02 Ocak 2012

Sevgisizliğe Hayret!


Ben çocukluğumdan beri şaşarım insanların epey bir kısmındaki sevgisizliğe… Mesela Başbakanımız çocuklara sevgi gösteriyor, çok hoşuma gidiyor. Küçük çocukları seviyor falan. Pek görülen bir şey değil. Birçok insan da şaşıyor dikkat ederseniz Başbakan sevgi gösterdiğinde. 

Niye? Vahşiler de onun için. Çocuğa sevgi göstermekten normal ne olabilir? Her insanın yapması gereken bir şey. Bu zaten gayet makul bir şey. 

Olağanüstü güzel bir hanım oluyor, programlarda görüyorum. Adam görmezden geliyor. Duvarları seyrediyor.  Görse de bir kısmı tenzih ederim de bir kısmı için diyorum. Bön bön bakıyor ağzı açık. Ama tam böyle taş kafa adam, kemik böyle belli. Ruhu odunlaşmış. Biz bu adamlara ne diyelim? 

Genellikle derici derler, beğendiği deriyi yerden yere vururmuş. Niye kimseyle ilgilenmiyorlar, benle ilgileniyorlar? Demek ki çok çok beğeniyorlar. Hayatımı da beğeniyorlar, fikrimi de beğeniyorlar, gücümü de, kudretimi de, neşemi de, Allah’ın verdiği imkanları da. Bir kısmı kıskanıyor, bir kısmı gıpta ediyor ama bir hayranlık hakim. Ben birisi için konuşuyorsam dikkatimi çekmiştir. Derin bir hayranlığın, derin bir sevginin, derin bir kıskançlığın, derin bir gıptanın alametleridir. İftihar ederim. Çünkü onların tahayyül dahi edemeyecekleri güzelliklerle karşılaşıyorum. Allah onların tahayyül dahi edemeyecekleri bir kudret verdi bana elhamdülillah, güç ve imkan verdi ve çevre verdi. 

Tahayyül edemeyecekleri bir sevgi verdi, tahayyül edemeyecekleri bir derinlik verdi Allah. İmanım çok güzel, elhamdülillah. Samimiyetim güzel. İnşaAllah daha iyi olurum. 

İnşaAllah hatalarım varsa onları da düzeltirim. Tabiî ki hataları olur insan günahlarımız, hatalarımız olur. Ben Allah’a sığınıyorum inşaAllah ama bu güzellik, bu ihtişam birçok içi kavrulmuş, iğdiş kalmış kişileri hasetliğe sevk ediyor. 

Resmi kişilerden de bazen görüyorum, insanların içinde de görüyorum. Birçok yerden görüyorum. Adamın hayatı kaymış. “Niye o da benim gibi sürünmüyor” diyor. Allah bana nimet vermiş, elhamdülillah. 

Bak, 55 yaşındayım. EvvelAllah. Gücüm, kudretim, imanın, neşem, sevincim, sevgim, tutkum dağları kaplıyor, dünyayı kaplıyor ve doymak bilmez bir sevgi içindeyim, bir coşku içerisindeyim elhamdülillah. 

Allah doyurmasında, maşaAllah, elhamdülillah. Beni ancak cennet doyurur.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "30 Ekim 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder