24 Aralık 2012

İslamda Sevgi Alabildiğine Gelişip Yeşerir!


 Eninde sonunda Allah’ın istediği; sevgi. Bu kadar Kuran ayeti var, bu kadar açıklamalar var, anlatım var; Allah’ın birliği anlatılıyor, Allah’ın sevgisi anlatılıyor, cehennem anlatılıyor, cehennem korkusu anlatılıyor; cehennem korkusu hep sevginin önündeki engelleri kaldırmak içindir. Egoistliği kaldırır, sevginin yolu açılır; bencilliği kaldırır, sevginin yolu açılır; kıskançlığı kaldırır, sevginin yolu açılır. Kıskançlık çünkü sevgini zıttı. Sevgiye saldıran bir illet, veba gibi. O vebayı Allah, Allah korkusuyla kaldırıyor; hasetliği, kıskançlığı. Kalktı mı ferahlık oluyor, sevgi oluşuyor. Mesela insanlarda hasislik var, cömert olamıyorlar. Halbuki mal Allah’ın. Allah’ın malını Allah’a verecek, veremiyor. Cömertlik sevgiyi geliştirir. Mesela hasis, pinti oldu mu insanlarda kin meydana gelir, öfkelenir insanlar. Cömert oldu mu severler. Sevgiyi artırır.

 Mesela insan karısına, sevdiğine çeşit çeşit elbiseler alıyor, takılar alıyor, yiyecek alıyor; cömert oluyor, biriktirmiyor. Bazıları da zeytini sayarak verir; üç zeytin sana, üç zeytin sana diye. O da nefret meydana getirir. Yardım sever olmak; mesela -Allah vermesin- eşi hastalanıyor, var gücüyle ona yardımcı oluyor en zor anında. O zaman ona sevgisi müthiş artıyor. “İyi günde de, zor günde de benim yanımda bu insan, ben bu insanı seveceğim” diyor. Sevginin gerekçesi oluşmuş oluyor. Bu cehennem azapları, insanların cehennemde çekecekleri acılar hep sevgiyi elde etmek içindir. Cehennemim zincirleri, cehennemin alevleri hep sevgiyi elde etmek içindir. Allah sevgi için çeşit çeşit yollar sunuyor insanlara, çeşit çeşit anlatımlar sunuyor. Peygamberler gönderiyor. Eninde sonunda çıkan yol sevgi oluyor.

Namazın amacı yine sevgidir, Allah sevgisidir. Çünkü Allah’a sevgiyi ifade etmek için secdeye kapanıyorsun, Allah’a sevgini gösteriyorsun. Rükua eğiliyorsun; Allah’a sevgini, saygını gösteriyorsun. Kıyamda duruyorsun; Allah’a sevgini, saygını gösteriyorsun. Allah’ı zikrediyorsun. İnsan sevdiğini çok anmaz mı? Mesela sevgilisi olduğunda sık sık anıyor, değil mi? Allah’ı da sık sık anınca sevdiğini gösteriyorsun. Sürekli mesela; Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, sübhanAllah, sübhanAllah, elhamdülillah, elhamdüillah, estağfirullah, estağfirullah diyorsun. Estağfirullah ne demek? Ya Rabbi beni affet, günahlarımı bağışla. O, ferahlık verir. Mesela sübhanAllah diyorsun; münezehsin Yarabbi, eksik-noksan sıfatlardan. Bu ne? Bu sevgi ifadesi. Allah-u Ekber diyorsun, sevgi ifadesi. İnsan sevdiğini gözünde büyütür, yüce görür, değerli görür. Mesela sevgilisi oluyor, karısı oluyor, ne yapıyor? Onu yüce görüyor. Büyük gördüğünde sevdiğini anlar. Değerli görmese sevemez. Basit görürse, ucuz görürse sevemez. Değerli gördüğünde sever. Değerli görmesi için de akıllı, imanlı olması lazım. Affedici oluyor Müslüman; arada bir kriz varsa, bir sıkıntı varsa, bir küskünlük varsa hemen kalkıyor. Çünkü “Affı tut” diyor Cenab-ı Allah; “İyiliği emret, kötülükten yüz çevir.” Bunların amacı hep sevgi.

Dünyada en çok sevgiye saldırılıyor. İnternette, Facebooklarda, şurada, burada hep sevginin üstüne gidilir. Alaycılık sevgiyi öldürmek içindir. Nefret, şiddet filmleri sevgiyi öldürmek içindir. Savaşlarda hep sevgi ölür, terörde sevgi ölür, ateizmde sevgi ölür. Komünizmde, faşizmde sevgi ölür. Ancak İslam’da sevgi alabildiğine gelişip, yeşerir. O zaman nur meydana getiriyor Allah. Bitkiler nurlanıyor, insanlar nurlanıyor; hayvanlara nur geliyor. Mesela hayvanlar daha sağlıklı oluyorlar. Bitkiler daha sağlıklı, güzel oluyor. “Kötü şehrin bitkisi kavruktur” diyor Cenab-ı Allah. Hakikaten leş gibi oluyor küfrün hakim olduğu yerler. O şehirlerde bir soğukluk, bir bereketsizlik ve pislik oluyor. Bereket gidiyor. İnsanlar çirkinleşmeye başlıyor, insanlar böyle kavruluyor. Kavruk, kötü, kokuşmuş, pis insanlar oluşmaya başlıyor. İnsan yüzüne bakmak istemiyor. İmanın hakim olduğu yerlerde bir bereket, nur oluyor. İnsanların yüzlerine bir tatlılık, hoşluk, ışık geliyor. İnsan bakmaya doyamıyor, sevmeye doyamıyor. Ama aksinde de bir lanetlik, bir nursuzluk, pislik hakim oluyor. Leş gibi bir ortam meydana geliyor. İman sevgiyi getirir, imansızlık sevgiyi götürür.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder