14 Aralık 2012

Allah ,Kendisi'nin Hakkıyla Sevilmesini İstiyor !


Dünyada bakın istisnasız, mutlaka “güzel hayat yaşatırım” diyor. Şimdi Müslüman insanlar ne biliyor? Müslüman olanlar sürünür biliyor birçoğu. Hatta onların düşüncelerine göre, dünya Müslüman’ın cehennemidir, kâfirin de cennetidir. Onu anlamıyor. Şöyle anlıyor o hadisi. O hadis doğrudur muhtemelen. Müslüman’ın cehennemi, neye göre? Cennete göre. Kâfirin de cenneti, neye göre? Cehenneme göre kıyaslandığında. Yoksa Mümin için “Dünya da sizin, ahret de yalnızca sizindir” diyor Allah. Ama “Onlara dünyada bir güzellik vardır” diyor. Çok acayip. Güzellik var ne demek? Allah bir sınır koymamış güzellikte.

Bedeninizi güzelleştireceğim diyor. Sesinizi güzelleştireceğim, bakışınızı güzelleştireceğim, saçınızı güzelleştireceğim, yemeğinizi güzelleştireceğim, evinizi güzelleştireceğim, bakımınızı güzelleştireceğim, elbisenizi güzelleştireceğim. Her şeyinizi güzel yapacağım, her yerinizi güzel yapacağım diyor Allah. Güzel yaşayacaksınız, güzel konuşacaksınız, güzel yiyeceksiniz, güzel içeceksiniz, güzel öleceksiniz, karşıma güzel geleceksiniz, cennette de ben sizi güzelleştireceğim diyor Allah. Sadece Allah’a teslim olmakla bu. Allah’a, insanların teslim olmamasına ait görüntüler mucize. İman hakikatidir. Yani sırf karıncanın hayatını incelemek değil, mesela sırf saati incelemek değil. İnsanların dünyaya meyletmesini incelemek lazım. Bu çok büyük bir iman hakikatidir. Bunca zorluğa rağmen. Bakıyor, diyor ki; hastaneye gittim, yere düştüm. Beni kaldırdılar yukarı, oraya gittiğimde böbrek taşı düşürüyormuşum. O arada da ama kudurmuş gibi evlenmenin peşinde, kudurmuş gibi milleti dolandırmanın peşinde, kudurmuş gibi çıkar sağlama peşinde. Allah da, ahlaksızlık ettikçe, kafalarını eziyor, kafalarını ezdikçe onlar daha da kudurup, dünyaya daha da bağlanıyorlar. Onlar bağlandıkça, Allah kafalarını eziyor. Yani öyle bir sistem dünyada cayır cayır işliyor şu an.

Allah, Kendisi’nin sevilmesini istiyor ama hakkıyla sevilmesini istiyor. İnsan bile normal sevildiğinde ağırına gider. İnsanı kızdırır normal bir sevgi. Nasıl sevgi ister? Yüksek sevgi ister. Çok yüksek sevgi ister. Mesela siz beni aşkla seviyorsunuz, o beni tatmin ediyor, doyuruyor, hoşuma gidiyor. Ben sizi aşkla seviyorum, o da sizi tatmin ediyor, doyuruyor. Eğer bu olmamış olsa içimizde bir hırs olurdu, öfke ve rahatsızlık olurdu. Allah, muazzam bir sevgi ister. Mesela adam diyor ki;“ben Allah’ı seviyorum.” Ne kadar seviyorsun? Bir konuşturuyorsun, belli ki Allah’ı sevmiyor. Diyor ki;“Allah’tan beni, Resulullah (s.a.v.) kurtaracak” diyor. Allah’a güvenmiyor. “Şeyhim kurtaracak” diyor. Allah, adaletsiz bir karar alacakmış-hâşâ-şeyhi de onu kurtaracakmış. Dikkat edin, eserlerde Allah’ı sevmezler, birçok yobaz. Allah’ı sevmezler. Peygamberi de sevmezler, şeyhlerini severler. Hocalarını severler, âlimlerini severler, kendi put adamlarını severler. Resulullah (s.a.v.)’i sevmezler. Özellikle evliliklerinden dolayı sevmezler yobazlar. Yani kadınlara karşı arzusundan, sevgisinden dolayı sevmezler. O bilinen bir gerçektir. Mesela bu, dillendirilmiyor ama gizli bir gerçektir. Yobazlar o yönünden hep utanç duyarlar, Peygamberimiz (s.a.v.)’den-hâşâ. Onu örtbas etmek isterler. Onunla ilgili çok fazla yalanlar uydururlar.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder