07 Ekim 2012

Bütün Devlet biliyor PKK'nın komünist olduğunu!



İran’da komünizm değil, kendi usullerine göre uyguladıkları bir tür şer’i diktatorya bulunmaktadır. Ekonomik, siyasi ve bürokratik açıdan, kısaca devlet örgütlenmesi açısından İran yönetiminin komünizmle bir ilgisi bulunmamaktadır. Sanıyorum oradaki hanım arkadaşlarımızım heyecanına ve mevzuuyla ilgili samimiyetine vermek gerekiyordu bunu.” Hanım arkadaşlar, benden duyduklarını anlattılar. Peki Çin’de komünizm var mı? Git bakayım Şanghay’a var mı? Yok! Küba’da var mı? Yok! Sen komünizm deyince,ne anlıyorsun?

Bir devlet Darwinist, materyalist felsefeyi savunuyorsa, diyalektik felsefeyi savunuyorsa ve halk da baskı altındaysa, komünizme karşı da hayransa, Şanghay ekibiyle de ekip olduysa, bunun adına ne diyelim biz, ne anlama geliyor? Komünistin alnında boynuz mu çıkıyor komünizm deyince? Komünist deyince bunu anlarlar. İran’da Darwinizm, materyalizm devlet tarafından öğretiliyor. Devlet diyalektiğe inanıyor, halk dine inanıyormuş gibi. Dini yaşamıyor halk. Camiler bomboş İran’da. Dinsizliğin en yaygın olduğu ülke İran, ateizmin en çok yaygın olduğu hatta satanizmin en çok yaygın olduğu ülke İran’dır.

Bunun adı ne? Bunlar, komünist deyince Stalin’in bıyıkları gibi bıyığı olacak falan, hırlayan adamlar olacak. Öyle bir şey olmuyor ki. İşte komünist buna derler. İranlılara bu teşhisi koyan kafa aynı şekilde İran’ın dışında da Amerikalılarda da biz bunu görüyoruz. CIA ajanlarında da biz bunu görüyoruz. Onlar da “İran’da komünist yok” diyorlar. Çin’de de yok. Çin’in özelliği ne? Darwinist, materyalist olması, diyalektik felsefeyi savunması ve Şanghay ekibinde olması. Yani komünist blokta yer alması. Komünizm zaten şu anda senin dediğin anlamda, proletarya diktatörlüğü anlamında zaten kaldıracak gibi değil. Onlar fırsat kolluyor. Bunun bir yöntemi vardır.

 Lenin diyor ki; “Çekici vurdum mu çekiç bastırılmaz, çekici geri çekeceksin” diyor. Şimdi şu an geriye çekme faslı bu. İran komünist partisi en güçlü komünist partilerden birisidir. Fransız komünist partisi dünyanın en güçlü komünist partilerden birisidir. İtalyan komünist partisi de öyle. Humeyni’yi buraya gönderen kimdi? İran’a gönderen kimdi? Fransız komünistleriydi. Niye gönderiyor? Kendi kafasında olduğu için gönderiyor. PKK’ya ne diyorlar? “PKK komünist değil” diyorlar sorduğumuzda. “PKK faşist parti” diyor. Hatta bizim Başbakanımız Tayyip Bey de “faşist parti, komünist değil” diyor. PKK bile alenen komünist partisi olduğu halde komünist değil deniyorsa, zaten komünist yok Türkiye’de, dünyada.

Başbakan başlarına bela olmamaları için öyle taktik olarak söylüyor, faşistler diye. Çünkü komünistler dese “sen faşistsin” diyecekler, nefes aldırmayacaklar. Gençlik yıllarından yılgın olduğu için Müslüman gençler, komünistlere karşı böyle keskin bir dil kullanmıyorlar. Genellikle hep onlar faşizme karşı koyan anti-faşist olarak bilinirlerdi gençliğinde. Tayyip Bey’in ekip de, arkadaşları da öyle anti-faşist olarak bilinirlerdi, anti-komünist olarak bilinmezlerdi. Çünkü anti-komünist oldu mu zaten, otomatik faşist bilindikleri için, onu kendilerine dedirtmemek için, “biz de faşizme karşıyız” diye daha ılımlı bir görünüm verirlerdi. O devirden kalma bir üslupla Başbakan böyle diyor. Yoksa PKK’nın komünist olduğunu benden çok çok daha iyi biliyor. Bütün devlet biliyor PKK’nın komünist olduğunu. Bilinmeyecek gibi değil ki.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "3 Eylül 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder