Allah milletimize yardım etsin. Kalplerimize ferahlık versin. PKK'ya da Allah hidayet versin. İslam'a, Kuran'a hizmet edecek hale getirsin Cenab-ı Allah onları. Allah akıllarını başlarına getirsin. Ama yurt dışına çıkmaları falan işin doğrusu, boş iş. Mantığı da yok onun yurt dışına adam, silahı nereye bırakacak? Bırakmaz yani silahı, niye bıraksın? Bir arkadaşına emanet eder, öyle bırakır. Öpüp "al sende dursun" der. Hadi çıktığını düşünelim. Nereye gidecek? Irak'a gidecek, Irak sorar, "hemşerim sen nerden geldin?" diyecekler. Dış ülkelerle anlaşılması lazım. Oraya gitse bile ne yapacak orada? Marksist kafada, materyalist-Darwinist kafada ne yapacak orada? Eğitilmeleri gerekiyor en sağlam yol eğitilmeleridir. Devlet büyük eğitim imkanları sağlasın. Radyolardan, televizyonlardan, her yerden PKK'yı eğitecek resmi bir çalışma başlasın. Çekinecek bir şey yok anayasa da ona göre ayarlanabilir. Ona göre düzenlenebilir. Kanunlar ona göre düzenlenebilir.
Net olarak Kuran ahlakı, İttihad-ı İslam'ın güzelliği, Türk-İslam Birliğinin güzelliği, kardeşlik, sevgi, Marksizm’in eleştirisi, Darwinizmin, materyalizmin geçersizliği cayır cayır anlatılır. Bu gençler on yıldır, yirmi yıldan beri dağlarda zehirlendiler. Gece gündüz eğitim veriliyor. Bir de Marksist üslup onların böyle ilginç buldukları bir üslup oluyor. Marksistlerin birbirine hitap şekilleri de çok ilginç. O yüzden onlar da değişik gördükleri için bir sempatiye sebep oluyor. Gerçek Kuran ahlakını eğer anlatırsak onu severler. Ama yobazlığı getirir de “PKK'lı olmayın gelin yobaz olun” dersen olmaz adam, değil mi? PKK'yı tercih eder. Ama PKK’lıya “gel Kuran ahlakını, sahabe ahlakını sana anlatalım. Kuran ahlakıyla, sahabe ahlakıyla yaşa. Darwinizmi, materyalizmi sana bak anlatıyoruz, doğrusu bu” dersek, yani bu adamlar tamam akıllarında bir zayıflık var muhakkak veyahut mecbur oldukları için, şiddet görmüş de olabilirler. Ve kültürsüz, bilgileri az olduğu için olabilir.
Aydınlatırsak adamlar da artık yani insanlıktan çıkmış bir durum yoktur. Firavun’a bile tebliğ yapılıyor. Nemrut’a bile tebliğ yapılıyor. Müşriklere o devirde -Peygamberimiz (s.a.v)'e saldıran müşriklere- tebliğ yapıldı onların büyük bölümü Müslüman oldular. Hatta Hz. Vahşi (r.a) dahi Hz. Hamza (r.a) 'ı değil mi şehit etti, ciğerini çıkarttı yedi. Isırdı ciğerini böyle bir insan Hz. Vahşi (r.a). O bile iman etti, düzeldi. Bu insanların da düzelmesi umulur. Onun için tebliğ yapalım, anlatalım. Yani “gidin ülkeden!” Bence pek mantıklı değil. Tabii yine bir hayır vardır hepsinde ama gitseler bile eğitelim. Adamların başına bela olacaklar bir defa yani. Nereye gönderiyoruz?
Türkiye’de eğitelim. Gelsinler, mesela bin kişi toplayalım eğitelim. Kanun çıkaralım, eğitim verenlere tutuklama olmasın. Gelsinler, eğitelim. Eğitim amacıyla gelenler mesela arazide de eğitiriz, anlatırız konuşuruz. Tam donanımlı olmak lazım. Biz buna talibiz. Çok şahane anlatırız. Abdullah Öcalan'a gönderdik Yaratılış Atlası'nı, Abdullah Öcalan'ın fikirlerinde çok ciddi değişiklik oldu. Marksizm’e inancında çok ciddi değişiklik oldu. Onlar da değişir. Olmayacak bir şey değil. Biz talibiz. Gayet iyi anlatırız, gayet iyi eğitiriz, inşaAllah.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder