20 Ağustos 2012

Müslümanlıkta da Hıristiyanlıkta da amaç aynıdır !





“Hayırlı ramazanlar, inşaAllah. Müslüman kadınların, Müslüman olmayanlarla evlenmesi yasak ama erkekler evlenebiliyor. Bunun asıl hikmeti nedir? Bize öğretilen ‘Kadın zayıftır. Erkek, kadının inancına, çocuğunu yetiştirmesine etki eder.’ şeklinde ama günümüz şartlarında kadın bu kadar ezilen durumda değil. Müslüman olmayanlar da bu kadar katı değil. Benim kafama takılan konulardan biri de, bir türlü anlayamıyorum. Hocamız’ın bir sohbeti var. ‘Mümin bir kadın etkilenmez, Mümin olmayan bir erkekten.’ diyor. Peki, erkek nasıl etkilenebilir? Kuran’da birçok yerde kadın-erkek ayrımı yok.


Bu konunun asıl sebebi nedir?” Aslı yazmış. Bu, ruhsat veriliyor Kuran’da. Yani o sevgiyi yaşamamız için, o dostluğu yaşamamız için bir alamet. Çünkü Kuran’da diyor ki Cenab-ı Allah; “Hıristiyanları size yakın bulursunuz, dost bulursunuz.” diyor, ayet var. Yani “Hıristiyan’ız diyenleri Müslümanlara yakın bulursunuz.” diyor Allah ayette. Şimdi bunun bir fiili olarak uygulanması gerektiği için diyor ki Cenab-ı Allah; “Yemeklerini yiyebilirsiniz.” diyor. “Gidip yemeklerini yiyin.” Çünkü adam, dostluktan gaye nedir, anlamayabilir. “Kadınlarla da evlenebilirsiniz.” diyor Allah. “Alırsınız, evlenirsiniz.” diyor. Hıristiyan kadın da mesela benim canım çok güzel ahlaklı. Yobaz bir kadın, ahlaksız bir kadın mı dese, benim canım mı dese. Ben bu sevimliyi tercih ederim. Çok efendi, çok dürüst, baya şeker. Eğitime açık, düşünceye açık, fikre açık, katı değil ama bir yobaz eşek kafalıdır, baya katıdır değil mi? Onun daha iyi olması umulur o zaman.


Çünkü Müslüman ortamda, güzel bir ortamda Müslümanlığın iyiliğini, güzelliğini görür. Bakacak, diyecek ki; “Hıristiyanlıkta amaç ne? Sevgi. Burada sevgi var. Hıristiyanlıkta amaç ne? Dostluk. Burada da var.” diyecek. “Hıristiyanlıkta amaç ne? Allah sevgisi. Burada da var.” diyecek. Helallere-haramlara bakacak, aynı aşağı yukarı. O zaman diyecek; “Zaten aynıymışız. Ben de Müslüman’ım.” diyecek. Konu bu. Aynı peygamberlere inanıyoruz.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "20 Temmuz 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder