02 Ocak 2012

''Görüm'' Almak!


“Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretlerinin söyledikleri çıkmıyor” diyen Cübbeli’ye cevaben:

“Söyledikleri çıkmıyor” Nasıl çıkmıyor? Görüm alır veliler, görüm. Rüya gibi uyanıklık gibi görüm alır. Mesela Güneydoğu’da bağıran, çağıran insanlar görüyor. Türkiye’de yıkılmış evler görüyor. Kanlar görüyor. Görüm alıyor. Ne desin? “Bir felaket olacak, dikkat edin” diyor. 

“Yiyecek ayırın, içecek ayırın” diyor acıdığı için insanlara. Bakıyorsun, deprem olarak çıkıyor. Bakıyorsun, battaniyelere hakikaten ihtiyaç oluyor, yiyeceğe ihtiyaç oluyor, una ihtiyaç oluyor. Cayır cayır oraya gidiyor, Güneydoğu’ya gidiyor. Gördüğü görümü anlatıyor. Ama anlatırken değişik anlatabilir. Ehli cezbedir, ehli tariktir. Cezbe halinde anlatır. 

Sen oradan hikmet çıkaracaksın. “Hazırlıklı olun” diyor. “Bir felakete uğrayabilirsiniz, büyük olalar olabilir. Dikkatli olun.” Sapıtacak ne var bunda? Devlet her yere stok yapmıyor mu? Kızılay stok yapmıyor mu? Felakete, depreme karşı devlet hazırlık yapmıyor mu? “Devletin yaptığı neyse aynısını yapın” diyor Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri de. Ve veliler bazen imtihan eder toplumu, insanları

Mesela Hacı Bayram Veli’nin bir imtihanı vardır. Diyorlar ki Hacı Bayram Veli’ye “ne kadar çok müridin, taleben var. Dağ-taş bütün Ankara’yı kaplamışsın” diyorlar. “Yoo, benim o kadar müridim yok. Öyle bir şey yok” diyor. Çadır kurduruyor. “Gösterim isterseniz” diyor. Çadırın içinde koyun kesiyorlar. Kanı akıyor. Birisini çağırıyor. Koyun kesiyor, kanı akıyor. Ama adamı göstermiyorlar. Diyor ki “benim müritlerim gelmeye başlasın, devam etsinler” diyor. Herkes kaçışıyor. Bir kişi geliyor. “Gördünüz mü” diyor. Bir hanım, bir de bey. “Gördünüz mü kaç tane müridim varmış” diyor. “Benim müridim bu kadar” diyor. Buna benzer bir imtihandır Şeyh Nazım Hazretleri’nin sözü. Mesela geliyor karşısına adamlarla latifeleşiyor, şakalaşıyor. Aynı şeyi bir daha söylüyor, bir daha söylüyor, bir daha söylüyor. Onun sabrına bakıyor. 

Ahlakı nasıl? Karakteri nasıl? Cibiliyetli mi cibiliyetsiz mi? Karakterli mi karaktersiz mi? Sabırlı mı sabırsız mı? Adam bakıyor “bu ne biçim insan” diyor. Ama aşıkları anlıyorlar onu. Hal ehlinin imtihan yoludur bunlar. Toplumu uyarmak. Depreme karşı devlet gece gündüz uyarmıyor mu bizi? Deprem dede çıkıyor, uyarıyor. Ne farkı var? Aynısı işte. “Her an deprem olabilir” demiyor mu? O da “her an felaket olabilir, hazırlıklı olun” diyor. Ne var bunda?

Kutuptur. Hz. Hızır (as)’ın dostudur. Mübarek bir velidir. Çok değerli bir insandır. Hal ehlidir. Cezbe ehlidir. Cin alemine de sultandır. İns alemine de sultandır. Çirkin söz sahibinindir. Döner sahibine gelir. Kim söylüyorsa ona döner. Hocamızı her türlü çirkin sözden tenzih ederiz. Şeyhimizi, mübarek hocamızı, dünya tatlısı hocamızı. Allah ömrünü uzun etsin, ömrüne bereket katsın, güzellik katsın. Hocam kutuptur derken iki kutup vardır, bir kutbulirşad, bir de kutbulaktap vardır. Kutbulaktaptır. KutbulirşadMehdi’dır. Onun için o da Mehdi’a aşıktır. “70 yıldan beri Mehdi’ı bekliyorum” diyor. 

Ki O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (Secde suresi  7-9)
Bak, insanları ne güzel yaratıyor. Kil, normal çamur, insanın ilk olduğu şey klasik porselendir. Porselen heykel şeklinde yapmıştır Allah. Niye o? İlginçlik, güzellik olsun diye. Yani çünkü bir porselenden insan heykelinin birden canlanması, mesela porselen dururken, filmlerde filan olur, birden canlanması ne kadar heyecan verici. Güzellik olsun diye yapmıştır Allah. Yoksa insanı zaten her an yaratıyor Allah, her an. “O, her an bir yaratmadadır” diyor Allah ayette. “Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu'” musavi hale getirdi. “ve ona ruhundan üfledi” Tam düzgün beşer haline geldikten sonra ruhundan üfledi. Can veriyor Cenab-ı Allah. “Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?” diyor Allah. 
Elhamdülillah elhamdülillah, elhamdülillah, Allah’a hamd ediyoruz inşaAllah.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "30 Ekim 2011tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  
adresinden seyredebilirsiniz. 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder