15 Aralık 2012

Samimi İman Akıl ve Kalbin Tasdiki İle Olur !


 Yobaz imanı, iman değildir. Aptalcadır. İnanmadığı bir şeye, inanıyorum diyor. Samimi imana, iman denir. İmansızlığın adını iman koyuyor. Olmaz öyle şey. Gerçekten iman edecek. Allah ayette, şeytandan Allah’a sığınırım “İman etmeniz. İman kalplerinize yerleşmedi. Teslim olduk deyin” diyor. Samimi teslim olmak, ayrı. O da bir iman başlangıcıdır, Allah onu da kabul ediyor. Ama iman akıl ve kalbin tasdiki ile oluyor. Denizin yarılması mucizesi doğru. Tevrat’ta, Kuran’da geçen hususlar doğru. Hepsi olmuş olaylar. Ama insanların kafasında canlandırdığı gibi değil. Yani denizin donması şeklinde değil. Suyun güçlü bir şekilde çekilmesi ve dalganın da dağlar gibi büyük dalganın gelmesi. Dağlar gibi derken belki 7 metre, 8 metre dalga. Aldı mı hepsini vurup deviriyor. Tsunami vuruşu gibi, çok güçlü bir dönüşle geldiği için ani yakalamış oluyor. Bir de sürati çok yüksek. Kaçamamışlardır. Mucize yönü, o anda olmuş olmasıdır. 
Çünkü Müslümanlar geçerken deniz tam çekilmişti. Yani dipte balıklar görülüyor. O derece çekilmişti. Rahat rahat geçti Müslümanlar. Firavunun ordusu, Müslümanlar geçtikten 10-15 dakika sonra peşlerine yetiştiler. Onlar denize girdiklerinde tam ortaya kadar Allah müsaade ediyor. Ordu tamamen girdikten sonra Kızıl Denize, deniz birden büyük bir gürültü ile muazzam bir süratle geri döndü. Vurdu mu altına aldı hepsini. Bunlar yüzme bilmeyen adamlar değil. Ama denizin vuruşu çok şiddetli olduğu için hepsi darma keşan oldular. Şeytandan Allah’a sığınırım, Firavun “Ben Musa’nın ve Harun’un Rabbine iman ettim” diyor. Cenab-ı Allah da “şimdi mi?” diyor. Deccaller hep en son anda iman ederler. Her Deccal en son anda iman eder. O devrin Mehdisini kabul eder. Sorsanız kabul ediyorum der. Sıkıştı mı kabul eder. Ama Allah’tan geri dönmek istiyorlar. 
Yani her Firavun, her Deccal’de vardır bu. “Ya Rabbi beni geri gönder. Bak, nasıl muttaki olacağım, nasıl iyi olacağım, nasıl Mehdine yardım edeceğim, nasıl İslam için faydalı olacağım görülsün istiyorum” diyor. Sana 50 sene, 30 sene, 40 sene vakit verilmiş. Bu vakti kullanmışsın. Ve yapmamışsın. Ahirete gitmişsin. Orada aklın ihtiyarı kalkmış. Sen istiyorsun ki, aklın ihtiyarı kalkmış olarak geri dön. Öyle geri dönmezsin sen. Geri dönsen, uykudan uyanır gibi döndürüleceksin. Haydi o olayı hatırladığını düşünelim. Rüya görmüş olarak gösterir Allah sana onu. Rüyadan uyandığında daha da azgın olarak saldıracaksın Mehdiyete ve İslam’a. O yüzden Cenab-ı Allah; “Dönsen de, aynı karakterine devam edersin” diyor. O yüzden, Allah cehennemden çıkartmıyor.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın   A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder