25 Eylül 2011

Hz. Mehdi'ye Güven


Hz. Mehdi (as) bir veli kuldur. Allah’ın insanlara gönderdiği bir veli kuldur. Nasıl Kuran’da Peygamberler gelmiş? Allah yolunda mücadele eden imamlar gelmişse, bunlar açıklanmışsa, onlardan mübarek, muhterem, müberra bir kuldur

Ahir zamanda hateme veli olarak, gelmiş geçmiş velilerin en büyüğü olarak Allah bir veli kulunu gönderiyor Hz. Mehdi (as)’ı. Ahir zamanın şiddetli devrinde de geleceği için makamı yüksek oluyor. Çünkü münafıklarla ayrı mücadele edecek, dinsizlerle ayrı mücadele edecek, deccaliyetle ayrı mücadele edecek, Süfyaniyetle ayrı mücadele edecek. Deccalle ayrı mücadele edecek. Süfyaniyetle ayrı mücadele edecek. Darwinizm, materyalizm, sapkın akımlar, sapkın düşünceler. O kadar girift bir ortamda şeytanın ve iblisin orduları üzerine yönelecektir. Münafıklar, yobaz takımı var güçleriyle onlara karşı mücadele vereceklerdir. O yüzden makamı yüksek oluyor. Yani güç olduğu için. Bediüzzaman diyor; “sabır, metanet gerekir” diyor. “Yoksa akim kalır, zarar verir” diyor. O son derece sabırlı ve metin olduğu için ve imanlı olduğu için güzel bir mücadele verecektir. Allah da yolunu açacaktır, inşaAllah. Ama Hz. Mehdi (as) konusunda Şii kardeşlerimiz, Caferi kardeşlerimiz hata yaptılar. Çok büyük bir hata içerisindeler. Eğer onu düzeltirlerse İttihad-ı İslam çok rahat dünyaya hakim olur. İttihad-ı İslam oluşur.
Allah bizi kardeş yaratmış. Hz Adem (as) ve Hz. Havva (as)’dan oluşmuş insanlarız. Dünya da bayağı güzel. Bir kere İsrail’i bölgeden söküp atmanın ne gereği var? Ben bunu da anlayamadım. Adamlar diyor ki “defolun gidin” diyorlar. “Nereye gidiyorsanız gidin.” Nereye gitsin adamlar? Nereye gitseler kovuyorlar. İspanya’ya gidiyorlar, “buradan da gidin” diyorlar. Nereye gitsin bunlar? Bütün dedelerinin kabristanları orada. Bütün ataları orada yaşamış. Bırakın adamlar yaşasın orada. Arazi mi yok, toprak mı yok? Oradaki sorun şu, İsrail Türk İslam Birliği’ne güvenecek, kendini bırakacak. O sınırları kaldıracak. Tamamını kaldıracak. Duvarları muvarları kaldırak. Bütün bölgede istediği gibi yaşasın, sınıra gerek yok. Nereye gidiyorlarsa yerleşsinler. Kimsenin bir şey dediği yok. Can ve mal güvenlikleri Müslümanlara emanet, gönülleri de rahat olsun. Bir avuç Musevi var. Uçsuz bucaksız toprak, yani ucu bucağı yok arazinin. Kaybolurlar o arazinin üstünde. Bir stadyumun içerisinde bir elma kadardır yani Musevilerin alacağı hacim, tutacağı yer. Ne yapıyorsanız yapın. Bütün her yer sizin. Fabrika kurun, istediğinizi yapın. Savaş olmasın, kargaşa olmasın. Filistin’in de bütün sınırlarını açalım, bütün bölge onların olsun kardeşim her yer, istedikleri gibi kullansınlar. Açalım Kudüs’ü, Hz. Süleyman (as) mescidini yeniden kuralım. Mutluluk, barış içinde yaşasınlar. Olay çıkarmaya ne gerek var? Yalnız  İsrail’in Hz. Mehdi (as)’a teslim olması gerekir. Yani Kral Mesih’e teslim olması lazım. Eğer bunu yapmazlarsa Tevrat’a savaş açmış olurlar. Tevrat’ın hükümlerine tavır almış olurlar. Bu da onların dinine göre çok büyük bir suçtur. Yani onların şeriatına göre çok büyük bir suçtur. Kral Mesih’e, Hz. Mehdi (as)’a teslim  olacaklar ve güveneceklerKonu kökünden hallolur.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''5 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder