29 Eylül 2011

Çeşitli Konular


>>> Bir çok hocanın hatası var, yanlışı var. Her görüşün ayrı bir bakış açıcı var. Mesela Şii kardeşlerimizin görüşlerinde yanlışlıklar vardır, Vahhabilerin vardır, Sünni  kardeşlerimizde mesela Hanefilerde var, Şafilerde var, Malikilerde var, Hanbelilerde var. Herkeste oluyor yanlışlık. Her insanda hata olur. Ben de insanım, benim de hatam olur. Büyük hoca efendilerin, mesela şeyh efendilerin, onların da hataları olur. Herkes eleştiriliyor. Eleştirilmeyen insan var mı? Kardeş olacağız. Birbirimizi seveceğiz.  Öyle kafa yok. Nefret kafası olmaz. Fikirlerine saygı duyarız, anlatırız. “Hocam, şu konuda biz size katılmıyoruz, delilleri şu” dersin. Ama nefret etmeyiz. Öfkeyle yaklaşmayız. O zaman kimse kimseyle görüşemez.  Herkesin hatası olabilir. Biz herkesi hatasıyla seviyoruz, şefkat duyuyoruz. Hatasına katılmıyoruz. İsabetli yönlerine katılırız. Yaşar Nuri Hocanın isabetli yönleri yok mu? Var. Gençlik, aydınlardan çok fazla İslam’a giren oldu vesilesiyle. Müslümanlığı seven insan oldu. Bu bir hizmettir. Yanlış yönleri eleştirirsin, o kadar. Saygısızlık yapmaya gerek yok.


>>> İsa Mesih (as) tabii çok acayip o. Yani Mehdi bana makul geliyor. Ama onda metafizik yön çok şiddetli. Yani bir insanın 2000 yıl başka boyutta olup bu dünyaya yeniden gelmesi çok muhteşem bir olay, çok büyük bir olay, çok şaşırtıcı bir olay. Mehdi (as)’ın da 1400 yıl önce hatta 3000 yıl önce Tevrat’ta bu kadar detaylı anlatılması, çok detaylı anlatıyor Tevrat’ta, Zebur’da da anlatılıyor. Aynısıyla Tevrat’ın tarif ettiği şekilde, Peygamberimiz (sav)’in tarif ettiği şekilde, milimi milimine, santimi santimine, aynısıyla zuhur etmesi çok acayip, çok şaşırtıcı ve ne kadar adetullaha da uygun. Mesela Bediüzzaman “Mehdi kendisini bilmez. Kendisi dahi kendisini bilmez” diyor. Hayret. Bütün alametler uyacak, ama o kişi, o mübarek, o muhterem kendini bilmeyecek, fark edemeyecek. Yani kanaati gelmeyecek, “acaba” diyecek. Çok şaşırtıcı. Mesela İsa Mesih (as) de öyle. Başlangıçta bilmiyor kendisini inşaAllah.


>>> Dünya nasıl sancıdan geçiyor. Her hakimiyette böyle muazzam bir sancı oluyor. Hz. Süleyman (as) devrinde de öyle. Hz. Süleyman’ın hakimiyetinden önce muazzam bir sancı vardı. Zülkarneyn’de de öyleydi. Şimdi de öyle oluyor. Yani çok hayret verici bir adetullah var.Allah’ın bir kanunu var. O işliyor maşaAllah.

 Yer gök yıkılıyor maşaAllah. Şeytanın orduları panik vaziyette, deliler gibi kaçıyorlar. Hizbullah, Allah taraftarları da yeri göğü ilimle, bilimle, sevgiyle nurlandırmaya devam ediyor maşaAllah. Bunlar müjde haberleri işte. Her yerden bu tarz müjde haberleri geliyor. Hepimiz bunu yaptığımızda konu bitecek. Bu kadar. Çünkü şeytan insanları ince ince eğitmeye çalışıyor. Televizyonları var, radyoları var, interneti var, gazeteleri var, dergileri var. Şeytanın da imkanları var. Onlar da ince ince çalışıyor. Biz de şeytanın ordularına karşı ince ince ilimle çalışacağız ama zafer Allah taraftarlarının. Zafer; biz galip geleceğiz inşaAllah. Tarihin bazı dönemlerinde şeytan galip gelmiştir. Çoğu zaman şeytan galip gelmiştir. Zülkarneyn, Süleyman ve Mehdi devri. Peygamberimiz (sav) bildirmiş. Üç devirde hakimiyet var. Şimdi bu devirdeyiz.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''27 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder