27 Eylül 2011

İsrail Channel 10 TV ile Canlı Bağlantı


İsrail Channel 10 TV ile Canlı Bağlantı

Bütün İsrail’deki kardeşlerimize, Müslümanlara, Hıristiyanlara, Musevilere, hepsine selam ediyoruz. Hepsini çok seviyoruz. Hepsine çok şefkat duyuyoruz. Hepsinin iyi olmasını istiyoruz. Huzurlu olmasını istiyoruz, barış içinde olmasını istiyoruz.
Ahir zamanda olduğumuza inanıyoruz. Kral Mesih’in, Moşeyah’ın vaktinde olduğumuza inanıyoruz.  Kral Mesih’in geldiğine dair, Moşeyah’ın geldiğine dair Tevrat’taki bütün deliller oluşmuştur. Yani Hz. Mehdi (as)’ın gelişine dair bütün deliller oluşmuştur. Bu delilleri hem Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde, hem de Tevrat’ın açıklamalarında görüyoruz.

İsrail’le Türk halkı arasında hiçbir şey yoktur. Hepsi birbirlerini çok severler, kardeş olarak bilirler. Yüzyıllardan beri bu şekilde olmuştur. Peygamberimiz (sav) zamanında Musevilere Peygamberimiz (sav) kendi cübbesini çıkarırdı, altlarına sererdi. Ve onların üzerine onları oturtup onlarla sohbet ederdi. Musevi bir hanımla evlendi Peygamberimiz (sav), Hıristiyan bir hanımla evlendi . Ayrıca İspanya döneminde biliyorsunuz Musevilere zulüm yapılıyordu. Oradan onları aldık getirttik. En güzel şehrimize, Türkiye’nin en güzel şehrine, İstanbul’un en güzide semtine getirip onları yerleştirdik. Ve en güzel şekilde onlara dostluk ve kardeşlik sunduk. Bu bizde bir gelenektir. Musevilere karşı, içimizde bir şefkat, koruma hissi her zaman olmuştur ve olacaktırDolayısıyla bu kriz geçicidir. Yani buna bakıp “bunun sonu kötüye gider, bunun sonu kavgaya gider, savaşa gider” diye düşünmek çok yersizdir. Savaş da olmayacak, kavga da olmayacak. Bilakis Mesih, Mehdi devrinde olduğumuz için barış ve kardeşlik olacak. İsrail’le Filistin’le, Türkiye hep birlikte beraber her türlü güzelliğin, her türlü iyiliğin içinde olacaktır. Filistinlilerle İsrailli kardeşlerimiz kucaklaşacaktır, kavga sona erecektirO duvarlar yıkılacaktır o dev duvarlar, uzun, yüksek duvarlar. Kontrol noktaları da kalkacaktır. Çünkü barış ve kardeşlik gelecektir. Bunu Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde de görüyoruz. Resulullah (sav) çok detaylı anlatmıştır Ahir zamanı, Hz. Mehdi (a.s.) devrini. Aynı şekilde Tevrat’ta da görüyoruz. Tevrat’tan da okuduk, gördünüz. Biz işte Tevrat’ın belirttiği bu devirdeyiz. Kral Moşeyah gelmiştir, Mehdi (as) gelmiştir. Bunun sevinci içinde olalım. Dolayısıyla kavga sesleri, savaş gürültüleri artık kalkması gerekiyor ve kalkacak. Bunları da göreceksiniz. 10-20 yıla kadar bölgeye büyük bir barış ve kardeşlik hüküm sürecek. Bunun sevinci içinde olsun kardeşlerimiz. Yani gereksiz tedirginlik içinde olmasınlar. Tabii ki Museviler kendi aralarında din kardeşidir. Müslümanlar da kendi arasında din kardeşidir. Biz de Musevi kardeşlerimizle dünya kardeşiyiz.  Ve onlara şefkat duyuyoruz, saygı duyuyoruz düşüncelerine, inançlarına. Hiç kimsenin inançlarına  müdahale edilmesi ve baskı yapılmasına inanmıyoruz. Çünkü Kuran’da Allah açıkça söylüyor “dinde zorlama yoktur” diyor. Allah’ın hükmünü kimse bozamaz. Kimse zorla Müslüman yapılmaz. Din özgürce kabul edilirse dindir. Zorlama ile olursa o din olmaz. Bu düşünce içerisinde olsun İsrailli kardeşlerimiz. Böyle değerlendirsinler. Güzel günleri göreceğimizi Tevrat 3 bin yıl öncesinden bize bildiriyor. Peygamberimiz (sav) Hz. Muhammed Mustafa da 1400 yıl öncesinden çok detaylı bu devri bildiriyor.  Bütün alametler çıkmıştır, Kral Moşeyah’ın alametleri. Fırat’ın suyun kesilmesi olmuştur. İki kuyruklu yıldız Halley ve Lulin’in çıkışı olmuştur. Kabe’ye baskın yapılması olayı olmuştur. Ramazan ayında 15 gün arayla ay ve güneş tutulması olayı olmuştur. Hepsi olmuştur.

Tartışmalar gelip geçici, onlar siyasi faaliyetler içerisinde. Siyaset dünyasında bu tip krizler, bu tip gerilimler olur. Türk halkının genel görüşü önemlidir, İsrail halkının genel görüşü önemlidir. Bunun üzerinde durmanız lazım. Bunu da kamuoyu yoklamasıyla tespit edebilirsiniz.


Temsilcileriniz buraya geldi arabulucu rolünü üstlenebilirsiniz sorusuna yönelik:
 Zaten öyle bir faaliyet içindeyiz. O tarz bir faaliyet içerisindeyiz. Ben İsrailleri seviyorum. Çünkü Peygamber soyu Hz. İbrahim (as)’ın evlatları, Hz. Yakup (as)’ın evlatları. Peygamber torunları tabi ki seviyoruz. Filistinliler Hz. İsmail (as)’ın evlatları tabii ki seviyorum. Evlatlar arasındaki kavgayı tabi ki istemem. Mutluluk, sevinç ve barışın hakim olmasını, bölgenin bayram havası içerisinde olmasını istiyoruz. Bölgeye zenginlik gelsin, barış gelsin, kardeşlik gelsin, huzur gelsin, güven gelsin istiyoruz. Bu son derece kolayken şeytanın etkisiyle müthiş karmaşık hale geldi. Fakat Hz. Mehdi (a.s.)’ın, Moşeyah’ın bu kolaylığı, bu güzelliği sağlayacağına dair ifadeleri üç bin yıllık Tevrat’ın hükümlerinde görüyoruz. 1400 yıllık Hz. Muhammed (sav)’in hadislerinde görüyoruz. Dolayısıyla vakit, zaman gelmiştir. Tevrat’a göre de ahir zamanda, kıyamete yakın devirdeyiz, Peygamberimiz (sav)’in hadislerine göre de yakın devirdeyiz. Yani kıyametin son devirlerindeyiz.

Hz. İsmail (as)’in oğulları da, Hz. İsrail (as)’ın oğulları da benim kardeşimdir. Tabi ki hepsine karşı sevgi duyuyorum. Bir kavga, bir gerilim tabi ki istemem. Bu yönde gayret ediyoruz tabi ki.
Barışı inşaAllah Kral Mesih’in yaptığını göreceksiniz. 5 yıl içerisinde 10 yıl içerisinde büyük bir güzellik oluşacak, bunları göreceksiniz.
Müslümanlar Kuran’a göre hareket edecekler. Museviler de Tevrat’ın aslına göre hareket edecekler. Allah’ın kullarıyız birbirimizi çok seveceğiz. Barış gözüyle, pozitif gözle bakacağız, hayır gözüyle bakacağız.
Siyasi tartışmalar hiç önemli değil. Yani hepsi yatışacak, hepsi güzelleşecek. Herkes pozitif ve güzel olacaklar. Bunu bir süre sonra göreceksiniz. Bunlar tamamen geçici.

Başbakan Erdoğan şefkatlidir. Siz benim verdiğim garantiye güvenin. Yani savaş istemez. Olay çıkaracak, savaş çıkaracak bir insan değil. Barış insanıdır. Siz o söylemlere hiç bakmayın. Yani ben Erdoğan’ın şahsına size garanti veriyorum.  Ne savaş olur, ne kargaşa olur, ne şu olur, ne bu olur. Tabii ki olaydan meydana gelen bir hüzün veyahut gerginlik var. Fakat bu o anlamda, şiddet anlamında, savaş anlamında bir olaya dönüşmez. O da şefkatli, merhametli, Allah’tan korkan, insanları seven, barıştan yana, demokrasiden yana bir insandır. Siz benim sözüme bu konuda kanaat getirebilirsiniz.

Şimdi burada aslında yapılacak şey şu; İsrail halkının genel görüşünü soralım. Ne kanaatteyseler kanaat odur, olay odur. Yani onun dışında artık başka bir şey olmaz. Çünkü zorla özür de olmaz. Özür gönülden gelerek olursa olur. İsrail halkı özür dilemekten yanaysa özür dilesin.

Hepsi kardeş olacaklar. Biri Hz. İsmail (as)’ı evlatları biri Hz. Yakub (as)’ın yani İsrail’in evlatları. Her zaman oğullar arasında kavga olabilir. Ama bu barışla sonuçlanacaktır. Çünkü Kral Mesih’in devrindeyiz. Hz. Mehdi (a.s.)’ın devrindeyiz. Bu dediğimin doğru olduğunu göreceksiniz. Kucaklaşacaklar, kardeş olacaklar. Güvenlik tedbirleri de kalkacak. Bölge müthiş bir zenginlik, güzellik ve huzur içerisinde olacak. İsrailli gençlerle Filistinli gençler birlikte eğlenecekler. Bunlar tamamen suni sorunlar. Şeytanın ifasıyla olan sorunlar. Bunların hepsi ortadan kalkacaktır. Dikkatlice tarihi izleyin dediğimin doğru olduğunu göreceksiniz.
İsrailli o küçük çocukların böyle yanaklarından tutup sevmek, sizlerle kucaklaşmak istiyorum. Filistinli gençleri bağrıma basmak istiyorum. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize selam söylüyorum. Hepinize saygılarımı iletiyorum. Müslümanlara, Hıristiyanlara, Musevilere hepinize en derin sevgilerimi, muhabbetlerimi belirtiyorum. Kısa süre sonra görüşeceğiz. Kucaklaşacağız. Herkes özgür olacak. Gönlünüz rahat olsun. Bu kavgalar, bu gerilimler hepsi ortadan kalkacak.
Bütün Peygamberlerin, Peygamber olan dedelerinizin mekanı, mezarları orada. Her şeyiniz orada. Tabii ki orada yaşayacaksınız. Kuran’a göre de Allah orada olacağınızı söylüyor sizin vatanınızdır. Gayet rahat ve güzellik içerisinde yaşayacaksınız. Öyle bir şey yok. Allah sizi orada iskan etmiş. Tabii ki orada olacaksınız. Ama özgür olarak, rahat olarak. Dünyanın her yerinde rahat yaşayacak gibi olacaksınız. Üstünüzdeki baskı tamamen kalkacak. Çünkü Kral Mesih’in devrindeyiz. Filistin’in üstündeki acılar da kalkacak. Arap kardeşlerimizin, bütün İslam aleminin üstündeki gerilimler kalkacak. Barış ve huzur çağı gelecek. Bunu göreceksiniz.

Hakikaten şefkatlidir Sayın Erdoğan. Sadece kalben tabii bir  burkuntu var içinde, tabii ki bir hüzün var. Oradaki şehit olan insanlara, oradaki acı çeken insanlara, yaralanan insanlara hepsine karşı kalbinde bir hüzün oluyor. Her ölen insana yani Musevi de ölse üzülür o. Müslüman da ölse üzülür. Onun için olaya bu gözle bakıyor. Savaş gemisi falan da gelmez. Öyle bir şey olmaz. Rahat olun. Yani savaş olmaz.

Allah dünyayı sahipsiz bırakmıyor. Kral Mesih’in elinde olacaktır ve yani Hz. Mehdi (a.s.)’ın elinde olacaktır.Dolayısıyla siz güvenlik içinde olacaksınız. Müslümanlar da güven için de olacak, Hıristiyanlar da güvenlik içinde olacak. Meçhule doğru gitmiyor dünya. Allah’ın kontrolünde. Allah Hz. Mehdi (a.s.) ile dünyayı nizama sokacak. Bu konuda gönlünüz rahat olsun. Bütün Peygamberimiz (sav)’in dediklerinin hepsi çıktı. Hz. Musa’nın dediklerinin de tamamı doğru çıktı. Yani Allah’a güvenmemiz gerekiyor.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''18 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder