Allah hepimize hidayet versin. En önemli şey hidayettir. Hidayet ve samimiyet.
“Canım Ahmed Muhammed Adnan Hocam, Türk milleti olarak Türk-İslam Birliği’ni istiyoruz, inşaAllah. Benim tanıdığım çok milliyetçi gençlerimiz, bu güzel birliği ölümüne istiyorlar. MHP geçliği de istiyor, BBP gençliği de istiyor. Ama gençlerimizin bir çoğu içki içiyor, İslam’dan uzak yaşıyor” diyor. Bakın, Türkiye’de sırf nur talebeleri bile ittifak etmiş olsa, yine istenen netice alınır. Sırf Nakşibendi kardeşlerimiz ittifak etse, yine netice alınır. Sırf Kadiriler ittifak etse, netice alınır. Ama hepsi ittifak etti mi, dünya sallanır. Hiç sorun değil, içki içen başka türlü eksiği olan kardeşlerimiz olabilir. Bu, ittihad-ı İslam’ı hiçbir şekilde engellemez. İttihad-ı İslam olduğunda da içki içen olabilir. O İttihad-ı İslam’ı ortadan kaldıran bir hüküm olmaz.
İttihad-ı İslam dünyaya huzur, mutluluk, sevinç, neşe, güzellik, güven ve adalet getiren bir sistemdir. İnsanlar kendilerini güvende görür. Fakir fukara kalmaz. Herkes zengin olur, kardeşlik duygusu hakim olur. Namazını kılmayan da olabilir, orucunu tutmayan da olabilir, içki içen de olabilir. Bu, İttihad-ı İslam’ı sarsacak, etkileyecek bir yapı değildir. Dolayısıyla bizim gençliğimiz zaten çok dindardır. Sadece konu, ittifaka kalmıştır. Sırf Mısır ile Türkiye birleşse bile İttihad-ı İslam olur. Yer yerinden oynar. Sırf İran ile Türkiye birleşse, dünyanın en büyük gücü haline gelir. Değil ki Pakistan, değil ki Azerbaycan, değil ki Türki devletler, değil ki Fas, Tunus, Cezayir, Libya. Birleşmeye karşı direnç odakları var. Onların gücünü kırmaya çalışıyoruz.
Mesela şahs-ı maneviciler. Şahs-ı maneviciler ne diyor? “Hz. Mehdi (a.s) de gelmiştir, Hz. İsa Mesih (a.s) de gelmiştir artık kıyameti bekliyoruz diyor. Bol bol holdingleşelim, işimize gücümüze bakalım. Höpür höpür çayımızı içelim. Geğirerek pilavımızı yiyelim. Konu bitmiştir” diyor. Bu kadar. “Hiçbir gayemiz, amacımız artık kalmadı” diyor. Okullarda, orada, burada akademisyen olalım. Enaniyetimizi biraz şişirelim. Hayatımızı yaşayalım. Arabamız olsun, bir yazlığımız, bir de kışlığımız olsun. Bir de kapalı hanım olsun yanında. Beş tane de çocuğu olsun. Başka bir şey yok. İdeali oluşmuş oluyor. İttihad-ı İslam onun için o, Mehdiyet de o, Hz. İsa Mesih (a.s)’in inişi de o. Mallar, oğullar, çocuklar, yakın akrabalar, aşiret, yarım kalmasından korktuğu ticaret, içinde oturduğu evler adamları Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda mücadelen daha hayırlı, daha hoş görünüyor.
Cenab-ı Allah da ayette; “Bekleyedurun” diyor. Bu, artık son buldu. Hz. Mehdi (a.s)’i inkar etmek için ne yöntemler geliştirmişler görüyorsunuz. Hayret edilecek şeyler. “Hakim” diyorsun. “Filozof anlamında” diyor. “Başkumandan” diyorsun. “Başkumandan kasıt Kuran’dır” diyor. Kuran’ın içinde geçiyor başkumandan kelimesi. Allah’ın emri. En büyük müceddit, müçtehit diyorsun. “Bediüzzaman Şafi mezhebinde” diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Tarih veriyor Bediüzzaman. 1910 tarihini veriyor. 1910 tarihini değiştirmek için akıl almaz yöntemler kullanmışlar.
Bediüzzaman; “1300’den 100 sene sonra” diyor. “Bak, 300 sene var daha dedi” diyor. Sekiz yerde birden 1400’e işaret etmiş Bediüzzaman. Nasıl 300 sene? Dünyanın ömrünün 1506 gibi bozulma dönemine gireceğini ve 1545’de de Kıyametin kopacağını söylüyor. Sen 300 sene daha ilave ediyorsun. Niye? Çünkü 300 seneye ihtiyacın var. Holdinglerin için, tesislerin için dünyanın tadını daha yeni almaya başladın, yeni uyandın. Yeni dünyanın zevklerini keşfettiler. Enaniyetin zevkini daha yeni keşfetti. Ekabir olmanın, patron olmanın, millette tepende bakmanın şeytani zevkin bir kısmını daha yeni keşfetti. Vakit istiyor, süre istiyor dünyanın tadını çıkarabilmek için. Vakit yok. En fazla 70 sene kadar bir vakit var. Kıyamet artık an meselesi, inşaAllah.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "6 Temmuz 2012" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder