23 Haziran 2012

Münafıklar Resulullah (s.a.v)'i Hep Kıskanmışlardır !


Resulullah (s.a.v.)’in de gücünü hep kıskanmışlardır, ona olan sevgiyi hep kıskanmışlardır. Bütün hanımların ona olan sevgisini, münafıklar acayip ızdırapla kıskanmışlardır. Kuran’da mebzul miktarda ayet var bu konuları açıklayan. Yobazlar hiç girmez o konulara, utanç duyarlar. Biz o ayetlerden iftihar ediyoruz, sevinçle, iftiharla anlatıyoruz.

 Mesela münafıklar, Peygamberimiz (s.a.v.)’in kadınlara çok fazla meyletmesinden çok rahatsız olmuşlardı, çok ızdırap çekiyorlardı. Müthiş seviyorlardı çünkü Peygamberimiz (s.a.v.)’i, muazzam etkileniyorlardı, hepsi evlenmek istiyorlardı. Peygamberimiz (s.a.v.)’in evliliklerini durdurmaya çalışıyorlardı münafıklar da. Hatta dırar mescidini yaptılar; “bak biz takvayız, buraya kadın da gelmiyor, bayağı İslam’a, Kuran’a bağlıyız” gibi bir üslup geliştirmişlerdi. Resulullah (s.a.v.)’e karşı bir kin duyuyorlardı-Allah esirgesin.

Cenab-ı Allah bu ayeti indirdi: “Ey Peygamber, gerçekten biz sana ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirleri)nden sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık; bir de, kendisini peygambere hibe eden ve peygamberin kendisini almak istediği mü'min bir kadını da, -mü'minler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere- (senin için helal kıldık).” Bakın, adamlar ne düşünüyor, Allah ne karşılık veriyor. Adamlar durdurmaya çalışırken Allah hepsi senin diyor Allah. “Eşlerinden istediklerinle beraber olursun, istediklerinden de ayrı kalırsın. Onlar hiç hüzünlenmesinler, onlar için bu hayırlıdır” diyor. Bu Allah’ın rızasına uygun olan bir şeydir diyor. “İstediğine yaklaş,istediklerinden de uzak durabilirsin” diyor. “Hepsinin gözü aydın olsun” diyor, Cenab-ı Allah. Bu ayetler inince artık münafıkların kimi beyin kanaması geçirdi, kimi ağzında yüzünde çarpılmalar falan. Yani Ebu Cehil’lerin, Ebu Leheb’lerin çektiği azap

. Allah diyor ki: “İki elin kurusun” diyor. Adamın çektiği sinirin şiddetinden, elleri kurudu. Allah müthiş bir bela verdi, ellerini kurutacak bela. Yani çektiği ızdırabın şiddetini görüyor musun? Bir insanın damarlarının, sinirlerinin felç olması ne demek ızdıabın şiddetinden. İki eli birden sıkıntıdan kuruyor. Şimdi yine münafıklarda o tarz sıkıntılar var. “Kediler de ulaşamadığı ciğere mundar dermiş” derler. Ulaşamadığında başlıyorlar, uyuz sokak köpeği gibi abuk sabuk konuşmalara. Bu Müslüman’ın doğru yolda olduğunu gösterir. Ve münafık kızdırmak çok zevklidir, onu söyleyeyim. Böyle deli münafıkları kızdırmak çok zevklidir, inşaAllah.

 Çünkü münafık bir cenderenin içindedir, bilmez. Daha önce de söylemiştim, münafık çok özgür faaliyet yapacağını zanneder. Yani istediği faaliyeti, istediği kötülüğü yapabileceğini zanneder. Halbuki münafığın yapacağı bütün eylemler, Allah tarafından kodlanmıştır. Hangi sözleri kullanacağı, ne zaman kullanacağı, ne kadar yapacağı, mesela nerede ihbar yapacak, ne kadar yapacak ve Müslümanlar da onlara nasıl karşılık verecekler ve o onun altında nasıl kalacak, hepsi kodlanmış, yaratılmıştır ve bitmiştir Allah katında. Münafık bunu bilmediği için özgür zanneder, delice saldırır, her seferinde kafasını demir kapıya vurur, her seferinde bu avanakların kafası şişer, yine gelir yine kafayı vurur. Hani deli keçiler olur ya böyle durur durur toslar, kendine zarar verir. Bu avanaklar da böyledir, inşaAllah.




Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "3 Mayıs 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder