26 Ekim 2011

Röportaj - Yabancı Basın


Sayın Adnan Oktar’ın İsrailli araştırmacı-yazar Alexander Murinson ile röportajı:

Tevrat’ta geleceği bildirilen Kral Mesih şu an dünyada. Yani Hz. Mehdi (a.s.) şu an dünyada. Dolayısıyla İsrailoğulları’nın en güzel yaşayacakları devirdeyiz. Müslümanların en güzel yaşayacağı devirdeyiz. Türkiye’de halk, Türk milleti, İsrail milletine karşı sevgiyle bakar, şefkatle bakar. Bu geçici, böyle siyasi krizler olur. Onlar bir ölçü değildir. Bakın ben size çok keskin bir ölçü vereyim. Türkiye Malatya’da sırf, özellikle İsrail’i korumak için, büyük bir radar sistemi kurduruyor. NATO bünyesi içerisinde. Bunun özelliği şu: İsrail’e yönelik bir nükleer saldırı olduğunda, Türkiye ve İran hava sahası içerisinde, hatta Suriye hava sahası içerisinde bu roketlerin havada vurulması amaçlanıyor. Yani bu olağanüstü fedakarlık gerektiren bir şeydir. Çünkü roket havada vurulduğunda parçaları ve serpinti o bölgenin üstüne yağacaktır. Ve dolayısıyla İsrail tam anlamıyla korunmuş oluyor. Sırf bu bile olağanüstü bir şefkatin, olağanüstü bir korumanın ve fedakarlığın açık delilidir.

Pratik önemlidir. Pratikte halkların arasında, Türk halkıyla, İsrail halkı arasında herhangi bir gerilim yok. Ama hükümetler arasında siyasi konuşmalar, siyasi gerilimler olabilir. Bu milletleri bağlayan, onları kökten etkileyen bir şey değildir. Değişen hiç bir şey yok. Bilakis İsrail milletiyle Tük milleti daha birbiriyle yakınlaşan, daha birbiriyle kaynaşan bir ruh hali içindeler. Çünkü bu Kral Mesih döneminin bir özelliğidir, yani bu zaten olacak. İnsanlar istemese de Allah bunu yapıyor. Yani zaman acayip bir zaman, zaman olağan üstü bir zaman. Allah Cabbar ismiyle kalplere etki ediyor. İnsanlar istese de istemese de bu muhabbetin, bu birliğin içerisine girecekler. 

İsrail milleti üç bin yıldan beri biliyorsunuz Mesih bekliyorlar. Kral Mesih, Şiloh; onun vaktidir artık. Bunun dışında bir vakit yok zaten. Gerek Tevrat’a göre gerek hadislere göre son zamandayız, kıyametin eşiğindeyiz. Bu yüzyılın dışında da başka bir vakit kalmamıştır Kral Mesih’in gelişi için, Hz. Mehdi (as)’ın gelişi için başka vakit kalmamıştır. Zaten İsrail devletinin kurulması da Hz. Mehdi (as)’ın Moşiyah’ın bir geliş alametidir. Ve Tevrat’taki bütün alametler oluşmuştur. Peygamberimizin (sav)’in hadislerindeki bütün alametler oluşmuştur. Silahlar artık kalkacak, silahlanma duracak, silaha harcanan paralar fakirlerin, ihtiyacı olan insanların faydalanacağı yiyecek giyecek gibi doğal ihtiyaçlarına yönlenecektir. Artık bundan sonra fitne ve anarşi gittikçe azalıp yok olacaktır.

Yoksa çoktan savaş da çıkardı fitne de çıkardı kargaşa da olurdu. Fakat Allah Kral Mesih kanalıyla buna müsaade etmiyor ve bu savaşı, bu fitneyi durduruyor. Bu olayları durduruyor. İsrail’le Türkiye’nin yakınlaşmasını sağlıyor. Araplarla Türkiye’nin yakınlaşmasını sağlıyor. Bütün Müslümanların birbirini sevmesini sağlıyor. Dünyadaki huzurun, dünyadaki savaşa karşı olan tepkinin güçlenmesini sağlıyor. El altından sessiz sedasız mücadelesini devam ettiriyor. Biz de Kral Mesih’in bu güzel çalışmasının bir askeriyiz, bir hizmetçisiyiz. Elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz.

Bakın bir süreden beri bu yönde bir faaliyet içindeyiz. Hakikaten çok büyük netice aldık. İsrail’le Türkiye arasındaki gerilim aşağı yukarı şu an sıfır noktasına doğru yaklaştı. Yani yaptığımız faaliyetler meyvelerini veriyor, güzel neticeler alınıyor. Mesela sizlerle bu konuşmalarımız; dün de yine misafirlerimiz vardı. Haham misafirlerimiz vardı. Bu faaliyetler sonucunda gerilim aşağı yukarı bitti gibi bir şey. Daha da iyi olacak inşaAllah. Ama asıl gerilim bitirmek değil; Türkiye’yle İsrail’i birleştirmek, Azerbaycan’la, Türki devletlerle, Arap devletleriyle yani Müslüman Araplarla, hep beraber birlik olup, sınırları da kaldırıp yani sınır kapısından pasaportsuz, vizesiz geçmek, yoksa tabii milli devletler olacaktır. Huzur içinde, güzel bir yaşantı. Ama bunu Kral Mesih’in dışında, Hz Mehdi (as)’ın dışında hiç kimse sağlayamaz, buna emin olabilirsiniz. Yani topluluklar oluşturmak, bir araya gelmek, konuşmalar yapmak, çeşitli kurumlar,  kuruluşların devreye girmesi hiç bir şekilde netice meydana getirmez. Allah bu konuda Kral Mesih’i, Hz. Mehdi (as)’ı görevlendirmiştir. Bu sevgi bağı, bu aşk, bu muhabbet ancak Hz. Mehdi (as)’ın vereceği elektrikle, onun vereceği güçle Allah’ın dilemesiyle oluşacaktır. Onun dışında sadece temennide kalır, bunun dışında başka bir şey olmaz. Onun için biz Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (as)’ın çıkışı için gerek Müslümanlar olarak gerek siz İsrailli Museviler olarak yoğun dua etmek durumundasınız ve bizler de bu vecibeyi yerine getirmek durumundayız. 

Bu şartlar oluştuğunda Peygamberimiz (sav)’in dediğini yerine getirdiğimizde; Hz. Mehdi (as)’a uyduğumuzda tek bir akıla uymuş olacağız. Vicdanlı, merhametli, dürüst, akılcı bir insanın yönetimine girecektir bütün dünya. O zaman barış, sevgi, mutluluk, iyilik, güzellik, adalet tam anlamıyla tahakkuk edecektir. 

Tevrat’ta bunu Allah uzun uzun açıklamıştır. Kuran da Tevrat’a gönderme yapıyor, Tevrat ve Zebur’a. Tevrat ve Zebur’da bu dünya hâkimiyetinden bahsedildiğini Allah  belirtiyor. Peygamberimiz (sav) de yine hadisinde Tevrat ve Zebur’a yine gönderme yapmıştır Hz. Mehdi (as) ile ilgili olarak, yani Kral Mesih’le ilgili olarak. Dolayısıyla samimi bir Musevi bu mutluluğun, bu güzelliğin ancak Kral Mesih, Hz. Mehdi (as) kanalıyla olacağına inanır, Müslümanlar da bu şekildedir. Dört Ehli Sünnet mezhebi de, Şiilikte de, Caferilikte de bu böyledir. Aksi düşünülemez.

Aslında deccal taraftarlarının niyeti çok bozuktu. İsrail’le Türkiye’yi hakikaten savaştırmak istiyorlardı ve bunun altyapısını da yapmışlardı. Ama oyunlarını (ilimle, fikirle) tepelerine geçirdik, (fikren) darmakeşan oldular ve hiçbir şekilde böyle bir oyuna giremeyecek hale getirdik. Adeta düğümledik adamları. Dolayısıyla şu an uzaktan seyrediyorlar.Türkiye’yi böyle bir belanın içine çekmeye çalışıyorlardı. İsrail’i böyle bir belanın içine çekmeye çalışıyorlardı. Ama Moşiyah, Hz. Mehdi (as) kolu bu oyunu yerle bir etti. Herkesin, bütün dünyanın gözü önünde bu oldu. Sizler de görüyorsunuz. Bizler de yardımcı oluyoruz Hz. Mehdi (as) ve Moşiyah’ın talebeleri olarak.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "11 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder