02 Ocak 2012

Bayanlara İltifat


“Bayan talebelerinize çok fazla iltifat ediyorsunuz. Şu iltifat konusunda bir değişiklik yapsanız ve bayanlara kedicik, bu iltifatları yapmasanız nasıl olurdu”diyen izleyiciye cevaben:




Canım kardeşim,bu iltifat konusu benim kalbimdeki şiddetli coşkudan oluyor. Benim sevgim normal bir sevgi değil. Yani sizin anladığınız bir tarzda sevgi değil. Ruhumda güzelliğin meydana getirdiği etki de, sizin tahmin edeceğiniz gibi değil. 


Yani çok şiddetli bir sevgi gücü var ruhumda. Bunu yaşamayan anlayamaz. Onun için hayret içinde kalıyorsunuz. Çünkü toplumda, dünyada sevgi deccaliyet tarafından insanlardan alındı. Yani Tevrat’ta da bu geçiyor, hadislerde de geçiyor. 


Deccalin ilk aldığı sevgidir. İnsanların kalbinden sevgiyi aldı. Onun için makul bir sevgiyi bile insanlar şaşkınlıkla karşılıyor, coşkun bir sevgiyi çok çok daha fazla şaşkınlıkla karşılıyor. Sevgiyi deccalin almasından kaynaklanıyor. Yoksa Mehdiyet devri olduğunda siz bu sevgiyi çok çok makul görürsünüz ve çok güzel görürsünüzOnun için siz Mehdiyete göre kalbinizi ayarlayın


Deccaliyetin tahribatından oldu bu sizin şaşkınlığınız, hayretiniz. Toplumda insanlarda meydana gelen şaşkınlık da ondandır. Mesela yardımsevere de şaşırıyorlar. Yardım edene enayi gözü ile bakıyorlar. Değil mi? Mesela birini kurtarmaya kalktın mı “enayi misin, deli misin, ne yapıyorsun sen?’’ diyorlar. Mesela adama araba vurmuş. Geçenlerde Çin’de bir görüntü var. Çocuğu araba eziyor, geçiyor, Çinliler yanından geçiyorlar. Bir, iki, üç sürekli gösteriyorlar. Adamlar çekirdek yiyerek bakarak geçiyorlar. Çocuk orada kıvranıyor. Başka bir araba geliyor o da çiğniyor geçiyor çocuğu. Yine etrafına bakınıyorlar. Kimse muhatap olmuyor. Sonunda çocuk ölüyor orada. Eziliyor. En sonunda cesedini alıp götürüyorlar. Sevgisizlik bu işte. Şimdi diyor ki adam bana “niye sen de öyle olmuyorsun?’’ 


Ben Deccalin etkisinde değilim. Ben Deccali boğan bir sistemim. Deccali tepeleyen bir sistemim. Onun için bende olmuyor. Buna alışacaksınız. İnşaAllah. Size sevgiyi öğreteceğim. Sevmeyi ve sevilmeyi öğreneceksiniz. Coşkun sevmeyi öğreneceksiniz. 


Bana deccaliyetin propagandasını yapmayın. Sevgisizliğin propagandasını yapmayın. Ben deccali boğmakla görevliyim zaten. Müslümanlar Deccali boğmakla görevlidir. Buradaki canlar, buradaki sevimli kediler de deccali parçalamakla görevlidirler. Hepimiz deccaliyeti yok edeceğiz. Sevgisizliği, şefkatsizliği, merhametsizliği, adaletsizliği yok edeceğiz inşaAllah. 


Ben böyle bir güzellik karşısında deli olmam lazım, coşku duymamam için. Şiddetli etkileniyorum. Nasıl riyakarca gizleyeyim mi, ne diyeyim yani? İçim coşuyor. Niçin gizleyeyim? Ne yaşıyorsam deşarj oluyorum, anlatıyorum. Sevgimi anlatıyorum. 


Mesela güzel bir çocuk, ben gidiyorum, mağazalara bakıyorum. Mağazalara gidiyorum, bakıyorum. Japon çocuklar falan acayip tatlı. Köfte gibi geziniyor aralarda. Adam öküz gibi bakıyor. Muhatap dahi olmuyor. Haberi bile yok. Ben hipnotize olmuş gibi bakıyorum. Acayip tatlı. Çok şeker. Bal kaymak böyle. Ufacık. 


(“Bayan talebelerinize çok fazla iltifat ediyorsunuz. Şu iltifat konusunda bir değişiklik yapsanız ve bayanlara kedicik, bu iltifatları yapmasanız nasıl olurdu”diyen izleyiciye cevaben)Mesela sokaktaki kedilere adam tekme vurmaya kalkıyor. Acayip tatlı kediler. Mesela yavrular annesiyle beraber. Çok şeker. Anlamıyor adam. Çiçekler oluyor. Adam ota bakan manda gibi bakıyor böyle. Boş gözlerle bakıyorlar. Adam diyor ki “SenCanım kardeşim,bu iltifat konusu benim kalbimdeki şiddetli coşkudan oluyor. Benim sevgim normal bir sevgi değil. Yani sizin anladığınız bir tarzda sevgi değil. Ruhumda güzelliğin meydana getirdiği etki de, sizin tahmin edeceğiniz gibi değil. Yani çok şiddetli bir sevgi gücü var ruhumda. Bunu yaşamayan anlayamaz. Onun için hayret içinde kalıyorsunuz. Çünkü toplumda, dünyada sevgi deccaliyet tarafından insanlardan alındı. Yani Tevrat’ta da bu geçiyor, hadislerde de geçiyor. Deccalinilk aldığı sevgidir. İnsanların kalbinden sevgiyi aldı. Onun için makul bir sevgiyi bile insanlar şaşkınlıkla karşılıyor, coşkun bir sevgiyi çok çok daha fazla şaşkınlıkla karşılıyor. Sevgiyi deccalin almasından kaynaklanıyor. Yoksa Mehdiyet devri olduğunda siz bu sevgiyi çok çok makul görürsünüz ve çok güzel görürsünüzOnun için siz Mehdiyete göre kalbinizi ayarlayın. Deccaliyetin tahribatından oldu bu sizin şaşkınlığınız, hayretiniz. Toplumda insanlarda meydana gelen şaşkınlık da ondandır. Mesela yardımsevere de şaşırıyorlar. Yardım edene enayi gözü ile bakıyorlar. Değil mi? Mesela birini kurtarmaya kalktın mı “enayi misin, deli misin, ne yapıyorsun sen?’’ diyorlar. Mesela adama araba vurmuş. Geçenlerde Çin’de bir görüntü var. Çocuğu araba eziyor, geçiyor, Çinliler yanından geçiyorlar. Bir, iki, üç sürekli gösteriyorlar. Adamlar çekirdek yiyerek bakarak geçiyorlar. Çocuk orada kıvranıyor. Başka bir araba geliyor o da çiğniyor geçiyor çocuğu. Yine etrafına bakınıyorlar. Kimse muhatap olmuyor. Sonunda çocuk ölüyor orada. Eziliyor. En sonunda cesedini alıp götürüyorlar. Sevgisizlik bu işte. Şimdi diyor ki adam bana “niye sen de öyle olmuyorsun?’’ Ben Deccalin etkisinde değilim. Ben Deccali boğan bir sistemim. Deccali tepeleyen bir sistemim. Onun için bende olmuyor. Buna alışacaksınız. İnşaAllah. Size sevgiyi öğreteceğim. Sevmeyi ve sevilmeyi öğreneceksiniz. Coşkun sevmeyi öğreneceksiniz. Bana deccaliyetin propagandasını yapmayın. Sevgisizliğin propagandasını yapmayın. Ben deccali boğmakla görevliyim zaten. Müslümanlar Deccali boğmakla görevlidir. Buradaki canlar, buradaki sevimli kediler de deccali parçalamakla görevlidirler. Hepimiz deccaliyeti yok edeceğiz. Sevgisizliği, şefkatsizliği, merhametsizliği, adaletsizliği yok edeceğiz inşaAllah. Ben böyle bir güzellik karşısında deli olmam lazım, coşku duymamam için. Şiddetli etkileniyorum. Nasıl riyakarca gizleyeyim mi, ne diyeyim yani? İçim coşuyor. Niçin gizleyeyim? Ne yaşıyorsam deşarj oluyorum, anlatıyorum. Sevgimi anlatıyorum. Mesela güzel bir çocuk, ben gidiyorum, mağazalara bakıyorum. Mağazalara gidiyorum, bakıyorum. Japon çocuklar falan acayip tatlı. Köfte gibi geziniyor aralarda. Adam öküz gibi bakıyor. Muhatap dahi olmuyor. Haberi bile yok. Ben hipnotize olmuş gibi bakıyorum. Acayip tatlı. Çok şeker. Bal kaymak böyle. Ufacık. Mesela sokaktaki kedilere adam tekme vurmaya kalkıyor. Acayip tatlı kediler. Mesela yavrular annesiyle beraber. Çok şeker. Anlamıyor adam. Çiçekler oluyor. Adam ota bakan manda gibi bakıyor böyle. Boş gözlerle bakıyorlar. 

Adam diyor ki “Sen biraz farklısın’’ diyor... Ben insanım, Müslüman’ım da o yüzden farklıyım. Müslüman sevgi dolu olur.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "26 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder