25 Eylül 2011

Kuran Tefsiri


Maun Suresi, 1-7

“Dini yalanlayanı gördün mü?”
Demek ki dini yalanlayanlar olacak ahir zamanda. Ne kadar? Milyonlarca, milyarlarca.
“İşte yetimi itip-kakan; Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur.”
Dünyadaki açlık o gençlerin, o çocukların ölümüne Kuran işaret ediyor. Ne yapıyorlar? Hem onları itip kakıyorlar savaşlarda, tokatlıyorlar, dövüyorlar, aşağılıyorlar filmlerde gösteriyoruz. Hem de “Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur” diyor. Yoksullar açlıktan ölüyorlar. Hem de on binlerce yüz binlerce insan. Ve dünyada büyük bir sorun olarak gündemde tutuluyor. Allah ahir zamandaki bu olaya dikkat çekmiş inşaAllah. Peygamberimiz (sav) zamanına da bakıyor, fakat ahir zamana da bakıyor.
“İşte (şu) namaz kılanların vay haline,”
Bu yobaz takımına işaret ediyor. Çünkü yobazlar namaz kılar, ama sahtekârdırlar. Onun için Allah diyor  “İşte (şu) namaz kılanların vay haline, Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar,” yani hurafeler eklemişlerdir namaza. Namazı karmakarışık hale getirmişlerdir. Namazı da kılmıyorlar sonucunda da. Kılsalar da gösteriş yapıyorlar. Zaten ayette ne diyor “Onlar gösteriş yapmaktadırlar” işte sarıkla cübbeyle misvakla, şununla bununla gösteriş yapıp pratikte Müslümanlığı hiçbir şekilde yaşamazlar.  Ayet ona işaret ediyor. Yobaz takımını anlatıyor. Hakkını veren ayrıdır ama gösteriş yapan ayrıdır.
“Ve ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler.”
Yani bir parça bir yardım bile, mesela on lira, beş lira bir yardım bile; onu bile engellemektedirler diyor. Ona bile o garaz gözüyle, o hasetlik gözüyle, o pintilik kafasıyla engel olurlar, diyor Allah.

Fil Suresi, 1-5

Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınıyoruz.
“Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi?”
Tank sahibi olabilir, top sahibi olabilir, uçak sahibi olabilir, büyük güç sahibi olabilir. Kuran’daki işaret; fil en büyük hayvan o devirde. En güçlü, en şiddetli ordulara, en büyük devletlere, en büyük güç ve kudret sahibi görünenlere “neler yaptığını görmedin mi?” Allah tufanlar, kasırgalar, belalar, bin bir türlü hayat pahalılığı gibi fitnelerle Allah onları allak bullak ediyor.
“Onların 'tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı?”
Mesela Büyük Ortadoğu Projesi diye bir plan hazırlıyorlar. İslam âlemini daha da parçalamak, param parça etmek için. Tasarladıkları planlarını Allah boşa çıkarttı Mehdiyetle. Hz. İsa Mesih (as)’ın ve Hz. Mehdi (as)’ın talebeleriyle boşa çıkartmış oldu. Ahir zamana bakan yönünü söylüyorum.
“Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.”
Cenab-ı Allah bazen kuşla, bazen cin ordusuyla, bazen uçaklarla, bazen kullarıyla fitneyi engeller.
“Onlara 'pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları' atıyorlardı.”
Cenab-ı Allah eğer bir ülke, bir devlet, bir millet hak ettiği bir cezaya yaklaştıysa Allah onların başına bazen savaş da musallat edebilir. Üzerlerine kuş şeklinde uçak da gönderir, sürüler halinde. Ve uçakların attığı bombalarla evleri yıkılıyor, onların altında kalıyorlar. Mesela Birinci Dünya Harbi’nde oldu,  İkinci Dünya Harbi’nde oldu,  bunu gördük. Zaten ayetin ebcedi Birinci Dünya Harbi’nin tarihini veriyor. Tabii bu çok manidardır.“Onlara 'pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları' atıyorlardı.” Evleri yıkıldığında oradaki o pişmiş tuğlalar insanların başlarına dökülüyor. Ona işaret var inşaAllah.
“Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı.”
Yerle bir oluyor. Mesela Almanya savaşa girdikten sonra, Rusya ile yaptıkları savaşta yahut İtalyanlarla yaptıkları savaşlarda bütün Avrupa resimlerinde ekin yaprağı gibi şehirlerin yerle bir olduğunu gördük. Allah’a zekat vermediler, Allah bütün mallarını ellerinden aldı. Hacca gitmediler, Allah yüzlerce kilometre onları yürüttü. Namaz kılmadılar, Allah dağlarda onlara talim yaptırdı, askeri talim yaptırdı aylarca, yıllarca.Ama Allah’a şükretmiş olsalardı ne o savaşlar olacaktı, ne o belalar olacaktı. Ne o açlık, ne kıtlık olacaktı. Mesela oruç tutmadılar, Allah onlara muazzam bir kıtlık verdi. Aylarca süren, yıllarca süren kıtlık verdi. Hiçbir şey yemeden günlerce aç yaşadılar. Çok az gıdalarla, bir avuç yiyecekle, bir avuç ekmekle yaşadılar. Oruç tutmamalarının bedeliydi o. Namaz kılmamalarının bedelini soğukta kışta kıyamette dağlarda sürekli askeri talim yapmakla geçirmelerine sebep oldu. Zekât vermediler, söylediğim gibi, bütün mallarını mülklerini Allah ellerinden aldı. Ama Allah’a hamdeden, şükreden olmuş olsalardı Avrupa’nın başına bu felaketler, bu belalar gelmezdi. Rusya’nın da başına bu felaketler gelmezdi. Kuran ona işaret ediyor. Filden kasıt dünyevi büyük güçleri temsil eder, aynı zamanda ona işaret ediyor. Büyük askeri güçler. Ama tabii orada masumlar da o arada şehit olmuşlardır, onlar şehit hükmündedir. Onların malları zekât hükmüne geçmiştir, evleri yıkılanların malları zekât hükmüne geçer. Yaptıkları talimler namaz sevabı gibi oldu. Mallarından söylediğim gibi zekât sevabı aldılar. Aç kalmalarından oruç sevabı aldılar. Bu iyiler için onlara hayra döndü. Ama şerirler için de fitne ve belaya dönüşmüş oldu.

İhlas Suresi, 1-4

112. suredir. 2012’ye de bakıyor inşaAllah.
“De ki: O Allah, birdir.
Kime diyeceğiz? Allah’a şirk koşan herkese, bütün Hıristiyan âlemine, bütün dünyaya.Hz. İsa (as)’ın sürekli ağzında olacak ayettir bu. Ve sürekli Hz. İsa (as)’ın okuyacağı suredir inşaAllah.
“Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır).”
Hıristiyanlığa verilen en önemli cevap:
“O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.”
Hıristiyan inancındaki o “Allah çocuk edindi” sözüne cevap bu ayet.
“Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir.”
Hiçbir insan, hiçbir varlık Allah’ın dengi olamaz. Teslis inancına verilmiş bir cevaptır aynı zamanda.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''15 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder