02 Ocak 2012

Bayanları Kısıtlamak


(Bayanların televizyona çıkmasının caiz olmadığını söyleyen izleyiciye cevaben)

Bunlara kalırsa sokağa çıkmak da caiz değil, sokağa da çıkamazsınız. Gülmek de caiz değil. Yani caiz olmayanları bir saymış olsak, bir tek ölmek caiz. Onun dışında hiçbir şey caiz değil.

Çok yanlış çok! O yüzden Müslümanları çok yanlış tanıttınız, Müslümanları mahvettiniz. Mesela bak, o avanak Kaddafi, Libya’da başını belaya soktu, akıl almaz aşağılamışlar. Onun son anlarını başka videolarda seyrettim. Rezil rüsvay ettirdi kendini ahmak, halbuki şerefiyle insan gibi neticelenecekti sözümü tutsaydı. Ahmaklığıyla tam böyle yobaz deliliği var üstünde, yobaz ahmaklığı var, yobaz inatçılığı var ve yobaz kemikliği var ve Allah belasını feci şekilde verdi.

Çok çok akılsız yobaz akılsızlığı. Kadın hayatın her yerinde olacak, mecliste olacak, hastanelerde olacak, sokakta olacak, her yerde olacak. Bu aptallığı yapmayın.Bak, size hacdan örnek veriyorum. Hac’da hanımlarla beraber hac yapılıyor, hep birlikte yapılıyor. 

Nerden çıkarıyorsunuz bu kafayı? Yobazlığın ucu bucağı yok. Yani bir kaptırdın mı yobazlığa gidebildiğin kadar, dipsiz kuyu gibi. Bak olay nereye vardı? Televizyona çıkamaz. Ee meclise girebilir mi? Oraya da giremez. Lokantaya girebilir mi? Oraya da giremez. Okula gidebilir mi? Okula da gidemez. Evde olursa nerde oluyor? Diyor ki “pencere sakın sokağa doğru olmasın”. Sokağı görmemesi gerekiyormuş evin!

Bir gözü açık olacak, ondan sonra gülmeyecek, konuşmayacak, hareket etmeyecek, insanlıktan çıkartmaya çalışıyorlar.Yani bu müşriklerin, eski putperestlerin kadın düşmanı azgınların, o devirden kalma psikopat düşünceleri. Kadın her yerde, Kuran’a baktığımızda her yerde olduğunu görüyoruz

Hz Yusuf (as) o kadınla beraber aynı odada, yalnızlar, beraberler. Bütün hayatı birlikte geçiyor kadınla. Hz. Musa (as)peygamberin kızlarıyla görüşüyor, konuşuyor, muhatap oluyor, kadınlar onu beğeniyorlar Hz. Musa (as)’ı.“Güçlü” diyorlar “ve güvenilir bir insan” diyorlar. Hz Süleyman (as) Sebe Melikesini getiriyor, ona şaka yapıyor, “gir” diyor havuza. Kadın bacaklarını açıyor, şaka yaptığı anlaşılıyor. Değil mi? 

Orada kadının imanına vesile oluyor. Kuran’da çok fazla örneği var, hadislerde çok fazla örneği var, hayatta örneği var, Hac’da örneğini görüyorsunuz. Daha hala dipsiz kuyu gibi yani zifte düşmüş köpek gibi daha hala yobazlığın derinliğine inmeye çalışıyorlar ve Müslümanları mahvettikleri yetmiyor gibi daha da mahvedecekler, daha da perişan edecek bir kafaya girmeye çalışıyorlar. 

Çıkamazmış. Bütün kanallarda var hanımlar, heryerde görüyorsunuz, sokaklarda var, evlerde var. Bakkala, çarşıya gidiyorsunuz. Her yerde var hanımlar. Bu ne vahşiliktir? Yani ellerinden gelse torbaya koyup, üstlerinden düğümleyip kapatacaklar. Tam yobaz kafası, bırakın bunları böyle, çok yanlış bu. 

Kıskançlıktan başka bir şey değil bu. Çünkü benim kız arkadaşlarım çok çok güzel, çok sevgi dolular, çok klaslar, bakışları müthiş sevgi dolu, tutkuyla bakıyorlar. Bu heriflere helalleri falan da böyle nefretle, pisliğe bakar gibi böyle, lağıma bakar gibi bakıyorlar. Haset ediyorlar.

İlk defa sevgiyle, tutkuyla bakan gördükleri için çok ağırlarına gidiyor. Hayatta bunlar hiçbir şekilde sevgiyle karşılaşmış adamlar değiller. Böyle güzel, kaliteli kadınlar, zaten onların karşısına böyle güzel, kaliteli bir kadın çıkmaz. Çünkü pislik herif, kadın layık görmez ki kendisine. Zaten tiksinir.Yani niye süslensin ona? Niye bakım yapsın? Niye iyi davransın öyle pislik herife, yani aşağılık herife. Leş gibi herifler, lağım gibi herifler. Tiksindikleri için, hiçbir şekilde layık görmedikleri için en pis halleri ile gidiyorlar karşılarına. Paralarına tamahen, o pisliklere tahammül ediyorlar. 

Burada tabii müthiş bir tutku, müthiş bir sevgi, müthiş bir sevecenlik. 

Kendileri ayrı kokar, karıları ayrı kokar. Bayağı pisler. Estetikten yoksun, evleri berbat. Kendileri berbat. O cehenneme alıştıkları için, cennet gibi bir hayatı gördüklerinde şaşırıyorlar. Çünkü kadın hakikaten tiksiniyor; herifin ağzı ayrı kokar, vücudu ayrı kokar, orası ayrı kokar, burası ayrı kokar. Kadın da aynı şekilde, o da aynı pislikle karşısına çıkıyor. 

Alışmışlar, insan gördü mü şaşırıyorlar. Bıraksınlar bunu inşaAllah. Çünkü adamların hakikaten hayatı kaymış, evde böyle kös kös karşısında bakıyor, o ona bakıyor, o ondan tiksiniyor, o ondan tiksiniyor. O ona laf sokuyor, o ona küfrediyor. O ona hakaret ediyor. 

Sürekli terslemeler, sürekli bağırtı çağırtı. Cehennem gibi hayat. Bakıyorlar burada sevgi var, muhabbet var, dostluk, kardeşlik var

Adam onca sene emek vermiş, okul bitirmiş, para kazanmış, bilmem ne yapmış, ev almış, bankaya para yığmış, ama mutlu olamamış. Ama sevgiyi bulamamış. Onu tutkuyla seven hiç çıkmamış. Bir de bakıyor burada herkes sevgiyle, tutkuyla seviyor beni. İlk defa böyle aşkla, muhabbetle sevenleri görünce ciğerleri yanıyor ciğerleri. “Bütün ömrüm boyunca uğraştım, şu sevginin milyonda birini göremedim” diyor, “şu saygının milyonda birini göremedim” diyor.

Bunların aslında kokoş karıları falan var. Mesela hakikaten saçını başını yaptırıyor falan, ama pislik, böyle cehennemden kaçmış mikrop gibi yani. Çok itici. Böyle ölmüş kartal gibi kadınlar. Herifler de ölmüş sığır gibi. Yani birbirlerinden nefret ediyorlar. 

Yoksa takıyor takıştırıyor kadın, herşeyi yapıyorlar. Yapmadığı yok. Onlar da kendilerince bir şey yapmaya çalışıyorlar. Ama olmuyor. O pislikle, o lanetlikle kurtarmıyor. Çünkü kalpleri simsiyah. Katran gibi, Allah yüzlerine vuruyor, ruhlarına vuruyor ve Allah perişan ediyor. Izdırap çektiriyor Allah. 

Hem Allah’tan uzak olacaklar hem Allah da onlara mutluluk verecek! Vermiyor Allah mutluluk. Çırpınıyor, ne yaparsa yapsın olmuyor. Akşama kadar kadınlar işte manikür yaptırıyor, pedikür yaptırıyor kart kokoşlar. Uğraşıyor, törpülettiriyor bilmem ne yaptırıyor. Kestiriyor, biçtiriyor bilmem ne. Daha da cehennem mahlukuna dönüyor, daha da iğrenç oluyor. Herifler de öyle uğraşıyorlar, olmadık şeyler yapıyorlar. 

İşte totokslar jokoslar bilmem ne bilmem ne abuk subuk kestirme biçtirme uğraşıyor. Yok, olmuyor. Allah ruhunu iğdiş etmiş, hiçbir şey olmuyor, olmaz. Yani ruhunda en ufak bir kıpırtı oluşmuyor. Allah içini yakıyor. 

Tutku, imandan kaynaklanır, Allah’a derin sevgiden kaynaklanır. Allah’ı derin sevdi mi kul, Allah kuluna nimet verir. Güzellikler verir. Amacı tabii ki müminin bu değildir, ama Allah ona hediye olarak onu verir

Güzellik olarak verir. “Dünyada güzel bir hayatla yaşatacağım” diyor Allah. “Ahirette de en güzelini vereceğim diyor Cenab-ı Allah”. En iyisini inşaAllah. Cennetini verecek inşaAllah müminlere.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "26 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder