14 Eylül 2011

Kuran Tefsiri


“Kuran’daki el kesme ya da kırbaçlama ayetlerini nasıl anlamalıyız?” sorusu üzerine:

Bunlar caydırıcı ayetlerdir. Kuran’ın ayetleri o devirde, Peygamberimiz (sav) zamanında, sahabelerde hiç kimse hırsızlık yapmadı, hiç kimse. Kimin eli kesilmiş? Çok çok çok çok nadirdir. Yani bir veya iki vaka üç vaka en fazla, inşaAllah. Kırbaçlama da çok çok çok çok nadirdir. Caydırıcı ayetlerdir. Yani küçük düşürmeye yönelik ayetlerdir. Zaten mümin, Müslüman ihtiyacı olduğunda söylüyor, ne istiyorsa alıyor. Mesela diyor ki, “Şu çok güzelmiş” diyor, farz edelim bir sürahi, bir şey. “Ne güzel.” Zaten Müslüman “Al, Allah razı olsun. Senin olsun, kardeşimsin” diyor. Öyle bir hırs yok ki Müslüman’da. Ne çalınacak ne ortam var? “Mal zibil gibi akacak” diyor, Peygamberimiz (s.a.v.) Mehdi (a.s.) devrinde. Adam niye hırsızlık yapsın? Aklında bozukluk varsa, o zaten bir hastalık. Tedavi uygulanır. Hastaya zaten ceza uygulanmaz. İhtiyacı varsa zaten alıyor. Hayır, ne istedi de elde edememiş ki Müslüman? Yiyecekse yiyecek, kıyafetse kıyafet.

Müslüman bir şey isteyip de vermeme yok ki. Mal, mülk istediğinde hemen alır Müslüman. Müslümanlıkta böyledir. Bir şeye imrendi mi “al, senin olsun” diyeceksin. Böyledir. Öyle bir olay olmaz zaten. Aç, açık kimse kalmaz. Niye hırsızlık olsun? Sadece caydırmaya yönelik bir hükmü vardır. Pratikte uygulanan bir ceza değil. Kırbaç da öyle. Pratikte uygulanmaz. Olacak iş mi dört kişi birden adamı zina halinde yakalayacak? Teknik olarak mümkün mü? Ayette diyor ki, “pencereden girmeyin.” Gizliden giremezsin. Kapıyı çalacak. Kapıyı çaldın mı adam zaten üstünü başını düzeltip kapıyı açacak. “Ne var? Buyurun hemşerim” diyecek. Orada nasıl o dört kişi birden zina halinde yakalasın da kırbaçlansın adam? Küçük düşürmeye ve caydırmaya yönelik, tehdit unsuru olan ayetler. Yani mesela düşün bir çocuk yiyeceğe imreniyor, bir oyuncağa imreniyor. Hemen alır verirsin.  Müslümanlık ne güzel. Hemen sevindirirsin. Bir genç kız, “ne güzel kıyafetmiş” diyor. “Al senin olsun” dersin, değil mi? Ne güzel. “Hediyem olsun sana.” O kadar, böyledir yani, inşaAllah. Ne yapacak dünya malını? Ahirete götüremez ki insan. Mezara da götüremez.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''7 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder