24 Ekim 2012

Akıl almaz bir baskı sistemi kurdular !


 İran’da herhangi bir lise kitabını alsın. Türkiye’de de öyle her hangi bir lise biyoloji kitabını alın Darwinizmin nasıl kapsamlı anlatıldığını göreceksiniz. “Allah yaratmadı, Allah yok, kendiliğinden oldu, tesadüfen oldu” diyor devlet. İran’da da öyle diyor, Türkiye’de de öyle diyor. Fas Tunus Cezayir’de de öyle Libya’da da öyle, Mısır’da da öyle. Mısır’da alimler acayip şaşırmıştı Darwinizme karşı olduğumuzda İranlılar da şaşırdılar. Ben burada onlarla konuştum. Elçilik mensuplarıyla, dedim İran’da hemen bir müze açalım. Hiç niyetleri yok. Sonra anladık ki, rejim zaten Darwinist materyalist. Hiçbir şekilde kabul etmiyorlar. İttihad-ı İslam ile ilgilide, konuşma duyan varsa bana gelsin söylesin.

Yani Vahabi-Sünni-Şii hep beraber birleşelim İttihad-ı İslam oluşsun diyen bir alim açıklaması varsa, bana göstersin, hep beraber okuyalım. Hz. Mehdi (a.s) anneden babadan doğmuş biri olarak çıkacak, İslam dünyaya hakim olacak diyorlarsa, duyalım. Ne diyorlar, “ışıktan oluşacak Hz. Mehdi (a.s). Işık olarak evlere girecek, ses olarak girecek, görüntü olarak girecek, duvarlardan girecek görüntü olarak” diyorlar. Dolayısıyla Hz. Mehdi (a.s) gelmeyecek, beklemeyin anlamında mesaj veriyorlar. Bütün dünyada kurnazca anti Mehdi hareket var. Mesela Bediüzzaman’ı alelacele seyyid göstermenin amacı, Mehdiyet’i ortadan kaldırmak. Çünkü Bediüzzaman ölmüş bir insan, vefat etmiş bir insan. Ona Mehdi demenin bir mahsuru yok onlar için.

Çünkü onların sistemini değiştiremez Bediüzzaman, vefat etmiş. Onun için onu Mehdi ilan etmek için, akla hayale gelmedik yöntemler kullanıyorlar. Mesela hiçbir belgeleri yok. Çıktı Abdülkadir Geylani’nin evlatları, torunları “Bediüzzaman Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin soyuyla bağlantılı değil” dediler. “Soyumuz belli, soyumuza mensup insanların hepsini biliyoruz. Böyle bir şey yok” dediler. Bir kardeşimiz de yazdı bana akşam, “Bediüzzaman’ın akrabaları halen yaşıyorlar” diyor. Okur soyadı. Bediüzzaman’ın soyadı da ‘Okur.’ “Okur soyadıyla yaşıyorlar” diyor. “Hepsi Kürt” diyor, biz biliyoruz. “Kendi hemşerilerimiz” diyor, “böyle bir şey yok” diyorlar. Ama adamlar büyük holdingleri büyük şirketleri, büyük vakıfları, büyük dernekleri, büyük çıkar gruplarını, Mehdiyet’in emrine verecek halleri yok.

Çünkü Mehdiyi kabul etti mi adamın şirketler, holdingler enâniyet şu bu tehlikeye girmiş oluyor, onların inancına göre. O zaman kurtulmak için ne yapmak lazım? Mehdiyet’i yok etmek gerekiyor. Nasıl yok edeceksin. Geldi geçti dedin mi, gayet güzel yok etmiş oluyorsun, kendi kafalarına göre. Yahut üç yüz sene sonra gelecek dersen, yine kurtulmuş oluyor şirketler. Bütün mesele şirketleri kurtarmakta. Ağabey’leri de adeta ekarte ettiler, bir tek Seyyid Salih Özcan Ağabey’e güç yetiremediler. Onun imkanları olduğu için. O da gürül gürül “Hz. Mehdi (a.s) çıktı diyor şu an,yaşıyor hayatta” diyor, “gördüm ben Hz. Mehdi (a.s)’ı” diyor. “Yine göreceğim” diyor.Yani akıl almaz bir baskı sistemi kurdular.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "14 Eylül 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder