27 Eylül 2011

Osmanlı Modeli Değil, Mehdiyet Modeli !


Sayın Davutoğlu’nun anlattığı model Osmanlı modeli değil Mehdiyet modelidir. Osmanlı geçti, bitti. Osmanlı yeniden diriltiliyor değil, yeniden ihya ediliyor değil. O tarihin bir dönemiydi, Selçuklular vardı, Osmanlılar vardı, o bitti. Şimdi Mehdiyet dönemi. Mehdiyet’ten dolayı Allah tarihi böyle akışına soktu. Ondan dolayı tarih böyle akıyor. Yoksa daha önce de olurdu, fakat daha önce Allah buna müsaade etmedi. Mehdiyet’in başladığı yıllardan itibaren Mehdiyetin kolları açılmaya başladı. Havzası genişlemeye başladı ve gücü artmaya başladı. Ben bunu üç yıl önce belirttim “bu şekilde gelişecek tarih” dedim “Allah’ın izniyle.” Hiç kimse inanmıyordu ben söylediğimde, benim dediğim doğru çıktı. Tarih benim dediğim gibi gelişmeye başladı. Demek ki Mehdiyet doğruymuş. Rast gelmiş de tarih kendi kendine böyle patlamış değil, Mehdiyet’in vakti geldiği için gelişme oluyor. Yeniden Osmanlı diye bir şey yok, yeniden İttihad-ı İslam var.

Peygamberimiz (sav)’in belirttiği gibi, Hz. Süleyman (as) dönemi gibi, Zülkarneyn dönemi gibi İslam ahlakı yeniden dünyaya hakim oluyor, olay bu.  Dünyaya 5 kere hakimiyet olacak diyor Resullullah (sav). Hz. Süleyman as), Hz. Zülkarneyn, Buhtu Nasır ve Nemrut, beşinci de evlatlarımdan Hz. Mehdi (as). Olay bu yoksa iyi siyasi manevra yapıldığından değil. Tek sebebi Mehdiyet’tir. Bütün İslam alemini Allah’ın uyandırmasının sebebi Mehdiyettir. Bu bir silahlı güç olmayacaktır, barış gücü olacaktır, sevgi gücü olacaktır. Hiçbir ülke mutazarrır olmayacaktır, zarar görmeyecektir, azap çekmeyecektir. Herkes mutlu ve müreffeh yaşayacaktır. Yoksa askeri güç anlamında, meydan okuma tarzında bir çıkış değildir. Bunun iyi vurgulanması lazım. Demokrasiyi, insan haklarını, sevgiyi, barışı getiren bir sistem, inşaAllah.

 “Eğer laik cumhuriyet soruyorsanız; ben biliyorum ki; laik, mânâsı bîtaraf kalmak; yani hürriyet-i vicdan düsturuyla dinsizlere ve sefahetçilere ilişmediği gibi, dindarlara ve takvacılara da ilişmez bir hükûmet telâkki ederim.”diyor. Yani dinsizlere de karışılmaz, alemci, eğlenceci takımına da karışılmaz, sefahat içinde olanlara da karışılmaz, mutlu, sevinçli olana da karışılmaz, ateiste de karışılmaz, masona da karışılmaz, herkes kendi fikrinde hürdür, bu anlama geliyor inşaAllah, Bediüzzaman da bunu söylüyor.

İlk Masonluk-Yahudilik kitabını çıkaran benim. Belgelerle, dokümanlarla bütün Türk alemine öğreten de benim, İslam alemine öğreten de benim elhamdülillah Allah vesile etti. Arkadaşlarımız Amerika’dalar. Mason localarında cayır cayır Kuran’ı, İslam’ı tebliğ ediyoruz. Kuran’ın yeterliliğini, Kuran’ın getirdiği dini güzelliğini, Darwinizm’in materyalizmin geçersizliğini hepsini çok detaylı anlatıyoruz, inşaAllah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''19 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder