Peygamberimiz
(sav) zaten kendi vefatından sonra kıyamete kadar olacak bütün olayları
anlattı. Yani tarihin bir haritasını çıkarttı. Şu zamanda şunlar, şu
zamanda şunlar, bütün alametleriyle, bütün detaylarıyla olayları anlattı. Tam
tarif ettiği gibi bütün detaylarıyla olaylar oldu. Ümmetin bölüneceğini
söyledi, aralarında fitneler çıkacağını, ihtilaflar çıkacağını söyledi. Bunun
silsilelerini detaylarıyla anlattı. Herhangi bir aksama olmadan aynısıyla
ortaya çıktı.
Peygamberimiz
(sav), “bir benim zamanım hayırlıdır, bir de ahir zaman, yani Hz. Mehdi (as),
Kral Mesih (as) zamanı hayırlıdır.” diyor. “Onun dışında pek bir şey yoktur”
diyor Peygamberimiz (sav). O yüzden biz şaşırmıyoruz. Hayret de etmiyoruz.
Tarihin normal akışında gittiğini, kaderin normal akışında gittiğini biliyoruz.
Şu an Peygamberimiz (sav)’in söylediği Kral Mesih, Hz. Mehdi (as) ve Shiloh’un
devrindeyiz. Şimdi bu devirde artık ayrılmalar, bölünmeler, fitneler,
kargaşalar bitiyor, savaşlar bitiyor, kargaşa bitiyor. Artık kardeşliğin,
barışın, sevginin hâkim olacağı bir dönem olacak. Dolayısıyla hem İsrail çok
huzur içinde yaşayacak, tarihinde görülmemiş şekilde bir huzur ve güvenlik
içinde olacak. Hem Müslümanlar, hem de diğer kavimler ve hatta bütün dünya tam
bir huzur ve güven içinde olacak. Bunun zamanına ait delilleri Peygamber
Efendimiz (sav) belirtmiş, bütün alametler de çıkmıştır.
Tevrat’ta da bu
alametleri görüyoruz. Bu alametlerin de oluştuğunu görüyoruz. Derin Tevrat
âlimleri zaten Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (as)’ın vaktinde olduğumuzu
görüyorlardır, görmüşlerdir. Dolayısıyla bunun sevinci, heyecanı içerisindeyiz.
Sizin de gönlünüz müsterih olsun. Savaş da olmayacak bundan sonra, kargaşa da olmayacak.
Ufak tefek çatışmaların dışında büyük savaşlar olmayacak. Barış, esenlik ve
güzellik yurduna doğru, dünya hakimiyetine doğru, dünya kardeşliğine doğru bir
gidişat içerisindeyiz.
Peygamberimiz
(sav), “böyle birleşme benden sonra olmayacak. Ümmet parçalanacak” diyor. Yani
kader böyle, Allah bunu böyle yaratacak. “Ancak Ahir zamanda, Hz. Mehdi (as)
zamanında yani Kral Mesih zamanında bir birleşme olacak” diyor. Şu an o devre
geldik. Ara devirler, artık onlar geçti. Peygamber Efendimiz (sav) o devirde bu
tarz bir bölünme olacağını söylüyor. Zaten Kuran’da da bu geçiyor. “Benim
ümmetim bu Kuran’a uymadılar” diye Peygamber Efendimiz (sav) şikayette
bulunuyor. Allah, “dinlerini aralarında parça parça ettiler” diyor. Kuran ayeti
var. Bu olaylar oldu. Peygamberimiz (sav) bütün bölümleriyle detay detay
anlatmıştır. Hatta “zalim melikler dönemi de olacak” demiştir. O dönem de
geçmiştir.
Artık barış dönemi
şu an. Yani Peygamberimiz (sav)’in dediğinin yanlış çıkması gerekirdi aksi
olsaydı. Peygamberimiz (sav)’in dediğinin doğru çıkması zaten Peygamber
(sav)’in doğru olduğunun ve anlatılanların mucize olduğunu gösteriyor. Ayrıca
Kuran da bu şekilde olacağını belirtiyor. Kuran’da da belirtilen bir husustur
bu. Peygamberimiz (sav)’den sonra dinde bir bozulma olacak. Fakat sonradan Kral
Mesih’in, Hz. Mehdi (as)’in geliş sebebi zaten bu bozulmayı düzeltmek içindir.
Yoksa Hz. Mehdi (as) gelmezdi, Kral Mesih gelmezdi. Gelme sebebi; bu onulmaz
gibi görünen, çok zor gibi görünen bozulmayı düzeltmek içindir.
Şu anda da Hz.
Mehdi (as)’ın biz geldiğine inanıyoruz. Kral Mesih’in, Shiloh’un geldiğine
inanıyoruz ve o devir içerisindeyiz şu an. Tevrat’a baktığımızda da bunu
görürüz, hadislere baktığımızda da bunu görüyoruz. Bu güzel zamanları
getirmemiz için Peygamberimiz (sav)’in bizlere söylediği, Kuran’da bize
anlatılan, Tevrat’ta da belirtilen, İncil’de de belirtilen barışı ve kardeşliği
savunmamız gerekiyor. İnsanlara sevgiyle yaklaşacağız, akılcı yaklaşacağız.
Silahların yeryüzünden kalkması için gayret edeceğiz. Her insanın fikrine saygı
göstereceğiz, düşüncelerine saygı göstereceğiz. Allah’a dua edeceğiz. Bizi Kral
Mesih’e kavuşturması için, Hz. Mehdi (as)’a kavuşturması için. Ve Cenab-ı
Allah’ın takdirinin, kaderinin oluşması için Allah’tan yardım dileyeceğiz.
İslam âleminin de
kurtuluşu Hz. Mehdi (as)’a bağlanmalarıdır. İsrail’in kurtuluşu da yine Hz.
Mehdi (as)’a yani Kral Mesih’e bağlanmalarıdır. Çünkü Museviler günde üç defa
Allah’a dua ediyorlar Kral Mesih’e kavuşmak için, Shiloh’a kavuşmak için.
Allah’tan sürekli üç bin yıldan beri istedikleri en önemli dualarından biridir
Kral Mesih’in zuhuru. Vakti gelmiştir. Bu duayı samimi olarak yine Allah’a
tekrar edip, Kral Mesih’e uyacaklarına dair Allah’a ahid verip, yemin etmeleri
gerekir Musevilerin. Müslümanların da Hz. Mehdi (as)’ı aramaları, ona
uyacaklarına dair kalplerinde bir itminan, bir kararlılık oluşması gerekiyor.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "3 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de "
İsrailli Ünlü
Araştırmacı Yazar Mordechai Kedar ile yapılan Canlı Röportaj
"
dan alı
nmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr adresinden seyredebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder