Provokasyon da yapılsa, havalara atlayıp seksen takla atsalar da, Mehdiyet için Allah kaderde zemini bu şekilde değiştiriyor ve değiştirmeye devam edecek, kimse durduramaz. Herkes seyrediyor şu an. “Bilinmez bir gücün etkisi var” diyorlar şu an. Tarif edemiyor. Adam yürüyor ama neden yürüdüğünü bilmiyor. Mesela kolu havaya kalkıyor neden kalktığını bilmiyor. Konuşuyor, “ben nasıl konuştuğumu bilmiyorum” diyor. Cayır cayır Ortadoğu, Mehdiyet’e hazırlanıyor. Bak açıklamayı görüyor musun? Çandar, alenen Mehdiyet’i anlatıyor. Kelime kelime Mehdiyet’i anlatıyor. İslam aleminin birleşmesi, İttihad-ı İslam, bu nedir? Mehdiyet işte. Çok net anlatıyor. Hz. İsa Mesih (a.s) Sultanımıza karşılama töreni bunlar. Hz. Mehdi (a.s) ev sahibi, Hz. İsa Mesih (a.s) misafirimiz. Mehdiyet’i Allah vesile edip, evi hazırlıyor. Hz. İsa Mesih (a.s) Sultanımızı da aşkla, muhabbetle bağrımıza basacağız, inşaAllah.
Ne Hz. Mehdi (a.s), ne Hz. İsa (a.s) dünyadan bir talepleri olmaz. Hz. Mehdi (a.s) zaten siyasete hiç karışmaz. Bediüzzaman “karışmayacak” diyor. İki yerde ayrı ayrı belirtiyor; “Mehdi siyasete karışmayacak” diyor. Aşk, muhabbet insanıdır, sevgiyi öğretir. “Evinden idare edecek” diyor. “Vakit ve hal müsaade edemez” diyor. Zaten Hz. Mehdi (a.s) siyaset için bir yerlere gidecek, konuşacak, öyle bir şey yapmaz Hz. Mehdi (a.s). Hz. Mehdi (a.s) kısa ve özlüdür. Konuşur, sevgiyi tarif eder, takip eder. Aksilik olursa, çözümünü çok çabuklaştırır, o kadar. Ama Hz. İsa Mesih (a.s), siyaseti idare ediyor. Nasıl? En tepeden, en yüksekten. O da pratikçidir. Hz. İsa Mesih (a.s) da oturup uzun uzun uğraşmaz. Tıkanan noktaları söyler, ana stratejiyi söyler, böyle böle olacak der, şakır şakır olur.
Dua eder olur, o kadar. İnsanlar zannediyor ki, mesela Başbakanımız çok yoğun faaliyet yapıyor. Hakikaten bir insanın takati ona yetmez. Bu nasıl oluyor maşaAllah? Her gün bir yerde kardeşim. Bir insan bir yere seyahate gitti mi bir hafta dinleniyor insanlar, değil mi? “Seyahatten döndüm” diyor, baya bir dinleniyorlar. Bir gün Fransa’da, bir gün şurada, bir gün burada, ertesi gün Konya’da. Mübarek, ne gün evraklara bakıyorsun? Ne gün belgeleri imzalıyorsun? Bütün bakanlıklar ona bağlı, hepsini gözden geçirmesi gerekiyor. Hepsinin ana kararlarına bakması gerekiyor. MİT Müsteşarlığı’nın birçok faaliyetleri oluyor, Dışişleri Bakanı’nın oluyor, her şeyi kontrol etmesi gerekiyor, tam sorumlu. Hepsiyle ilgilendiği gibi bütün toplantılara katılıyor. Artık yani şu akil adamların toplantısına bile katılıyor. Bolca da vakit de ayırıyor. Bir harikalık var bilmiyorum, bir acayiplik var.
Tayyip Hocam 2023’te de Başkan olur, 2024’te de olur, 2025’te de olur, 2026-2027’de de olur. Olur yani. Çünkü, Hz. Mehdi (a.s) sevdalısı olduğu anlaşılıyor, İslam sevdalısı olduğu görülüyor. Benim umudum, kanaatim, Hz. Mehdi (a.s) onun Başkanlığından memnun olabilir. Hz. İsa Mesih (a.s)’da hizmetinden memnun olabilir. Çünkü İslam için hizmet ediyor, bir çıkarı yok. Çok riskli ve badireli ortama da giriyor, cesareti de iyi. Bölünme konusundaki korkumuz gittikçe azalıyor millet olarak. Tedirgindik, çok tedirgindik bu açıklamaları duydukça daha bir ferahlıyoruz. Teyakkuzu elden bırakmamak şartıyla bir ferahlık geliyor içimize.
Abdullah Öcalan da benim kanaatim, bizim bu gerginliğimizi bildiği için, özellikle bu konuda haber gönderiyor ki, İttihad-ı İslam’ı savunan kişiler, çünkü asıl ana çekirdek onlardır, Mehdiyet’tir ve Hz. İsa Mesih (a.s)’ın ekibidir. Onlara güvence veriyor benim gördüğüm. Yani, “ben sizden yanayım, sizden yana olacağım” gibi bir mesaj veriyor. Ama Mehdiyet her zaman temkinlidir. Hz. İsa Mesih (a.s) her zaman için temkinlidir, inşaAllah. Aksi hareket kimse yapamaz, çünkü kader böyle. Aksini yapan, çok özür diliyorum enayi konumuna düşer, alenen enayi konumuna, boş yere ezilir, boş yere vaktini harcar. Yani hakka, iyiliğe, güzelliğe karşı direnen kim olursa olsun, barışa direnen kim olursa olsun, zararla çıkar, yazık eder kendine, dünyasını da ahiretini de yakar. Kadere karşı konulmaz. Kader tek bir an. Tek bir anda Cenab-ı Allah bu kararı vermiş olmuş bitmiş.
Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder