Bir sorum olacak iletirseniz sevinirim. İslam Birliği değil de neden Türk İslam Birliği? Irkçılığa girmez mi?” O zaman başsız bırakırsın. Müslüman alemini hep başsız bıraktılar. Yani bir lider çıktı mı ortaya, liderliği sıkı tutması lazım. Biz diyelim ki “İttihad-ı İslam olacak.” Bakalım kim olacak? Mısır da olabilir, Pakistan da olabilir, İran da olabilir, Türkiye de olabilir. “Şunun adını koysana” diyor adam bize. Yok, biz de diyoruz ki, “Pakistan da olabilir, Mısır da olabilir, Türkiye de olabilir, Endonezya da olabilir.” Böyle İttihad-ı İslam olmaz. Lider ortaya çıkacak. Çıkmıştır lider, doğal lider. Doğal lideri Allah’ın Resulü vahiyle bize bildirmiş. Türkiye’dir, Türklerdir. “İstanbul’da çıkacak Hz. Mehdi (a.s)” diyor, bitti. “İlk Türklerin içerisinde bayrağını açacak” diyor. Nedir bu? Türk diye açık, alenen söylüyor. “Kutsal emanetler nerde ise Hz. Mehdi (a.s)’da oradadır.” Nerde kutsal emanetler? Hepsi burada, yani hemen bitişiğimizde.
O yüzden ‘Türk İslam Birliği’ diyoruz. Yani hizmetçi olan millet, Türk Milletidir. İslam aleminin hizmetçisi olan. Türk milletinin etrafında İslam alemi toplanacak, olay bu. Yoksa “Türkler üstündür. Genetik olarak biz üstünüz. Irk olarak isterseniz inceleyin genetik yapımıza bakın, üstünlüğümüz görün” demiyoruz ki. Hizmet üstünlüğü var. Ama takvaen de hakikaten Türk milleti İslam’ı güzel yaşayan bir millettir. Bütün dünya bunu kabul ediyor. Ama eksiklikleri yok mu? Var. Ama lider olarak Türk milletidir. Bunun dışında bir ırk üstünlüğü iddiamız yok, olamaz da. Olan zaten yanlış olur. Söylüyorsa hata yapıyordur. Çünkü “Allah katında üstünlük ancak takva iledir” diyor Resulullah (s.a.v). “Acemin Arap’a, Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur” diyor. Çok net. “Acemin Arap’a, Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvayladır.” diyor. Ölçü bitmiş. Demek ki ırk konusu yok. Ama liderlik konusunda ismin net okunması, net söylenmesi gerekir. O, anlattığımız konu bu.
Kürt, Türk, Laz, Çerkez bizim milletimiz zaten karışık. Her milletten var. Biz Müslüman olarak, Müslümanlık adı altında birlik içindeyiz. Buna da Türklük, Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki insanlara da Türk diyoruz. “Türk’üm” diyen yani Müslüman’ım anlamındadır. Birbirini seven müminler, insanlar, kardeşler hep birlikte hürriyet içerisinde bu ülkede yaşıyoruz. Kürt kardeşlerimiz üstünde ağır baskılar vardı. O yüzden bir kısmında nefret gelişmiş olabilir. Bir kısmı da komünist propagandanın etkisinde kaldılar. Bir kısmı da işte PKK’nın çakalı oldular. Onlar da her halükarda fikirle dize getirmek mümkündür. Düşünceyle, ilimle, kültürle, sanatla, sevgiyle, şefkatle doğru yola getirmek mümkündür. Onun dışında olmaz. Müslümanların bir tane konusu var; İttihad-ı İslam’dır. Dolayısıyla bir Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşlerimizi Baas rejimi ezmiştir, İddia edilen Ergenekon terör örgütü ezmiştir,Irak’ta Saddam ezmiştir. Allah onları kurtarıyor. Türkiye’nin şefkatli, sevgi dolu ikliminde hepsi huzur içinde yaşayacaktır. Suriye’deki Kürtler de, Irak’taki, İran’daki Kürtler de hepsi kardeşimizdir, hepsi canımızdır. Uçsuz bucaksız coğrafyada o şiddetten, o baskıdan uzak olarak çok şahane, bayram havasında hayatlarını devam ettirecekler. İran’da da rahat değiller. İran’da da baskı altındalar. Her yerde rahat olacaklar, inşaAllah.
“Hocam bazı kesimlerde Türk İslam Birliği’nin yanlış anlaşılma sebebiyle sadece Türk ve Müslüman ülkülerden oluşan bir birlik olduğunu sanmalarından kaynaklanıyor galiba. Daha önce de çeşitli kesimler tarafından bu kavram kullanıldığı için marjinal bir söylem olduğunu zannediyorlar. Hocam bu yanılgıyı önlemek için Türkiye öncülüğünde İslam Birliği terimini kullansak nasıl olur?” Yok, gerek yok. Türk İslam Birliği dediğinde zaten Türkiye öncülüğünde de desen açıklamak durumundasın, Türk İslam Birliği de desen açıklamak durumundasın, İttihad-ı İslam desende açıklamak durumundasın mahiyetinin açıklanması yeterlidir. Çünkü Türki devletler oradaki en büyük coğrafyayı oluşturuyor, en büyük nüfusu oluşturuyor. Türkiye’nin öncülüğünde ama Türki devletlerinde desteğiyle olan bir milletin olan bir hareket oluyor. Onların hizmetçiliğiyle olan bir hareket oluyor. Hadislerde de belirtilmiş. Bunda şaşıracak bir şey yok.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder