İnsanlar, ahir zamanı anlamazdan geliyor. İslam alemi de. Mesela Suriye’deki Müslümanlar da anlamazdan geliyor. Birçok kişi anlamazdan geliyor ama ahir zaman içinde de akıp gidiyorlar. Yani ahir zamana binmişler, ahir zaman onları götürüyor. Suriye birbirine giriyor; bu, ahir zaman olayı. Suriye gayet sakin duruyordu, birdenbire Allah, Suriye’de muazzam bir hareketlilik meydana getirdi. İslam ülkelerinde muazzam katliam oluyor. “Tek kurtuluşu vardır” diyor Cenab-ı Allah; “İttihad-ı İslam.” Ne kadar güzel birlikte olmak, beraber olmak, Müslümanların birlikte olması. Kalabalık bir aile, ne kadar güzel. “Yok, biz tek başına olmak istiyoruz” diyorlar. O zaman da Allah, “rahatlık vermem” diyor, “canınızı yakarım” diyor.
Müslümanlar topluluk halinde olacaklar, bir arada olacaklar ve mutlaka başlarında birisi olması lazım. Karıncaların bile başında bir lider oluyor. Her yerde bir lider oluyor. Allah ayette, Kuran’da Müslümanların liderinden emir sahiplerinden bahsediyor. Ve Müslümanları Allah tek bir topluluk olarak ele alıyor. Ayrı ayrı ele almıyor Allah, tek Müslüman topluluğu. Ve Müslümanların da mutlaka bir lideri olması lazım. Bundan kaçınınca işte bu felaketler meydana geliyor. Şimdi Müslümanların felaket haberleri geliyor, İran diyor ki; “Birleşmiş Milletler müdahale etsin.” İran açısından bu çok utanç verici. Utanmıyorlar da bunu söylemeye koskoca herifler. Onu söyleyeceğinize, “İttihad-ı İslam’ı yapalım beraber” desene. Birlemiş Milletler ne alaka? Lafa bak. Kendisi İttihad-ı İslam’ı kabul etmiyor, İttihad-ı İslam’a karşı direniyor; çeşitli dinlere mensup adamlar bir araya gelmişler, onlara güveniyor. Sen topla Müslümanları bir araya, İttihad-ı İslam’ı yap. İki günlük iş, gayet de kolay. Şiddetle kaçınıyor. “Birleşmiş Milletler müdahale etsin” diyor. Allah sana, “Birlemiş Milletler müdahale etsin” mi diyor böyle olaylar olduğunda? “Müslümanlar müdahale etsin” diyor. “Birlik olun, beraber olun, birlikte müdahale edin” diyor. Nerede “Birleşmiş Milletler müdahale etsin” diye bir ayet Kuran’da? İran’ın pişkinliğine ben şaşırıyorum.
Üslubuna da şaşırıyorum, anlamazdan gelmesine de şaşırıyorum. Allah, “bir Müslüman’a karşı yapılan bir kötülük olduğunda, el birlik bütün Müslümanlar bir araya gelir, karşı koyarlar” diyor. Allah’ın hükmü. “Birleşmiş Milletler karşı koyar” demiyor. Utanmadan, “Birleşmiş Milletler müdahale etsin” diyor. Sen ne yapıyorsun? Sap gibi ortada geziniyorsun. Çok acayip. Tabii bunu söylerken İran’ın yöneticilerinden inatçı olanları kastediyorum; inatçı, korkak, ürkek, nemelazımcı, durumu idare edecek kafasındaki kişilerden bahsediyorum.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "22 Temmuz 2012" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder