04 Eylül 2011

Allah Aşkı


Sevgi dolu bakışa, sevgi dolu bir karşılık verilir. Yani sevgi dolu bakış, sevgi dolu bakışı çeker zaten. Ama göz berbatsa mecburen kaçıracak. Bazı vakalar için diyorum. Bakışı berbatsa, sevgisizse, gözünden melanet akıyorsa, sevgisizlik akıyorsa, negatif elektrik akıyorsa bakamaz. Baksa da karşısındaki ona bakmak istemez.

Benim güzelliklerden zevk almam da onlara çok ağır geliyor. Çünkü onlar hakikaten her şeyden nefret ediyor. Çiçek görüyor zevk alamıyor, hayvan görüyor zevk alamıyor. Kedi görür zevk alamaz. Manzara görür zevk alamaz. Çok bulanıyor bunlar. Ya gidip, içki içip kendilerini uyuşturmaya çalışıyorlar, ya kavgacı bir üslupla sinirlerini deşarj etmeye çalışıyorlar. Bir de bakıyorlar ki ben güç geçtikçe daha dinçleşiyorum, gençleşiyorum, daha sağlıklıyım, daha iyiyim. Bütün yaptıkları tuzaklar bozuluyor. Büyük basından da bir çok gazeteci ve patronu da dahil, bir çok kurumla, kuruluşla bağlantıya geçerek onların içindeki bazı iddia edilen Ergenekon terör örgütünün sempatizanı olan veya destekleyen kişileri de arkalarına alarak bana yönelik muazzam bir mücadele verdiler. Kaç yıl? 20 yıl. Ne oldu? 20 yılda ben daha gençleştim, daha güçlendim, daha zenginliğimiz arttı, daha etkimiz arttı. Dünya çapında şöhret oldum. Sevenlerim kat kat arttı.
Hakikaten Allah her tarafımda güzellik yaratıyor. Bakıyorlar ki yüzlerce kadın beni çok seviyor. Adamların bir tane bile kadın seveni yok, bir tane bile. Benim yüzlerce, bir tane iki tane değil.  Hem de aşkla, tutkuyla, Allah aşkı ile seviyorlar. Adamların ciğerine oturuyor, içleri kavruluyor. Benim hakikaten kadınlardan hoşnut olduğumu anlıyorlar. Hayvanları, bitkileri hakikaten sevdiğimi anlıyorlar. Hayat dolu olmamız, arkadaşlarımın gençliği, dinçliğimiz, her tuttuğumuzun altın olması, her yerde başarılı olmamız bunlara tabiri caizse acayip zarar veriyor. Biz de kızdırmaya devam edeceğiz inşaAllah.

Mesela sizlerin güzelliğiniz onları kızdırıyor, sağlığınız kızdırıyor. Bunların karşılaştığı adamlar da maymun gibi oluyorlar. Yani böyle iki maymun bir araya gelmiş gibi oluyorlar. İkisi de, münafıkın ve münafıkat. Münafıkların erkeği de maymun gibi oluyor kadını da maymun gibi oluyor. Bizde her türlü güzellik var. Müziğin en güzelini dinliyorum elhamdülillah. Yemeğin en güzelini yiyorum, kadınların en güzelleriyle muhatap oluyorum. Sözün en güzeli ile muhatap oluyorum. Evin en güzeli, arabanın en güzeli, kıyafetin en güzeli, her şeyin en güzeli. Allah ahirette de en güzelini nasip etsin. Allah’a hamdolsun. Sonsuz kereler hamdolsun. Her şeyin en kalitelisini Allah nasip ediyor. Mesela anlatımımız da en kaliteli anlatım oluyor. En özlü, en vurucu, en derli toplu anlatım oluyor maşaAllah. Bütün arkadaşlarımızın yüzünde nur var. Hatta yeni gelen yabancılar bile. Mesela içine kapalı oluyor, ızdıraplı oluyor, sıkıntılı oluyor. Benimle tanıştıktan sonra kalplerine bir inşirah, ferahlık geliyor. Hayat dolu oluyorlar. Daha güzelleşiyorlar. Daha kalplerine bir ferahlık geliyor. Üstelerindeki stres gidiyor, gerilim gidiyor. Hep de dost ahbap oluyorlar. Ben söylemeyeyim dedim ama en az şu son günlerde, son 8 ay içerisinde 100’ün üzerinde yabancı Müslüman oldu elhamdülillah ve birbirinden güzel hanımlar bunlar, 100’ün üzerinde. MaşaAllah. Genç delikanlılardan da görüyorsunuz çıkıyorlar televizyona. Dağ gibi boy pos. Son derece yakışıklı delikanlılar, “biz sizi çok seviyoruz” diyorlar.  “LailaheillAllah Muhammeden Resulullah, bizim dinle imanla hiç alakamız yoktu, muttaki mümin olduk, elhamdülillah, diyorlar.

Arada sırada diğer kişileri de göstertiyorum. Mesela adam bakıyor ki ehli maaş. Ayette ne diyor Cenab-ı Allah; “sizden ücret istemeyenlere uyun”, “sizden ücret istemiyorum.” Sürekli Allah tekrar ediyor Kuran’da. Bu adamlar meslek haline getirmiş. Takır takır parayı sayıyorsun, ondan sonra dini anlatmaya başlıyor.

Bizde din aşktır bende, tutkudur, hayatın anlamıdır. Benim arkadaşlarımda da öyle.Delicesine tutkudur dinResulullah (sav) sevgisi delicesine bir tutkudur, peygamber sevgisi delicesine bir sevgidir. Allah için gözümüzü kırpmadan canımızı veririz. İslam için, Kuran için, Allah için. Herkes de biliyor. Ne evlendim, ne iş güç sahibi oldum. Bütün varımla, yoğumla İslam’a, Kuran’a hizmet ediyorum. Dünyada da hiçbir şey beklemiyorum. Evlatlar, oğullar peşinde değilim. Mallar peşinde de değilim. Makam mevki peşinde de değilim. Ne siyasete girdim, ne şuna girdim, ne buna, ne de devlet kademesinde herhangi bir görev, makam peşinde değilim. Bizim istediğimiz makam sadece Allah’ın rızasıdır. Rıza makamına ulaşırsak; tamam inşaAllah.

İslam ahlakı dünyaya hakim olduğunda zaten insanlar birbirlerine hepsi aşık olacaklar. Allah aşkı dünyayı kaplayacak. Bütün insanlar birbirlerine aşık olacaklar. Herkes muhabbetle, Allah aşkıyla coşmuş olacak. Hayvanlara sevgi olacak, bitkilere sevgi olacak, kelebeğe, kuşa, ağaçlara, çiçeklere, her şeye açık olacaklar. Her yerde Allah’ın tecellisini görecekler. Müziğe aşık olacağız, sanata aşık olacağız, cennete aşık olacağız. Bu neden kaynaklanacak? Allah aşkından. Şu an öyleyiz ama bunu bütün  dünya yaşayacak.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de ''1 Eylül 2011'' tarihindeki sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder