09 Ekim 2011

Komünist Analizi

Komünistleri analiz etmeye devam edeceğiz. Daha da kapsamlı anlatacağız. Çünkü birçok siyasi farkında değil. Daha hala çorba muhabbeti yapıyorlar. Daha hala “ekonomik kaynaklarını kurutmamız lazım” diyor. Sanki fönle saç kurutuyor. Kurumaz. Nereye kurutuyorsun? Bütün dünya çapında bir örgüt. Öyle bir şey olmaz. Fikri mücadele bu kadar kolayken, bu kadar basitken, bu kadar bol imkan varken ve kesin netice alınacağı apaçıkken ısrarla ve kararlılıkla fikri mücadeleden kaçıp ki ana konudur; hiç alakası olmayan, hiç netice alınamayacağı açıkça belli olan, yüzlerce kere denenmiş kör yollara girmek milletimizi oyalamaktır. Ve örgütün daha da gelişmesine sebep olacak bir hatalı tutumdur bu. 


Bol bol onlara vakit vermiş oluyorlar, imkan tanımış oluyorlar farkına varmadan. Zamanlı mekanlıyken, imkan varken fikren çökelim üstlerine, fikren darmakeşan edelim. Karşımıza fikirle çıkmıyor mu bu adamlar? Bu bir ideoloji değil mi? Bir felsefe değil mi? Ne yapacağız? Fikirle karşı çıkacağız, bu kadar. Fikir değil mi bu? Fikre fikirle karşı çıkacaksın, bu kadar. Hangi fikir üstün olursa o üstün gelir. 


Sen yaratılışı, Allah’ın varlığını savunuyorsun. En güçlü fikri savunuyorsun. Fikrine güvenmiyorsan zaten yenilmişsin sen. Fikrine güveniyorsan zaten yenmişsin. Ama bunu göster, bekleme. Boş kanallara girme. Çorba muhabbetiyle bilmem başka şeylerle vakit kaybetme. Milletimizi de oyalama. Dünyanın masrafı yapılıyor. Her gün şehit veriyoruz aşağı yukarı. Türkiye bütçesi kadar hatta Türkiye’nin birkaç misli bütçesi kadar PKK‘ya karşı mücadeleye para harcanıyor yıllarda beri.



Ali Karahasanoğlu’nun “bölge insanına PKK’nın gerçek yüzünün gösterilmesi gerektiğini” söylediği yazısı üzerine:


Oradaki halkı zaten komünistler küçük bir militan grubuyla yıldırıp korkutuyorlar. Şimdi PKK’ya katılım iki üç türlü oluyor. Bir; ideolojik propaganda yapıp militan kazanıyorlar. Onlar onların asıl kadrosu oluyor. İkincisi; o militan kadro korkutarak büyük kitleleri kendilerine hizmet ettiriyorlar ki asıl komünist hareketin en vahim yönlerinden biri budur. Büyük kitleleri korkutarak şiddet ve terörle yönlendirirler. Mesela iki kişi bütün bir çarşının bütün kepeklerini kapattırabilir. Gezer, der “arkadaş, saat 10’dan itibaren bütün kepenkleri kapatacaksınız.” “Kapatmazsak ne olur?” diyor. Bombalarız, diyorlar. “Tamam, o zaman hepimiz kapatalım” diyorlar. Komünist hareketin mühim bir gücüdür bu, terör ve şiddetle yıldırmak. Bunu elde ediyorlar. Bir kısmı da intikam saikıyla yapıyor. Yani akrabalarının, tanıdıklarının intikamını almak kafasıyla yapıyor. Ne yaptığından haberi olmuyor. Asıl olan bilinçli olarak eğitilmiş çekirdek kadro, parti kadrosudur.


Asıl militan kadro, yani felsefi eğitimden geçmiş kadrodur. Onlara karşı felsefi bilimsel eğitim verildiğinde konu biter. Yoksa oradaki halk zaten dindar. Halka biz desek ki “PKK komünist örgüt” desek, zaten biliyor onlar komünist olduklarını. Bilmiyor değil ki halk, biliyor. Biliyor da adamın evine geldi mi komünist militan, adam ne derlerse yapar. Ve yapıyor, birçok kişi öyledir. “Haydi toplantı yapacağız amca, geleceksin” diyor. Namaz kılan dedem oraya gidiyor, peşlerine. Toplantıya katılıyor. Aksini yapamıyorlar. Halk, oradaki kişiler komünizmin dinsizlik olduğunu bilmiyor değiller, biliyorlar. Fakat verilecek cevabı bilmiyorlar. Bunu devlet yapacak. Halk yapamaz bunlara cevabı. Komünist adama ne cevap versin dedem? Diyalektik felsefeyi anlatacak adama, Marksist felsefenin detaylarını anlatacak, Darwinizmi materyalizmi anlatacak. Benim Güneydoğu’lu, nurlu dedem ona ne anlatsın? Üç beş tane Kuran suresi biliyor. Biraz fıkıh bilgisi biliyor. Bilmez. Cevap veremez ona. O cevabı bilimsel, felsefi, usta, iyi anlatımla onlara anlatılması gerekiyor. Bunu profesörler, doçentler yapacak. Veyahut bizi bırakacaklar, biz yapacağız.

Hallaç pamuğu gibi atacağız. Ya bizim yolumuzu açsınlar, yerle bir edelim, ya devlet yapsın. İkisinden birisi. Üçüncü bir yol yok. Başka türlü olmaz. Habire “bunlar canidir” diyor. Kürt olan kardeşlerimiz bunların cani olduğunu duymuyor mu? Duyuyorlar. Zaten bunlar dine, imana, mukaddesata karşı tavırlarını açık açık gösterdi. Söylüyorlar da. Bilinen bir husus bu. Ama fikren oradaki Kürt kardeşlerimiz baş edemez bunlarla. Baş etmek için ihtisas sahibi, kültürlü, Marksist-Leninist felsefeyi çok iyi özümsemiş, çok iyi analiz etmiş, cevap verebilecek, Darwinizmin materyalizmin bütün detaylarını bilen, genel kültürü müthiş, gayet güzel hitabeti olan insanlar gerekir. Bunun dışında netice alınmaz. Durup durup PKK’ya “siz zalimsiniz, gaddarsınız, Allah’sız kitapsızsınız” demekle, bununla netice alınmaz. Karşı cevap verilmesi lazım. Adamlar dini eleştiriyor, dedem cevap veremiyor. İslam’ı eleştiriyor, cevap veremiyor. Leninizm’i anlatıyor, cevap veremiyor. Darwinizmi anlatıyor, cevap veremiyor. Bunu devlet yapacak. Yahut devlet bunu yapacak adamlara destek verecek, yolunu açacak. İkisinden birisi.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "2 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder