27 Haziran 2012

Darwinizm ve Materyalizmin Etkisi!


DİDEM HANIM: Serdar Turgut;“Türkiye tarihinde birinci Cumhuriyet adı verilen dönemde sürekli dindarların acı çektiği ve dindarlara baskı uygulandığı konusunun gündeme getirildiğini ama aslında bunun haksız bir yorum olduğunu” söyledi. “Dindarlar kadar solculara da bu ülkede çok büyük baskı uygulandığını hatta Cumhuriyet tarihinin en fazla baskı görmüş kesimin solcular olduğunu, en çok onların öldürüldüğünü ve sakat bırakıldığını” iddia etti. “Günümüzde de solcu gençlere ön yargı ve baskının devam ettiğini, mevcut iktidarın solcu gençleri de sahipsiz ve korumasız bırakmaması gerektiğini” ifade etti.

ADNAN OKTAR: Güzel söylemiş, doğru söylemiş, isabet etmiş. Solculara hayvana yapılamayacak işkence yapıldı ve acımazız ve sadistçe, alçakça ve kahpece yani muazzam ızdıraplar çektirildi o çocuklara. O genç kızlar çatır çatır yaktılar cezaevinde kendilerini, ızdırabın şiddetinden. O hapishanelerin boşaltılması olayında biliyorsunuz, orada operasyon olmuştu. Aslan gibi delikanlı kızlar çocuklar, bağıra bağıra benim canlarım orada şehir oldular. Yazık günah. Nihayetinde o da vatana, millete hayırlı olmak için kendince başka bir yol denemiş oluyor.

Allah affetsin. İşte Darwinizm, Materyalizmin batağına girdikleri için o yoldan gitmiş oluyorlar. Ama hatayı onlarda aramak değil, onlara o felsefeyi enjekte edenlerde aramak lazım. Dolayısıyla çok doğru isabetli söylemiş. En şiddetli işkenceler, akıl almaz rezillikler o dönemde yaşanmış. O genç kızlara, solcu genç kızlara tecavüz etmeler, onurlarını kırmalar, aşağılamalar, kolunu bacağını kırmalar, faili meçhullerle öldürmeler çok büyük bir zulümdür. Sana ne, Allah onu öyle yaratmış. İnanmıyorsa inanmıyordur. Sen ona sadistçe, acımasızca ve kahpece tuzak kurmak, acı çektirmek ve onu feci şekilde öldürmek durumunda kalıyorsan, ahlaksızlık yapıyorsun demektir, zulmediyorsun demektir. İnşaAllah ben, hiçbir solcunun gerçek anlamda Allah’ı inkar ettiğine inanmıyorum. Uydum kalabalığa kafasında oluyorlar. Biraz sonra da “tabii ki bir Allah var” diyorlar.

 Yani ben konuşuyorum arkadaşlarla, “tabii ki bir yaratan var” diyorlar. Yani mutlak anlamda yaratanı reddeden kişi olmuyor. Öyle bir şey çok zor. Onun için önemli bir konuya değinmiş, sola zulüm zulümdür acımasızlıktır, terbiyesizliktir, vicdansızlıktır. Onlar da özgürler vatan evladı. İstediği gibi düşünür, yazar, istediğini konuşur. Allah vermesin, eylem yaparsa tabii engelle o zaman,o ayrı mesele. Yani şiddet kullanırsa, karşıtı kendini savunma hakkı vardır. Ama onun dışında zulüm.

İnsanlar zannediyor ki, kurnaz olunca, oyuncu olunca, sahtekar samimiyetsiz olunca çok şey kazanır. Halbuki çok şey kaybederler. Dürüst, samimi olunca insan çok şey kazanır. Öyle kızlar görüyorum, züppe, oyuncu, dalavereci. Zannediyor ki kendini öyle koruyor. Halbuki it gibi sürünüyor, sürekli azap içerisinde. Her yerde aşağılanıyor. Dürüst insan, samimi insan da her yerde saygı görür. Ama tabii dürüst insan dürüst insanı seçmesi lazım. Dürüst insan gidip üçkağıtçıyı seçerse, başı belaya girer. Dürüst, mutlaka dürüst olanı, iyi olan iyiyle, seven sevenle, temiz olan temiz olanla. Yani dengi dengine olması lazım, inşaAllah.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "15 Mayıs 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder