten olamaz. Ayrısı gayrisi olmaz. Ama Allah müşrikleri de bize emanet ediyor, gayri Müslimleri de bize emanet ediyor. Museviler, Hıristiyanlar hep bize emanet. Rahat yaşasınlar, istediği gibi ibadet etsinler. Adamlara karışmayalım. Kimse zulmetmesin. İslam’ı anlatırız, Allah hidayet verir inşaAllah, gönülleri isterse iman ederler, olur. Olmuyorsa da hayır vardır Allah öyle takdir etmiştir. Allah’ın vardır bir bildiği inşaAllah. Baskı olmaz. Her şeyde bir hayır vardır. Belki ilerde Allah iman ettirecek, belki imtihanın gereği öyle.

Sayın Erdoğan’ın Arap ülkelerinde yaptığı laiklik tanımı ile ilgili:

Yıllardan beri anlatıyoruz. Allah razı olun Tayyip Erdoğan Beyefendiden.O da açıkladı.Sürekli üstünde durduğumuz bir konudur bu. “Laiklik olmazsa münafıklık olur” dedim, aynısını söyledi. Ne söylediysem aynısı. Çünkü aklın yolu bir, herkesin bildiği bir şey bu. Bu bir gerçek. Ama bunun gürül gürül anlatılması lazım. Daha önce laikliği küfür olarak alıyorlardı. Demek ki doğruymuş sözüm. İnsan özgür olmalı, isterse Müslüman olur, isterse dinsiz olur, isterse ateist olur, karışamayız. Olur mu baskı? Baskı yaparsan samimiyetsiz bir şey olur.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''16 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder