23 Haziran 2012

En Samimi Anlatımı Biz Yapıyoruz İnşaAllah!


Bize hep öğretirlerdi; iki sınıf insan vardır, Müslümanlar vardır, işte sakal bırakırlar, camiye giderler. Bir de dünyaya meyleden insanlar ardır, işte süslenirler, dekolte giyerler, dışarıya çıkarlar. Dışarı çıkan insanlar, dekolte olanlar, kapalı olanlardan nefret edecek şekilde eğitildiler, birçoğu. Herkes biliyor bunu. Alenen nefret ediyorlar, için için. Bir kısmı gizli nefret ediyor, bir kısmı açık nefret ediyor. Sakallı olup, kapalı olan insanlar, kapalı olan hanımlar da, açık olan hanımlardan şiddetli şekilde uzak duruyorlar, öfkeleniyorlar, lanetliyorlar, melun olarak görüyorlar ve akıl almaz bir nefret var içlerinde.


 Bu gizli bir bölünme, gizli bir fitne. Bu, çok akılsızca, şeytanın meydana getirdiği bir oyundu. Ve bunu bütün dünyada uyguluyorlardı, Müslümanları da böylece yavaş yavaş, adım adım köşeye sıkıştırıyorlardı. Çünkü sanatı ellerinden almışlar, bilimi ellerinden almışlar. Hanımların güzel ve bakımlı olması zaten normal olan bir şey. Müslüman hanım için ne diyorlar? “Güzel ve bakımlı olamaz, gülemez, bol bol sopa yer. Sopanın duvarda asılı olması lazım. Köpek ve domuz gibidir. Eğer namaz kılanın önünden geçerse namaz bozulur, soru soruldu mu aksi yapılması gerekir.” “Şimdi böyle bir kadın modelini kabul ediyor musun?” diyor adama. Bak, “kapanacaksın, sakalın, bıyığın olacak diyor, maymun gibi olacaksın, itici olacaksın, pis kokacaksın, leş gibi olacaksın, aşağılanacaksın, evden de dışarı çıkmayacaksın.


Potansiyel, gayri meşru ilişkiye girme ihtimalinin olduğu pencereler kapatılacak, briketle sokağı görmeyeceksin, böyle bir hayat mı istiyorsun” diyor, “yoksa rahat dekolte giyebildiğin, modern, sinemaya gidiyorsun, televizyon seyrediyorsun, istediğin gibi oynuyorsun, konuşuyorsun, gülüyorsun, böyle bir hayat mı?” Adam diyor ki; “Öbürü cehennem gibi bir şey” diyor. “Ben onu kabul etmem” “O zaman kafir oldun” diyor. “O zaman Allah esirgesin, tamam kabul ettim” diyor. Ve büyük kitleleri, milyonlarca kitleyi böyle dinsiz hale getirdiler. Dinden, Müslümanlardan soğuttular. Biz bu şeytanın oyununu bozduk.

Dekolte de yüzde yüz Müslüman’dır, çarşaflı olan da yüzde yüz Müslüman’dır. Hepsine ulaşılması lazım, hepsiyle konuşulması lazım, hepsine saygı duyup, değer verilmesi gerekir. Bu lafla olmaz. Mesela bazı yobaz takımı var, diyor ki; “Ben dekolte hanımlara da saygı duyuyorum” diyor. Ayı, yanından geçerken homurdanıyorsun, muhatap olmuyorsun, adam yerine koymuyorsun kendi kafanca. Sahtekar herif oyun mu oynuyorsun sen? Kendi kafanca kandırdığını mı zannediyorsun? Belli ki nefret ediyorsun. Gerçekten saygı duyuyorsan bunu göstermen lazım.


İnsanlar gördüğüne inanırlar. Duyduğuna inanırlar. Sen gizli gizli nefret edeceksin hem, hem de diyeceksin, “Yok bana fark etmez, görüşürüz, konuşuruz” diyeceksin. Öyle olmaz. Belli ki nefret ediyorsun. Biz bunu ortadan kaldırdık. Samimi olan bir bakış açısı içerisindeyiz. Ben üstsüz hanımlarla da görüşürüm, dekolte hanımla da görüşürüm, çarşaflı hanımla da görüşürüm, başörtülü hanımla da görüşürüm, hepsiyle görüşürüm. Hepsini de tertemiz Müslüman olarak görürüm. Çünkü çarşaflı olup da, dinsiz olanı da var, açık, dekolte olup da çok dindar insan olanı da var. Veyahut tam tersi. Bunun en güzel uygulamasını biz yapıyoruz. En samimi anlatım da budur, inşaAllah. Dürüst anlatım budur. Öbür türlü samimiyetsiz.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "7 Mayıs 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder