Suriye’deki olacak olayları, bakın Peygamberimiz (s.a.v.) 1400 yıl öncesinden bildiriyor aynısıyla oluyor. Kelimesi kelimesine. Mesela Suriye’de rejim yıkılacak, bunu da göreceksiniz. Peygamberimiz (s.a.v.) bildirmiş. Yani Allah’ın kanunu bu. Ama narcı kemik kafalı herifler, beton kafalı herifler kendi imansızlıklarını, kendi iman zafiyetlerini etrafa da yaymaya çalışıyorlar kendi kafalarına göre. Her şeyin teknik sebeplere bağlı olduğuna inanıyorlar, Allah’ın gücünü haşa hiç yerine koyuyorlar. O yüzden Allah üstlerinden bereketi kaldırdı. Üstlerine müthiş bir uğursuzluk ve aptallık çöktü. Yalan söylediklerinde de ahmakça, fakat rezalet derecesinde ahmakça yalanlar söylüyorlar.
Onların azılı yalanlarına da, ahmakça insanlar ahmakçasına inanıyor. Ama rezalet tarzında yalanlar, kepazelik tarzında yalanlar. Eşek kadar kıllı kılçıklı herifler de ona inanıyorlar. Dürüst olsanıza. Ne gerek var yalan söylemeye? Açık açık söyleyin. Hayır, ben illa şu Mehdidir, bu Mehdidir diye tayin et demiyorum sana. Peygamberimiz (s.a.v.) söylüyor, Bediüzzaman söylüyor. “Evet, ben şu an göremedim. Dediği doğru” dersin. Bulamamış olman sorun değil ki. Senin ona inanıp inanmaman sorundur. İnanıyorsan, dürüst davranıyorsun demektir.
Peygamberimiz (s.a.v)’e de, Bediüzzaman’a da inanıyorsun demektir. Bediüzzaman “Çıktı, çıkıyor, çıkacak alametler” diyor. Gayet de net söylemiş. Nerede, nasıl olacağını hepsini söylemiş. Anlamazlıktan geliyorlar. Kendileri böyle kapitalist kafanın içine daldılar. Bunlar daha önce fakirdi, paraları yoktu. Bitleri kanlandı. Bitleri kanlanınca, dini unuttular. Bediüzzaman’ın stilini de unuttular. Bediüzzaman’ın stilinde çile var, heyecan var, ümitvar olmak var, şevk var, heyecan var. Bunların hepsini bir kenara koydular, paraya, makama, mevkie, enaniyete yoğunlaştılar. İnsanlara tahakküm etme, onlara zübbelik yapma, üst perdeden bakma. Bir de kendilerine beyaz adam diyerek… Beyaz adam diye bir görgü yok. Sen atıyorsun. Asıl o seni dediğin tarzda görüyor. Sen orada o pozisyondasın. Adamın seni kaile aldığı falan yok. Sen kendi kendine öyle payeler veriyorsun.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "18 Temmuz 2012" tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder