25 Eylül 2011

Kuran Tefsiri


Yasin Suresi 78:

“Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" Bu ne? İman zafiyeti, iman edemiyorBuna karşı ne gerekiyor? Tahkiki imanHakkel yakin, aynel yakin iman gerekiyor.“De ki” diyor, Cenab-ı Allah. “De ki: "Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir." Bu nedir? İman hakikati.Çünkü düşünmeye itiyor Cenab-ı Allah insanları. Diyor ki, “ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek.” Bakıyoruz insan çok mükemmel yaratılmış. Bir kere yapılmış, mesela farz edelim şu dolma kalem bir kere olmuş. Bunun fabrikası bunu yapabilir mi, yapamaz mı? Yapar, niye yapmasın? Biz desek ki, “bunu bir daha yapamazsın.” Diyebilir miyiz? Belli ki yapar. Mesela sandalyeyi yapan usta bir daha yapabilir mi yapamaz mı? Yapar. Her şey için bu geçerli. Allah da diyor, “bir kere yaptım” diyor. “Bir kere daha yapamaz mıyım” diyor. Bu kadar kolay bir şeyi bile insanlar akıl edemiyor. Allah onu hatırlatıyor. Bu kadar kolay bir şeyi bile milyarlarca insan akıl edemiyor. “Hakikaten doğru ya” diyor adam. “İlk defa düşündüm” diyor. O kadar sathi düşünen yapıda oluyor insan. Onun için Allah bunu hatırlatıyor. Onun mantığı da çok bozuk diyor ki, "Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?" diyor.  Maddeci materyalist oldukları için. “Madde gittiyse bitti” diyor. Maddeci kafayla baktığı için. Ruhu kabul etmediği için maddeyle ruhu bağdaştıramıyor. Bu iman zafiyeti. Ki O, size”diyor,“Yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz.” Ona da dikkat çekiyor, Allah. Mesela yeşil ağaç normalde Allah onu “yakılacak hale getiriyorum” diyor, Cenab-ı Allah. Ağacın yeşilliğine dikkat çekiyor. Onun yakılmasına dikkat çekiyor. Ufuk açıyor Allah. Ama bak insanlar onu bile düşünmüyorlar. Yani Allah’ın ağaçları yakılacak şekilde yaratmasını, onların yeşillikten oluşmasını, topraktan durduk yere oluşuyor ağaçlar. Toprak ve sudan bir süre sonra yanacak bir şey meydana geliyor. Toprak, toprak yanar mı? Yanmaz. “Su yanar mı?” Yanmaz. Ama toprakla su birleşiyor. Bir süre, bakıyorsun yanan bir şey oluşuyor. Bakıyorsun bir süre sonra meyve oluşuyor. Portakallar, elmalar, mandalina, ceviz, kavun, karpuz, fasulye, mercimek aklına ne geliyorsa hepsi oluyor toprakta. “Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır.” Ufkumuzu açıyor Allah.İman hakikati ve düşünmeye sevk ediyor bizi.Yani ufkumuzu açmak için, bizi düşündürmek için hatırlatma yapıyor. Biz onu düşündüğümüzde zincirleme diğerlerini düşünmeye başlıyoruz. Diğerlerini düşünmemiz için yapıyor Allah.“Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Şimdi bir mantık daha. Atmosferi en mükemmel şekilde yarattı mı? Yaratmış. Toprağı da yaratmış. Küre şeklinde uçsuz, bucaksız boşlukta bu dünyayı tüy gibi uçuruyor mu Allah? Şu an bir gemide gibiyiz. Bütün dünya yedi milyar insan bir geminin içinde gibiyiz. Dünyayla beraber uçsuz bucaksız boşlukta tüy gibi uçuyoruz gidiyoruz. Hiçbir yere çarpmadan. Hiç sarsılmadan. Arabada bile, değil mi? Ne teşkilat kurarlarsa kursunlar, sarsıyor araba. Uçak da sarsıyor. Ama burada en ufak bir sarsılma yok. Koskoca dünya gökyüzünde gidiyor. Ruh gibi böyle uçuyor. Hiçbir şey de olmuyor. “Ben bir kere yaptım mı?” diyor, “Gökleri ve yeri.” “Peki cennetin göğü ve yerini neden yapamayayım” diyor. Yani “İnsanı bir kere yarattığıma göre, insanı bir daha niye yaratamayayım” diyor. Düşünmeye teşvik ediyor. Ama tam da aklın ihtiyarını kaldıracak şekilde de bilgi vermiyor Allah. Çünkü o zaman imtihanın anlamı kalmaz. Derin düşünmenin zeminini hazırlıyor Allah. “Elbette”diyor, Allah. Diyor ki Cenab-ı Allah,“Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi?” Orada bırakmıyor Allah. Telkin yapıyor, akılları açılsın diye insanların.“O, yaratandır, bilendir.” Hep yaratılışı anlatıyor Allah. Biz de ne anlatıyoruz hep yaratılış. Onun için bize ne diyorlar? “Yaratılışçı bunlar” diyorlar. “Allah yarattı” dediğimiz için yaratılışçı diyorlar. Onlar ne diyorlar? “Tesadüf yaptı” diyorlar, “put yaptı” diyorlar. Biz ne diyoruz? “Allah yarattı” diyoruz. “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen olur.” diyor Allah. Nerede evrim?Evrimcilere cevap veriyor Allah. Evrimciler diyor ki, “çok uzun sürede olacak. Allah başka türlü yapamaz” (haşa) diyor. Allah da diyor ki; “Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da.” Süre veriyor Allah. “Hemen olur” diyor. Bekletmezsizin hemen olur. “Her şeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.” İman hakikatleri görüyor musunuz? Buna iman etmemiz için, buna inanmamız için Allah bizi yönlendiriyor. Onun için iman hakikatleri en hayati konudur, en hayati konu. Biz onun için en çok iman hakikatleri üzerinde duruyoruz. Tahkiki iman üstünde duruyoruz. Taklidi imana karşı bir tavır içindeyiz. Yani taklidi olmaz tahkiki olacak. Araştıracak. Taklidi iman zayıf oluyor güçsüz oluyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''10 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder