26 Ekim 2011

İnanca Saygı


Mesela bir kardeşimiz, Süleymanlı kursuna gidiyor, “Vah! Evladını kaptırdılar!”. Nur talebesi oluyor, “Vah vah vah! Evladım, beynini yıkadılar, kandırdılar.” İskender paşa cemaatine gidiyor yahut Mahmut Efendi’nin cemaatine, kursuna gidiyor, “Vay evladım vay! Genç yaşta çocuk ne hale geldi!” diyorlar. Ne olması gerekiyordu? Sana ne? Müslüman da olur, Katolik de olur, dinsiz de olur. Allah onun kalbine ne ilham ediyorsa o. Hangi cemaat, hangi topluluk, hangi Müslüman grubu içerisinde olmak istiyorsa orada olur. Allah onun kalbini açmış, kaderinde öyle güzel bir yol ona çizmiş. Menzil cemaatine giderler, “Vay vay vay!”. Yok, Menzil’in havadan fotoğrafları çekilir. “Mahvoldu çocuklar” falan. Niye mahvolsun? Bu vatanın bekçileri onlar. Tertemiz insanlar. Vatansever, mukaddesatçı insanlar. Ne olması gerekiyordu? Kaçakçı, üç kağıtçı mı olması gerekiyordu? Sahtekar mı olması gerekiyordu? Deli mi olması lazımdı? Ne olması gerekiyordu yani? Uyuşturucu müptelası mı olması gerekiyordu? Neyse inancı onun gereğini yapar. Allah kaderinde ne yarattıysa onu yapar. Herkesin fikrine saygı duymak lazım. Otuz yaşındaki insana saygı duymuyor adam. Kırk yaşına gelmiş, “yok, benim fikrim doğru, benim kafama geleceksin” diyor. Kırk beş yaşına gelmiş “yok, senin benim gibi düşünmen lazım. Dizimin dibinde olacaksın. Benim emirlerime göre hareket edeceksin. Benim görüşüme göre hareket edeceksin.” “Yapmazsam ne olur?”. “Bin bir türlü iftira atarım” diyor. “Beyinleri yıkanmış” diyorlar. Tamam, doğru beyni yıkanıyor. Nurla yıkanıyor, Kuran’la yıkanıyor, kafasındaki kirler gidiyor. Küfür kirleri gidiyor. Tertemiz oluyor. Ellerinden yüzlerinden nur akıyor, inşaAllah.

Herkesin kendi inancında hür olması lazım.Mesela çocuğu isterse gider mason da olur. İsterse Müslüman da olur. Canı ne istiyorsa o olur. Koskoca adama, 30 yaşındaki, 40 yaşındaki adama inanç veyahut ideoloji dayatılmaz. O faşistliktir. 

Hak bildiği yolda, doğru yolda gider. Arkadaşlarını da kendi seçer, sevdiklerini de kendi seçer. Beni seven benim yanıma gelir. Mahmut Hoca’yı seven oraya gitsin. Masonluğu seven oraya gitsin. Veyahut canı başka bir şey istiyordur, mesela dünyayı gezmek istiyordur. İmkânları vardır. Kendi bileceği iş. Kendi mesleğini de kendi seçmesi lazım. Dayatma olmaz. Hoşuna giden neyse olacaktır. Allah “Müslümanlar kardeştir” diyor. Tabii ki iyi insanlar bir araya geleceklerdir. Yani dürüst olduğuna, samimi olduğuna inandığı kişilerin yanına insan gider. “Niye gittin?” denmez. “Yok, ben en iyiyim” diyor. Ben diyor muyum “falancanın yanına niye gidiyorsun?”. Başkasına söylüyor muyum? Demiyorum. “Niye mason oldun?” da demiyorum. “Niye başka cemaate gittin?” de demiyorum. “Niye Musevi oldun?” da demiyorum. Her inanca saygı duyuyorum. Herkes de herkesin inancına saygı duymak durumundadır, inşaAllah. “Benim gibi ol illa”. Bu çok acayip bir laf. Böyle bir şey olmaz, inşaAllah.

Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "18 Ekim 2011" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını http://www.a9.com.tr  adresinden seyredebilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder