01 Ocak 2012

Günümüzde Müslümanlara Atılan İftiralar


Eskiden ben çocukken hep duyardım; “Nurcular yakalandı”, “Yobazlar şu oldu”. “Mahmut Hoca Hazretleri’nin ifadesi alınmaya götürüldü”, Nokta Dergisi’nde çıkardı. “Esat Coşanın talebeleri beyin yıkıyor. Beyin yıkama merkezinin resmi. “İşte o bina”. Bakıyorsun, cinsi sapık, ahlaksız, üçkâğıtçı, komünist, it kopuk, çakal takımı. Taktılar Müslümanlara. Çünkü Müslümanları sindirdi mi, cemaatleri sindirdi mi, arkadaş gruplarını sindirdi mi direnç kalkacak. PKK’nın kapısı sonuna kadar açılacak. İddia edilen Ergenekon terör örgütünün kapısı sonuna kadar açılacak. Nerede direnç merkezleri varsa oraları etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar.En kötü yöntemlerle, en aptal yöntemlerle toplum mühendisliği uyguluyorlar. Birçok insan da bu oyuna geliyor. Mazlum, tertemiz insanları ortada hiçbir şey yokken karalıyorlar. Delilin varsa ortaya koy. Resim, belge, fotoğraf ne varsa getir, göster. Ortada hiçbir şey yok. Mesela koskoca Mahmut Hocamız’a iftira atmışlardı. Koskoca insan adliyelerde defalarca ifade verdi. Hatırlıyorsunuzdur. Menzil cemaatine; ne eziyet ettiler o insanlara. Ne rahatsızlıklar verdiler. Nur talebelerine, Bediüzzaman’a yaptıkları işkence dünyada hiç kimseye yapılmamış olabilir bu yüzyılda.  Akıl almaz işkence yaptılar 70 küsur yaşındaki insana. Yok, rakı içiyormuş da, kasa kasa rakı getirttiriyormuş. Yok, kadınların ırzına geçiyormuş, eve gece yarısı gayri meşru kadınlar geliyormuş. Akıl almaz sözler ediyorlardı. Bediüzzaman bütün bu iftiraları hiç kale almadı, gayet güzel faaliyetine devam etti. Helal olsun üstadıma. Otuz yıl hapiste tuttular hiç bana mısın demedi. Güya, -iftira atıp tabii hapse attırıyorlar- hapiste olursa diyecekler ki talebeleri “olacak bir şey yok. Bu kişi de hapse girmiş. Ne yapalım biz de artık işimize bakalım”. Yok. Var güçleriyle daha da coştu talebeler. Daha coşkulu oldular. Öyle bir kafa oluyor küfürde. Diyorlar ki “biz oyun, bir tuzak kurar da eğer hapse sokturursak mürşitlerini, hocalarını bunlar da zaten dinle imanla alakaları yok, dağılır giderler”. Böyle olmuyor işte. İmanda katlamalı şevkler artıyor. Daha gayretli oluyorlar. Tarih hep bunlarla doludur. Hep yöntem budur. Mesela Firavun ne diyor. Hemen Hz. Musa (as)’a ölüm talebi öldürme talebi. Hz. İbrahim (as)’da “hemen tutuklayın”, sonra ne? “Yakalım” diyor hâşâ. Allah her seferinde ayaklarına dolandırmıştır. Mesela Ahsab-ı Kehf, aileleri çocuklara nefes aldırmamıştır o dönemde. “Bizim dinimize gireceksiniz, bizim inancımıza olacaksınız. Arkadaşınızla görüşmeyeceksiniz. Falanca kişiyle görüşmeyeceksiniz. Tebliğ yapmayacaksınız, İslam’ı yaşamayacaksınız”. Onlar da ne dediler? “Biz bir araya gelelim, toplanalım, evlerimizden ayrılalım, ailelerimizden ayrılalım”. Çok az sayıda bunlar, az sayıda. Toplu, Allah onları bir mağaraya alıyor. Cenab-ı Allah derin bir uyku veriyor. Yıllarca Allah onları uyku halinde tutuyor bir mucize olarak. Bir boyutta belki de tutuyor Cenab-ı Allah. Hz. Musa (as) döneminde de küfür ve Firavun her yerde Müslümanlar aleyhinde propaganda yapıyor. “Bunlar şöyle kötüdür, böyle kötüdür, böyle istismarcıdır, sizin beyninizi yıkıyorlar. Hipnoz yapıyorlar, sakın yanaşmayın Hz. Musa (as)’ın yanına” diye muazzam propaganda yaptılar. Allah diyor ki ayette, “Korkudan, Firavun’un cezaya kaptırması korkusuyla bir avuç gençten başka, az bir gençten başka Hz. Musa (as)’a tabii olan olmadı”. Her devirde kök söktürmüştür küfür. Hep kendilerini akıllı zannetmişlerdir. Hep Müslümanları akılsız zannetmişlerdir. Hep onlara böyle çirkin iftiralar atmışlardır. Asıl kendileri çok alçak, haysiyetsiz, şerefsiz, namussuz, üçkâğıtçıyken, alçak ve kahpeyken Müslümanlara akıl almaz iftiralarla atak yapıp cazgırlıklarıyla, şirretlikleriyle örtbas etmeye çalışmışlardır. Ve çoğu zaman da Müslümanları mağdur etmişlerdir. Ama tabii onlar sevap kazanıyorlar, inşaAllah.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "20 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder