25 Eylül 2011

Görüntü ve Madde


 “Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler, pencerelerden seyret, içlerine girme” diyor Bediüzzaman. “Pencerelerden seyret, içlerine girme” diyor. Bu hayal vehim ile ilgili, maddenin hakikatiyle ilgili anlattığımız olayın özlü bir anlatımı. “Pencerelerden seyret.” İki ayrı anlamı var Bediüzzaman’ın bu sözünün, çok önemli.

 “… Ebu Abdullah (İmam Cafer-i Sadık) dedi ki:” Ey Hişam, kaç duyun var?
Dedi ki “Beş duyum var.”
Buyurdu ki :“Bunlardan hangisi daha küçüktür?”
Dedi ki: “Görme duyusu.”
Buyurdu ki:  “Peki görme duyusunun çapı ne kadardır?”  Dedi ki: "Bir mercimek kadar veya ondan daha küçüktür."

Hayrettir bu çok büyük mucize. Şuurun hakikaten mercimek kadar  yerde olduğu doğru, ama tıbben o devirde bilinmez bu. Bilinmiyordu şuurun nerede olduğu nereden bilinsin? Allah vahiyle Peygamberimiz (sav)’e bildirmiş. O da Cafer-i Sadık’ a gelmiş bilgi olarak, maşaAllah.
Buyurdu ki :”Ey Hişam! Ön tarafına ve üst tarafına bak ve bana ne gördüğünü bana anlat.” Dedi ki:” Göğü, yeri, evler, saraylar, kara parçaları, dağlar ve nehirler görüyorum.”
Dedi ki : “ Senin gördüğün bunca varlıkları bir mercimeğin veya ondan daha küçük bir şeyin içine girdirmeye güç yetiren Allah, dünyayı küçültmeden ve yumurtayı da büyültmeden bütün bir dünyayı yumurtanın içine sokabilir.”

O kadar mükemmel anlatmış ki, bizim anlattığımız konuları kısa bir açıklamaya bitirmiş. Mükemmel bir anlatım. Maddenin hakikatini çok güzel anlatmış.
Hişam derhal İmam’a sarıldı; ellerini, başını ve ayaklarını öpmeye başladı ve şöyle dedi: “Bu kadarı bana yeter ey Resulullah (s.a.v)’ ın oğlu!” (Usul-i Kafi, El Kuleyni, Sayfa 104-105)
Onun da hikmeti, anlama gücü ayrı. Ne güzelmiş o devir, maşaAllah, elhamdülillah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''17 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder