01 Eylül 2011

İTÖ


İslam Teşkilatı’nın Müslümanlara yapılan zulmü bitireceği yorumu hakkında:

Hiçbir kurum, hiçbir kuruluş birliği sağlayamaz. Resulullah (s.a.v.) kimin birleştireceğini, nasıl birleştireceğini açıklamış. Modern kafayla teşhis koyamazsın. Modern kafayla birleştiremezsin. Muhammed Mehdi (a.s.)’dır birleştirecek olan şahıs ve talebeleri. Arap baharı da aslında Hz. Mehdi (a.s.) baharıdır. İttihad-ı İslam baharıdır. 

Yer yerinden oynuyor. Tayfunlar, kasırgalar, depremler, ihtilaller. Dünya zangır zangır sallanıyor Hz. Mehdi (a.s.)’ın alametleriyle. Ama kurumlar, kuruluşlar bu konuda bir şey yapamaz. Yapabilse şu ana kadar yaparlardı. Çay içip, kuru pasta yiyip, muhabbet edip dağılıyorlar. Sık sık toplanıyorlar. Yıllardan beri toplanırlar, ilimlerini gösterirler, irfanlarını gösterirler, anlatırlar, konuşurlar. Fakat hiçbir şey çıkmaz. Evli evine, köylü köyüne, herkes işine gider. Aşk lazım aşk, deli aşk. Allah aşkı gerekiyor, Hz. Mehdi (a.s.) aşkı gerekiyor. Onlar olmadan olmaz. Resmi ağızlarla, soğuk konuşmalarla bu işler olmaz. Yani deli aşık olmak lazım. Millete aşık olacaksın. Müslümanlara aşık olacaksın, hepsinin üzerinde Allah’a aşık olacaksın, Resullulah'a aşık olacaksın. Deli aşıklar ortaya çıktı mı o ateşi bir yaktı mı dünya aşk ateşiyle cayır cayır yanar. Olay budur. Öyle buz gibi adamlar, sigara içerek, enaniyet yaparak, kibir yaparak –tabi oradaki ekibi tenzih ediyorum- hiçbir yere varamazlar. Resullullah’ın hadislerinden (haşa) utanarak, İslam ahlakı hakim olmayacak olmayacak, Hz. Mehdi (a.s.) gelmeyecek diyerek olmaz.

Bazıları tuzu kuru adamlar. Adam maaşını alıyor. Profesör olmuş, işi gücü yerinde, evli, çoluk çocuğa da karışmış. Akşam karısı ona kuru fasülye pilav yapıyor, yanına da cacık. Ondan sonra salatalık turşusuyla birlikte yiyip yan gelip yatıyor. Soruyor zaten; “kim karışıyor ki bize?” diyor. “Var mı bir şey?”diyor. “Hiçbir şey yok” diyor. Fethullah Hocamız gelemiyor. Gelemiyor mübarek insan. Ama bazısı; “Müslümanlara acayip saygı var” diyor. “Çok rahat ediyoruz her yerde” diyor. Bütün alimler yurt dışına hicret etti, gelemiyorlar, alimler. Esad Coşan Hoca gitti, şehit oldu. Canını kurtardı adamcağız, kimse gelemiyor.

Bazıları takır takır maaşını aldıktan sonra hoş sohbet ortalarda geziniyor. Fakat dünya Müslümanlarını düşünmüyor. Darwinizmin dünyanın yüzde doksan dokuzunu sardığını düşünmüyor. Bütün devletlerin aşağı-yukarı tamamında Darwinizmin ve materyalizmin yani dinsiz eğitimin mecbur olduğunu düşünmüyor. “Allah vardır. Allah’a inanıyoruz” diye eğitim yapılamadığını düşünmüyor. Dünyanın hiçbir tarihinde olmamıştır böyle bir şey. Bütün İslam aleminin -Arap aleminin özellikle- komünistlerin eline geçtiğini, rejimlerin daha yeni yeni yıkıldığını ve inim inim inlediğini Müslümanların düşünmüyor. Afganistan’da, Irak’da Müslümanların ne kadar aşağılandığını, ne kadar ezildiğini düşünmüyor. “Keyfimiz yerinde burada, yiyoruz, içiyoruz, gayet rahatız” diyor.

Peygamberimiz (sav) “Hz. Mehdi (as) ile müjdelenin” diyor. Bu reklam değildir. Bu Resulullah (sav)’in emrini yerine getirmektir. Piyasa mantığıyla, piyasa kafasıyla konuşursa bu kafa ortaya çıkar. “Medyaya ihtiyacı yoktur” diyor, medyaya senin niye ihtiyacın var? Sen niye kullanıyorsun o zaman medyayı? Neden Hz. Mehdi (as) kullanmayacak da sen kullanıyorsun? Sen kim oluyorsun da kullanıyorsun? Hz. Mehdi (as) neden kullanmaması gerekiyor? Hz. Mehdi (as) radyo da kullanacaktır, televizyon da kullanacaktır, bunu Bediüzzaman Risale-i Nur’da açık açık anlatıyor. Çok kapsamlı olarak anlatıyor. Bunlar metafizik bir Hz. Mehdi (as) bekliyorlar. Hiçbir zaman için gelmeyecek bir Hz. Mehdi (as) bekliyorlar. Yani evinde konuşacak Hz. Mehdi (as), bütün dünya duyacak, ama radyo televizyon olmadan. Ve her yerde görüntüsü görülecek, televizyon olmadan. Herkesin evinde Hz. Mehdi (as) bir anda oluşacak. Uzak olduğunu söylüyor, nereden biliyorsun uzak olduğunu? Biz yakın olduğunu hadisle söylüyoruz, senin bilgin ne? Uzak diyorsun, uzak olması gerekiyor ki sen de rahat edesin. Hangi tarihte bir milyarın üstünde insan öldü geçmiş tarihlerde? Birinci Dünya Harbi, İkinci Dünya Harbi ve bu terör anarşiyle bir milyarın üstünde insan katledildi, şehit edildi. Ve bir o kadar insan da yaralandı. Evler yıkıldı, şehirler yok oldu. Ve Peygamberimiz (sav)’in söylediği büyük kıyamet alametlerinin tamamı çıktı. Bütün alametler oluşmuş, Hz. Mehdi (as)’ın büyük alametleri sayılıyor, Peygamberimiz (sav) şunlar şunlar diyor, tek bir tanesi eksik kalmaksızın tamamı olmuş vaziyette. Neden bahsetmiyorsun onlardan? İşine gelmiyor. Piyasa ağzıyla “reklama gerek yok” diyor. “Hz. Mehdi (as) ile müjdelenin” diyor Peygamberimiz (sav), bu reklam mı bu? Cennetle müjdeliyoruz, bu reklam mı?

Hiçbir din âlimi, hiçbir kanalda hiçbir şekilde “Hz. Mehdi (as) gelmiştir” diyemiyor. Yasak.
Hz. Mehdi (as) geldiğinde Peygamberimiz (sav)’in sünneti üzerine hareket edecek. Resulullah (sav)’in hanımlarına sorulduğunda, “Peygamberimiz (sav)’in ahlakı neydi, sünneti neydi?” diyorlar. Ne diyor biliyor musunuz? “Kuran’dı” diyor. Hep Kuran’a uymuştur Resulullah (sav), hep.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''30 Ağustos 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder