26 Ekim 2011

Kuran Tefsiri


Rum Suresi 51-58:

“Andolsun, Biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler.” İnsanların karakterini söylüyor Allah. Nankörlüğe çok yatkındır.

“Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.” “sen, ölülere (söz) duyuramazsın” Bu büyük bir mucizedir, çok önemli bir şey. İnsanların büyük bir kısmı ölü. İnsanlar canlı zannediyor, normal ruha sahip zannediyor. Fakat “normal ölü” diyor Allah. Yani müteşabih değil, doğrudan ölü. Fakat ayakta yürüyen bir ölü, zombi tarzında.“arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.” İşitme; beyne ses gidiyor fakat sesi yorumlama yok, şuur yok adamda, kavrayamıyor.

“Ve sen kendi sapıklıkları içinde kör olanları da doğruya iletici değilsin. Sen yalnızca, Bizim ayetlerimize iman edenlere duyurabilirsin ki onlar Müslümanlardır.” Allah’tan korkana duyurabilirsin diyor Cenabı Allah.

“Allah, sizi bir za'ftan yarattı,” nutfeden yaratması, emzirme dönemi, insanın zayıflığı.“sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı,” Gençte; artıkyaşınilerliyor. Sağlıklı sıhhatli normal bir delikanlı veyahut kız oluyor veyahut delikanlı erkek oluyor.“sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi.” Arkasından da yaşlanıyor, çökmeye başlıyor boyu kısalıyor, gücü gidiyor. Arkasından da ölüm geliyor.  “Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.”

“Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.” “Ne kadar yaşadınız?” diyorlar “dünyada”, Adam kanaati olarak “1 saat yaşadık” diyorlar. Düşünüyor, “yaklaşık bir saatti” diyor. Zaman izafi olduğu için bütün ömrünü bir saat kadar algılıyor. İfadesi adamın.

“Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, dediler ki: "Andolsun, siz Allah'ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme günüdür. Ancak siz bilmiyorsunuz." Müslümanlar da onlara olayın doğrusunu anlatıyorlar orada. Adamlar kavrayamıyorlar, “bir saat yaşadık” diyorlar. Onlar da doğrusunu anlatıyorlar. Zamanı doğru kavramları için onlara bilgi veriyorlar.

“Artık o gün, zulmedenlerin ne mazeretleri bir yarar sağlayacak, ne (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecektir.” Mazeret; açıklama yapıyor; “işim vardı gücüm vardı, çekler vardı, senetler vardı, ailem vardı, okul vardı, paralar vardı, imkanım yoktu, kitap alamadım, araştıramadım, okuyamadım…” mazeretler sayıyorlar. Allah mazeretlerini kabul etmiyor. Hoşnutluk istiyorlar Allah onu da kabul etmiyor.  

“Andolsun, Biz bu Kur'an'da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkar edenler, mutlaka: "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.” Kuran’da Cenab-ı Allah “her türlü bilgiyi verdim” diyor, her türlü detay. Müşriklere özellikle burada hitap var. “Her türlü bilgiyi verdim, eksik bir şey yok” diyor. 

Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman,” bir şeyi ayetle delillendirdiğin zaman“o inkar edenler, mutlaka: "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.” “Yerleşik düzenimizi, geleneksel dinimizi, gelenekçi din anlayışımızı ortadan kaldırdınız” diyorlar. “Bize yeni bir görüş getiriyorsunuz”. “Kuran yeterli” diyorsun; “sen dinden imandan çıkmışsın” diyor. “Niye ki?” diyorsun. “Kuran yeterli diyorsun sen baksana” diyor. “Peki, nasıl olması gerekir sence?” diyorsun. “Hurafe de gerekir” diyor. Ne kadar hurafe? “Bir Kuran kadar en az, hatta Kuran’dan da fazla hurafe gerekir” diyor.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "9 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder