18 Haziran 2012

Sayın Hocamızla Sean Ali Stone 'nun Muhteşem Sohbeti


OKTAR BABUNA: İyi akşamlar, programımıza devam ediyoruz, inşaAllah. Ender, Önder, ünlü yapımcı Oliver Stone’nun oğlu Sean yeni ismiyle Sean Ali Stone kardeşimizle birlikte ve Sayın Hocamızla birlikte. Buyurun Hocam.

ADNAN OKTAR: Aman Allah’ım ne şeref, ne büyük güzellik. Sean hoş geldin, nasılsın?

SEAN ALİ STONE: Ben çok iyiyim, siz nasılsınız?

ADNAN OKTAR: Elhamdülillah, maşaAllah. Senin Müslüman olman, bütün İslam aleminde büyük bir sevince, büyük bir mutluluğa sebep oldu. Herkes seni çok seviyor. Türkiye’de de çok seviliyorsun, arkadaşlarında seni çok seviyorlar. Allah, sana güzellik, iyilik, bereket versin, inşaAllah cennette de kardeşimiz olursun, dünyada zaten kardeşimizsin. Kardeşlerini sevdin mi? Türkiye’de gördüğün ilgi, alaka, sende nasıl etki yaptı?

SEAN ALİ STONE: Burada tabii bir çatışma vardı doğu-batı arasında, Bizanslılar vardı, Haçlı seferleri oldu, Müslümanlar farklı inançlar arasında. Fakat Türkler insanlar, maneviyatları çeşitli ruhlardan oluşuyor, çeşitli insanların bir araya gelmesinden oluşuyor, çok güzel, tarihi bir yer burası.

ADNAN OKTAR: Sean, çok nurlu, güzel huylu, çok efendi gördüğümüz kadarıyla, incelediğimiz kadarıyla çok pozitif, olumlu bir insan. Babası da çok ünlü bir yönetmen, Sean da babasının filmlerinde rol almış değil mi? MaşaAllah, sesi de çok karakteristik, kaliteli bir üslubu var. Ben tarihi film seyreden gibi sesini duyuyorum, birde poy pos falan baya da yakışıklı. Allah iyilik, güzellik, bereket versin, babana da, sana da iyilikler versin, cennette hepimizi kardeş etsin, Allah hepimize hidayet nasip etsin. İyi, güzel herhalde buradan İran’a da gideceksin?

SEAN ALİ STONE: Planım, buradan barış dolu bir enerji götürmek, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: İran’da da seni çok seviyorlar, Türkiye’de de seni çok seviyorlar, bütün İslam aleminde de çok seviliyorsun.

SEAN ALİ STONE: Bütün dünya inşaAllah, hem beni sever, hem İslam’ı kucaklar, iman bütün dünyaya hakim olur, Bir olan Allah’a inanç hakim olur, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: İşte senin vesilenle, bizlerin vesilesiyle Mehdiyet, bütün hızıyla, bütün ihtişamıyla dünyayı sarıyor, hepimiz istesek de, istemesek de Mehdiyet’e hizmet ediyoruz, Hz. İsa Mesih (a.s)’a talebelik ediyoruz, tabii ki bizler isteyerek yapıyoruz, sevinçle yapıyoruz. Ama güzel günlerin, güzel insanlarıyız, sende Allah’ın kaderi içerisinde güzel yönlenmiş haldesin, Allah tarafından. Güzel bir kaderin var, güzel bir kader üzerine buraya geldin, güzel bir kader üzerine konuşuyorsun. Çok güzel görevler yapacaksın; dünya barışında, dünyanın iyi olmasında, İslam’ın dünyaya hakimiyetinde, Kral Mesih’in yani Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkışında, Hz. Süleyman (a.s)’ın Mabedi’nin-Mescidi’nin yeniden yapılışında, bu tarihi günlerde görev alacaksın. Allah, seni daha doğmadan bu konuda böyle görevlendirmiş, kaderin üzerine devam ediyorsun. Bizim bu sevimlilerde o kaderin içindeler, bende bu kaderin içindeyim.

SEAN ALİ STONE: İnşaAllah. İlk Müslümanlığı kabul ettiğimde, imamla konuşmuştum, o çok ısrarlıydı, Hz. Mehdi (a.s)’ın geleceğini söylüyordu; “Bu arz talep dengesi, çok büyük talep var, Allah kalpleri dolduracak inşaAllah bu şekilde. Hz. Mehdi (a.s)’ın gelmesi çok önemli” demişti, o beni çok etkilemişti, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Allah seni böyle nurlu, güzel yaratırken, akıllı, vicdanlı yaratırken, Hz. Mehdi (a.s)’a da talebe olacak şekilde yaratmış. Sen farkına varmadan, Hz. Mehdi (a.s)’ın, talebesi olacaksın, farkına varmadan Hz. İsa (a.s)’ın talebesi olacaksın, farkına vararak da çok güzel İslam’a hizmet edeceksin, inşaAllah.

Ama acayip sevimli, maşaAllah. Çok güzel huylu, çok pozitif, çok sevecen, çok mütevazi, o da benim çok dikkatimi çekti, sizin aranızda bir arkadaşınız gibi çok candan. Özel bir tavır içerisinde, özel bir hal içerisinde değil, bir Müslüman’a yakışır tevazu, sevecenlik ve alçak gönüllülük içerisinde, o da ona çok yakışıyor. Çocukluğu da çok sevimli, büyüklüğü de çok sevimli, maşaAllah.

SEAN ALİ STONE: İslam; teslim olmak anlamında. Dünyanın en güçlü insanı, en alçak gönüllü insanıdır, alçak gönüllü olduğunda, iman sahibi olduğunda, Allah ona çok büyük bir güç verir. Bir insan kral olabilir ama hiçbir gücü olmayabilir. Ama Müslüman olduğunda, Alçak gönüllü olduğunda, çok güç verir Allah.

ADNAN OKTAR: Evet, o sebeple de Allah tarafından korunuyorsun. O yüzden böyle sağlıklısın, o yüzden böyle yakışıklısın, o yüzden bu kadar çok seviliyorsun, daha da sevileceksin, çok güzel hizmet yapacaksın, çok büyük fayda sağlayacaksın. Bak, Allah seni Tevrat’ta belirtilen yere getirmiş; Roma’ya geldin. Tevrat’ta “Roma” olarak belirtiliyor; “Mehdi’yi Roma’nın kapılarında arayın” diyor. Peygamberimi (s.a.v.); “Hz. Mehdi (a.s)’ı İstanbul’da arayın” diyor. Tarihi bir şehre geldin, tarihi günlerde geldin, 2012’de geldin. Bu senin için çok önemli. Daha doğmadan, bu kader senin için çizilmişti. İran’da da seninle Ulu’lar konuştu, İstanbul’da da bilmediğin velilerle görüştün sen. Şimdi Ankara’ya gideceksin, orada da önemli insanlarla görüşeceksin, sana sürekli bir manevi takviye, manevi bir güzellik gelecek ve gittikçe geliştiğini göreceksin, gittikçe iyi olduğunu göreceksin. Her hareketini Allah yönlendiriyor, her hareketinde doğru hareket etmen için, melekler sana yardım ediyor. O yardım sayesinde böyle güzel tavır gösteriyorsun ve göstermeye de devam edeceksin, inşaAllah.

SEAN ALİ STONE: Dediğiniz gibi bir kader üzerine, hakikaten bende bir kader üzerine İsfahan şehri çok önemlidir İranlılarda ve orada da önemli bir günde Müslüman oldum, inşaAllah. İşaya Peygamber’in bulunduğu yer, onun için İranlılar çok önem veriyorlar. Burada İslam’ın dünyaya bir şiddet dini olmadığının görülmesinde bunlar anlatıyorum, buna vesile olurum, inşaAllah. Önemli olan insanın içinde olması, bir kimse aracı olması olmaz, bir devlet adamının veya bir başkasının, önemli olan kalpte olmasıdır, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Sean, bana Kuran’dan herhangi bir sayfa açıp ver. Bakayım nereyi açmışsın.

SEAN ALİ STONE: 3 ve 13. 313’ü açtım, inşaAllah. İyi bir sayı bu.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, nereden biliyor?

Şeytandan Allah’a sığınırım. Cenab-ı Allah diyor ki, Taha Suresi 42’de: “Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin ve Beni zikretmede gevşek davranmayın.” Allah’ı anmada gevşek davranmayın. 43-"İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor." Tebliğ yapın diyor. "Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar." Yani deccaliyete karşı tebliğ yapın diyor. Burada diyor ki Allah; 24- "Firavun'a git, çünkü o azmış bulunuyor." Deccal. 25-“Dedi ki: Rabbim, benim göğsümü aç." 26-"Bana işimi kolaylaştır." 27-"Dilimden düğümü çöz;" 28-"Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar. 29-"Ailemden bana bir yardımcı kıl," Yani demek ki, Müslümanların hep bir yardımcıya ihtiyaçları var. 30- "Kardeşim Harun'u" 31-"Onunla arkamı kuvvetlendir." 32-"Onu işimde ortak kıl," 33-"Böylece Seni çok tesbih edelim." 34-"Ve Seni çok zikredelim." 35-"Şüphesiz Sen bizi görüyorsun." 36-(Allah) Dedi ki: "Ey Musa istediğin sana verilmiştir." 37-"Andolsun, Biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk” diyor Allah, bunu hatırlatıyor Kuran’da. 14- "Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka İlah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl." 15-"Şüphesiz, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim." Yani kıyametin yakın olduğuna dair bir alamet bu, inşaAllah. 16- "Öyleyse, ona inanmayıp kendi hevasına uyan, sakın seni ondan alıkoymasın; sonra yıkıma uğrarsın." Yani Kuran’a inanmayan, İslam’a inanmayanların güçsüzlüğü, sakın seni ondan alıkoymasın diyor.

Hakikaten 313. sayfayı açmış. Biliyorsun, Hz. Mehdi (a.s)’ın 313 talebesi var. Kendisi bildiği için, açınca çok hoşuna gitti. İnşaAllah, 313 talebesinden birisi olursun. Belki de olmuşsundur. Ama 313. sayfa çıkması, tabii çok manidar, inşaAllah. Çok hikmetli. Allah’tan bir işaret sana, çok önemli bir işaret. Çünkü 313 rakamı, Ehl-i Bedir’in de sayısıdır. Ehl-i Bedir’de, Peygamberimiz (s.a.v.) ile hareket eden sahabelerin sayısı diyor; 313 kişi. Aynı zamanda, Talut ile nehri geçenlerin sayısı da 313’tür, Hz. Mehdi (a.s)’ın talebelerinin sayısı da 313’tür. Özel bir rakamdır. Yani kilit talebelerinin sayısı; 313’tür. Komutanlarının sayısı; 313’tür. Seninde açar açmaz, 313’ü getirmesi Cenab-ı Allah’ın, sana önemli bir manevi işareti. Zaten 13. ayetten başlıyor; "Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle” diyor, Allah. Kuran, sırlarla doludur.

SEAN ALİ STONE: Bu Kıssa’yı çok seviyorum. Onlar şimdi gerçekleşiyor, o zamanki Firavun, şimdi deccaliyeti temsil ediyor. Eğer Allah’a teslim olmazsan, Allah’a tevbe etmezsen, bu zamanın dünyanın sonu olur. Ona dikkat et diye Allah uyarıyor.

ADNAN OKTAR: Sana bir işaret çıkacağını bilerek, özellikle Kuran’ı verdim, bu şekilde açtırdım. Gözünle gör diye. Şimdi sana Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili bir kitap veriyorum, oradan herhangi bir sayfa aç.

15. hadiste; “Mehdi'nin bayraktarı, sakalı hafif, rengi sarı, küçük bir genç olacaktır. Dağlar ona karşı çıksa, onları aşacak ve Belye’ye kadar inecektir.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 51)

“Ondan önce Şam ve Mısır melikleri (hükümdar, memleket sahibi) öldürülecektir.” (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49) Yani Mısır’daki kargaşa ve Şam’daki kargaşaya dikkat çekilmiş oluyor Hz. Mehdi (a.s) döneminde, şu an hem Mısır’da biliyorsun, iki yerde Suriye’de büyük bir kargaşa var; Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış alameti bu. “Ve Şam ehli, Mısırlı kabileleri esir alacaklardır.” Müslümanlar, birbirine düşecek diyor. Hakikaten bir Sünni-Şii kavgası da var. Mısırlılar, genellikle Sünni’dir. Suriye’de de Şii’ler var. Ama bu, Hz. Mehdi (a.s) döneminde, tamamen ortadan kalkacak bu ayırım. Çünkü Sünni-Şii hepsi kardeştir, hepsi Müslüman, hepsi aynıdır.

19. hadiste de, Şam’da çıkacak büyük fitneden bahsediliyor, Şam’da akacak kandan bahsediliyor; Ciğer yiyenlerin oğlu denilen zalim deccalin, Suriye’de çıkacağı anlatılıyor. Aynısını şu an görüyoruz.

SEAN ALİ STONE: Bu seyahatte Suriye’ye gitmiyorum, herhalde gitmemeliyim.

ADNAN OKTAR: Tabii yani Suriye şu an güvenli bir yer değil. Ama yakında çok güvenli olacak. Çünkü hadislerde; “Şam’a kadar kadınlar tek başlarına gidebilecekler” diyor. Şam’daki bu fitne kalkacak. İran ile de İsrail savaşmayacak, inşaAllah. Hz. Mehdi (a.s)’dan izin almadan, Hz. İsa Mesih (a.s)’dan izin almadan, Hz. Hızır (a.s)’dan izin almadan öyle bir şeyi hiç kimse yapamaz. Dolayısıyla biliyorsun, Allah’ın izniyle oluyor. Yerlerinden bile kıpırdayamazlar. Yani tahayyül etmede bile güçlük çekiyorlar şu an. Beyinlerine o bilginin gelmesi bile engelleniyor şu an. Düşünmeye çalışsınlar bunu görürler, o bilgi beyinlerinde engelleniyor. Yani savaşı, tahayyül edemeyecek hale geldiler şu an. Savaş kararı vermek için konsantre olamıyorlar. Beyinlerine o bilgi akmıyor, iki tarafında beyinlerine o bilgi akmıyor. Düşünmek istiyorlar, fakat düşünemiyorlar şu an. Beyinlerinde bu bilgi durduruldu. İsteseler düşünmeye çalışsınlar, iradelerini kullansınlar-ki zaten olmaz, zaten yapmasınlar da, fakat tefekkür etmeye çalıştıklarında, düşünemediklerini göreceklerdir. Şu an, özel olarak engelleniyor. O yüzden de hiçbir şekilde kıpırdayamıyorlar ve kıpırdayamazlarda.

SEAN ALİ STONE: Hayatımda ben bunu çok yaşadım, bir düşünce insanın aklına hep gelir, biz buna zeka diyoruz, başka bir şey diyoruz ama bunun Allah’tan geldiği çok açık. Allah istemezse, bir ordu olmaz, bir savaşta olmaz, dediğiniz gibi. Onun oluşması için, Allah’ın istemesi lazım, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Ama bak burada çok harika olan bir şey var; bu düşünceyi akıllarından geçiremiyorlar şu an, yani konsantre olamıyorlar. İstiyorlar, fakat konsantre olamıyorlar, şu an yapamıyorlar. Yani o iradeyi beyninde toparlayamıyor, şu an elde edemiyorlar. İran’a da sorun, İsrail’e de sorun Genel Kurmayına da sorun, arzu ettikleri halde, konsantre olmak güçleri ellerinden alındı. Bu, kendilerinin de şahit oldukları bir mucizedir. Bu da işte, Kral Mesih’in-Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhurunun bir alameti. Hayret edilecek bir alamettir, gözle görülür, elle tutulur, hissedilir bir alamettir



.Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "2 Mayıs 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder