09 Ekim 2011

Ahir Zaman


Peygamberimiz (sav) zaten kendi vefatından sonra kıyamete kadar olacak bütün olayları anlattı.  Yani tarihin bir haritasını çıkarttı. Şu zamanda şunlar, şu zamanda şunlar, bütün alametleriyle, bütün detaylarıyla olayları anlattı. Tam tarif ettiği gibi bütün detaylarıyla olaylar oldu. Ümmetin bölüneceğini söyledi, aralarında fitneler çıkacağını, ihtilaflar çıkacağını söyledi. Bunun silsilelerini detaylarıyla anlattı. Herhangi bir aksama olmadan aynısıyla ortaya çıktı.

Peygamberimiz (sav), “bir benim zamanım hayırlıdır, bir de ahir zaman, yani Hz. Mehdi (as), Kral Mesih (as) zamanı hayırlıdır.” diyor. “Onun dışında pek bir şey yoktur” diyor Peygamberimiz (sav). O yüzden biz şaşırmıyoruz. Hayret de etmiyoruz. Tarihin normal akışında gittiğini, kaderin normal akışında gittiğini biliyoruz. Şu an Peygamberimiz (sav)’in söylediği Kral Mesih, Hz. Mehdi (as) ve Shiloh’un devrindeyiz. Şimdi bu devirde artık ayrılmalar, bölünmeler, fitneler, kargaşalar bitiyor, savaşlar bitiyor, kargaşa bitiyor.  Artık kardeşliğin, barışın, sevginin hâkim olacağı bir dönem olacak. Dolayısıyla hem İsrail çok huzur içinde yaşayacak, tarihinde görülmemiş şekilde bir huzur ve güvenlik içinde olacak. Hem Müslümanlar, hem de diğer kavimler ve hatta bütün dünya tam bir huzur ve güven içinde olacak. Bunun zamanına ait delilleri Peygamber Efendimiz (sav) belirtmiş, bütün alametler de çıkmıştır.

Tevrat’ta da bu alametleri görüyoruz. Bu alametlerin de oluştuğunu görüyoruz. Derin Tevrat âlimleri zaten Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (as)’ın vaktinde olduğumuzu görüyorlardır, görmüşlerdir. Dolayısıyla bunun sevinci, heyecanı içerisindeyiz. Sizin de gönlünüz müsterih olsun. Savaş da olmayacak bundan sonra, kargaşa da olmayacak. Ufak tefek çatışmaların dışında büyük savaşlar olmayacak. Barış, esenlik ve güzellik yurduna doğru, dünya hakimiyetine doğru, dünya kardeşliğine doğru bir gidişat içerisindeyiz.

Peygamberimiz (sav), “böyle birleşme benden sonra olmayacak. Ümmet parçalanacak” diyor. Yani kader böyle, Allah bunu böyle yaratacak. “Ancak Ahir zamanda, Hz. Mehdi (as) zamanında yani Kral Mesih zamanında bir birleşme olacak” diyor. Şu an o devre geldik. Ara devirler, artık onlar geçti. Peygamber Efendimiz (sav) o devirde bu tarz bir bölünme olacağını söylüyor. Zaten Kuran’da da bu geçiyor. “Benim ümmetim bu Kuran’a uymadılar” diye Peygamber Efendimiz (sav) şikayette bulunuyor. Allah, “dinlerini aralarında parça parça ettiler” diyor. Kuran ayeti var. Bu olaylar oldu. Peygamberimiz (sav) bütün bölümleriyle detay detay anlatmıştır. Hatta “zalim melikler dönemi de olacak” demiştir. O dönem de geçmiştir.

Artık barış dönemi şu an. Yani Peygamberimiz (sav)’in dediğinin yanlış çıkması gerekirdi aksi olsaydı. Peygamberimiz (sav)’in dediğinin doğru çıkması zaten Peygamber (sav)’in doğru olduğunun ve anlatılanların mucize olduğunu gösteriyor. Ayrıca Kuran da bu şekilde olacağını belirtiyor. Kuran’da da belirtilen bir husustur bu. Peygamberimiz (sav)’den sonra dinde bir bozulma olacak. Fakat sonradan Kral Mesih’in, Hz. Mehdi (as)’in geliş sebebi zaten bu bozulmayı düzeltmek içindir. Yoksa Hz. Mehdi (as) gelmezdi, Kral Mesih gelmezdi. Gelme sebebi; bu onulmaz gibi görünen, çok zor gibi görünen bozulmayı düzeltmek içindir.

Şu anda da Hz. Mehdi (as)’ın biz geldiğine inanıyoruz. Kral Mesih’in, Shiloh’un geldiğine inanıyoruz ve o devir içerisindeyiz şu an. Tevrat’a baktığımızda da bunu görürüz, hadislere baktığımızda da bunu görüyoruz. Bu güzel zamanları getirmemiz için Peygamberimiz (sav)’in bizlere söylediği, Kuran’da bize anlatılan, Tevrat’ta da belirtilen, İncil’de de belirtilen barışı ve kardeşliği savunmamız gerekiyor. İnsanlara sevgiyle yaklaşacağız, akılcı yaklaşacağız. Silahların yeryüzünden kalkması için gayret edeceğiz. Her insanın fikrine saygı göstereceğiz, düşüncelerine saygı göstereceğiz. Allah’a dua edeceğiz. Bizi Kral Mesih’e kavuşturması için, Hz. Mehdi (as)’a kavuşturması için. Ve Cenab-ı Allah’ın takdirinin, kaderinin oluşması için Allah’tan yardım dileyeceğiz.

İslam âleminin de kurtuluşu Hz. Mehdi (as)’a bağlanmalarıdır. İsrail’in kurtuluşu da yine Hz. Mehdi (as)’a yani Kral Mesih’e bağlanmalarıdır. Çünkü Museviler günde üç defa Allah’a dua ediyorlar Kral Mesih’e kavuşmak için, Shiloh’a kavuşmak için. Allah’tan sürekli üç bin yıldan beri istedikleri en önemli dualarından biridir Kral Mesih’in zuhuru. Vakti gelmiştir. Bu duayı samimi olarak yine Allah’a tekrar edip, Kral Mesih’e uyacaklarına dair Allah’a ahid verip, yemin etmeleri gerekir Musevilerin. Müslümanların da Hz. Mehdi (as)’ı aramaları, ona uyacaklarına dair kalplerinde bir itminan, bir kararlılık oluşması gerekiyor. 




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "3 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de "
İsrailli Ünlü Araştırmacı Yazar Mordechai Kedar ile yapılan Canlı Röportaj
"
 dan alı
nmış bir bölümdür.  Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder