09 Ekim 2011

Çözüm Hz. Mehdi'dedir!


Hz. Mehdi (as) zuhur etmedikten sonra, Hz. Mehdi (as) devreye girmedikten sonra radikal unsurlar yani kendi kafasına göre İslam’ı yorumlayan, İslam’ı böyle şiddet dini olarak, acımasızlık dini olarak yorumlayan kişiler ortaya çıkacaktır. Kimi asar-keser, kimi intihar bombacısı olur, kimi psikopatlık yapar, kimi Saddam gibi olmadık çılgınlıklar yapar. Bin bir türlü deli, bin bir türlü psikopat dünyayı sarabilir.
Bu her dinin içerisinde de çıkabilir. Bir tek İslamiyet içerisinde değil. Hz. Mehdi (as)’ın çözüm olduğunu Allah bize her yönüyle gösteriyor. Kral Mesih’in, Moşiyah’ın Tevrat’ta bu kadar üstünde durulması ve bu kadar ehemmiyetli Allah’ın Moşiyah’ın üstünde durması, Hz. Mehdi (as)’ın üstünde durmasının bir nedeni de budur. Yani başka bir çözüm yok şu an.

Hz. Mehdi (as)’ın dışında bir çözüm olmaz. Afganistan’ın çözümü de, diğer garip ve yanlış uygulamaların çözümü de yine Kral Mesih yani Hz. Mehdi (as)’dır. Dünyada iki güç fikren çatışıyor. Bir Allah’a inanlar, bir de deccalin taraftarları. Yani anti- christ taraftarlarıyla, Hz. Mehdi (as) taraftarları şu an yoğun bir mücadele içerisindeler. Anti-christ taraftarları, ne yapıyorlar, deccal taraftarları? Musevilere saldırıyorlar, başlarından kippalarını almaya kalkıyorlar.  Hıristiyanların kiliselerini yakmaya kalkıyorlar. Müslümanların camilerini bombalıyorlar, minareleri yıkmaya kalkıyorlar. Musevilerle alay ediyorlar, Hıristiyanlarla alay ediyorlar, Müslümanlarla alay ediyorlar.
Dolayısıyla deccal ordusuyla, inananların, Hz. Mehdi (as) taraftarlarının yoğun ve şiddetli bir ilmi mücadelesi var. Fakat Mehdiyet bu mücadeleden barışla, sevgiyle, kardeşlikle, ilimle, bilimle, demokrasiyle, sanatla galip gelecektir. Bunu hep birlikte göreceğiz. Ama el birliği yapacağız. Hıristiyan dindarlar, Musevi dindarlar, Müslüman dindarlar iş birliği içinde olacaklar. O zaman Museviler rahatça ibadetlerini yapar, Hıristiyanlar da rahatça ibadetlerini yaparlar. Mukaddesatlarına kimse ilişemez. Müslümanların da mukaddesatına kimse ilişemez. Dinsizler de, ateistler de tam bir güvence içinde olurlar. Hepsine eşit şartlarda saygı ve değer verilir insan olarak. Allah onları (Hristiyanları) bizlere emanet veriyor. Onlar, Müslümanların koruması altındadırlar. Allah, Müslümanlardan bunu soracak.

Peygamberimiz (sav) Necran’lı Hıristiyanlar geldiklerinde cübbesini üstünden çıkarıp altlarına örtü olarak seriyordu ve onlara son derece saygı ve şefkat gösteriyordu. Allah onlarla ilgili özel olarak Kuran hükümleri koymuş. Ehl-i Kitap’la evlenilebiliyor. Onlar Müslümanların Hıristiyan olsun, Musevi olsun evlenebileceği hanımlar oluyor, Ehl-i Kitap’tan hanımlar. Ve onlara nezaket ve şefkat gösteriyorlar Müslümanlar. Yani insan hanımında nasıl düşkündür, nasıl saygı gösterir. Çünkü evlatlarının annesi. Ona karşı saygıda insan kusur eder mi? Etmez. Dolayısıyla onun kiliseye gitmesi yahut sinagoga gitmesi Müslüman’ın rahatsız olacağı bir şey değildir. Herkes fikrinde, inancında hürdür.

Dolayısıyla yapılan zulmü biz telin ediyoruz tabii. Bunun anormal bir hareket olduğunu, deccali bir hareket olduğunu söylüyoruz. İnançta hür olmak; Hıristiyan olsun, Musevi olsun, hangi inançta olursa olsun insanların inancına karışılmamasını önemli görüyoruz. Büyük bir Türk-İslam Birliği oluşacak. Yani Türkiye’nin önderliğinde bir İttihad-ı İslam olacak. Bu Peygamber Efendimiz (sav)’in belirttiği ahir zamanda olması mukadder olan bir gerçek. Çok güzel bir yönü de Hz. Mehdi (as)’ın önderliğinde olacaktır. Hz. Mehdi (as) başa geçecektir yani Kral Mesih başa geçecektir. Ve dünyayı hayretler içinde bıraktıracak ve bırakacak büyük olaylara vesile olacaktır. Müthiş bir medeniyet yaşanacaktır.

Görülmemiş bir rahatlık, görülmemiş bir zenginlik olacaktır. İnsanlar çektikleri çilelerden, acılardan kurtulacaklardır. Ömürler uzayacaktır. Ve Hz. İsa Mesih (as)’ın da Cenab-ı Allah’ın katından yeryüzüne inişiyle ki biz İsa Mesih (as)’ın da geldiğine inanıyoruz. Kral Mesih ile birleşerek yani Hz. Mehdi (as) ile birleşerek İsa Mesih (as) ki veziri olacaktır Hz. Mehdi (as)’ın. Dünyaya barışı, güzelliği tam anlamıyla hakim edeceklerdir. Tam bir barış, tam bir güvenlik, tam bir Slim ortamı olacaktır, inşaAllah.
İslam bütün dünyaya ihtişamıyla hakim olacaktır. Yobazlık, bağnazlık, şiddet kalkacaktır. Herkes fikrinde, düşüncesinde özgür olacaktır. Allah, Tevrat’ta Musevilere yolu göstermiş. Mesih (as)’ı bir kurtarıcı olarak anlatmış. Yani bir hikaye, bir efsane değildir Mesih (as), bir gerçektir.

Müslümanlara da Hz. Mehdi (as) olarak anlatmış. Bir efsane ve hikaye anlatmıyor Allah.  Ahir zamanda vaktini de belirtmiş. Vakti de tamamdır. Kurtarıcı olarak Hz. Mehdi (as)’ı lider olarak kabul edecekler ve iş birliği yapacaklar Hıristiyanlar, Museviler, Müslümanların dindarları meseleyi ortadan kaldıracaklar.

Yoksa meydan psikopatlara, canilere, katillere, Darwinist, materyalist eğitimle ruhları kararmış, gözü dönmüş Leninist, Marksist teröristlere kalır.  Nitekim de öyle oluyor. Bir an önce gerçek dindarlar, samimi dindarlar bir araya gelmesi lazım.
Müslümanlar kendi aralarındaki bu ihtilafları kaldırmaları gerekir.  Hıristiyanların dindarları, Musevilerin dindarları, Müslümanların dindarları tam anlamıyla böyle birbirlerine yardımcı olarak, destek olarak bu fitneyi söndürmeleri gerekir ki bu şekilde olacak zaten. İnşaAllah bu güzel günleri göreceğiz.  Sizler bizlere Allah’ın emanetisiniz.

Hz. İbrahim(as)’in evlatları, Hz. İsrail (as)’in evlatları, Hz. İsmail (as)’in evlatları. Sizler hak ettiğiniz o güzel hayatı yaşayacaksınız, inşaAllah.  Kral Mesih (as)’ın devrindeyiz. Güzel devirdeyiz. Hz. Mehdi (as)’ın devrindeyiz.

Allah kalbinize açıklık, ferahlık, huzur versin. Türkiye size dosttur, gönlünüz çok rahat olsun. Türkiye canı pahasına sizleri korur ve koruyacak tedbirleri de alıyor. O konuda da gönlünüz rahat olsun. Bütün bölge için, bir tek İsrail için değil bu açıklama. Bütün bölge için canı pahasına bölgeyi korumaya kararlıdır Türkiye. Sizlere dostuz, sizleri çok seviyoruz, sizleri sevgiyle bağrımıza basıyoruz. Bütün Müslüman kardeşlerime, Hıristiyanlara, Musevilere selam ediyorum. Size de saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. 



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "3 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de "
İsrailli Ünlü Araştırmacı Yazar Mordechai Kedar ile yapılan Canlı Röportaj
"
 dan alı
nmış bir bölümdür.  Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder