04 Kasım 2012

İttihad-ı İslam'ı,Tük-İslam Birliğini isteyelim !


 Biz Başbakan’a güveniyoruz. Türkiye’yi böldürmez. “Tek devlet, tek vatan, tek bayrak” diyor; o sözünde duracağı aşikar. Bu adamlarla görüşme yersiz. Bunun ifade edilmesi de yersiz, çok yanlış. Bilmiyorum, ne sebeple Başbakan bunu söyledi? Belki daha önceye gönderme yaparak, daha önceki görüşmeyi suç gibi gösteriyorlar ya, hani “biz yine gerekirse yine görüşürüz” gibisinden konuşmuş olabilir. Yani onun, o görüşmenin suç olmadığını vurgulamak için bunu söylemiş olabilir. Yoksa adamlarla konuşacak bir şey yok. Adamlar terörist, anarşist; gözü dönmüş adamlar. Ama milli bir seferberlik gerekir.

Türkiye çapında her partinin, her kurumun, her kuruluşun içinde olacağı büyük bir manevi seferberlik; devlete destek, orduya destek tarzında olağanüstü bir atak, olağanüstü bir kardeşlik kampanyası başlatılması lazım. CHP, MHP, Saadet, Büyük Birlik, AK Parti, hepsi el ele vererek büyük bir seferberlik başlatalım. Yani çok büyük bir tehlikenin içinde ve büyük bir belanın içinde olduğumuzu anlıyoruz. Hükümetin böyle bir açıklama yapması durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Daha hala hükümet Oslo’dan bahsetmek durumunda kalıyorsa, can boğaza gelmiş demektir, çok zor bir durum var demektir, olağanüstü bir durum var demektir.

O zaman bu milli meseleye herkesin omuz vermesi, herkesin bu konuda gayret etmesi gerekiyor. Sırf orduya, polise, AK Parti’ye değil, herkese görev düştüğü belli. Milli bir seferberliği hükümetin ilan etmesi yerinde olur diye düşünüyorum; anti-Darwinist, anti-materyalist. Bütün basın bu seferberliğe katılsın. Bütün televizyon kanalları katılsın. İttihad-ı İslam’ı isteyelim, Türk-İslam Birliğini isteyelim; komünizmin geçersizliğini anlatalım, Darwinizmin-materyalizmin geçersizliğini anlatalım. Allah’ın varlığını, birliğini anlatalım; çünkü Allah’sız sistemden kaynaklanıyor PKK’nın azgınlığı. Büyük bir manevi hamle başlatalım; bu belayı topluca, milletçe ortadan kaldıralım. Başka türlü olacak gibi görünmüyor. Milli seferberliğin şartları oluşmuş olduğu anlaşılıyor.

Büyük Kurtuluş Savaşı’nda el birliğiyle, milletçe bu fitneyi ortadan kaldıralım. İlmi, bilimsel, felsefi, çok güçlü bir atak gerekiyor. Bütün televizyonlar, bütün radyolar, bütün gazeteler, bütün basın yurt içinde ve yurt dışında bu büyük kampanyaya katılsınlar. Biz bu kampanya için yazılı bir teklif getirelim. Bütün basına gönderelim, bütün resmi mercilere gönderelim. Yani bu milli şahlanış ve bu milli hamlenin nasıl olacağını; PKK’ya karşı topyekun milletçe mücadelenin, karşı mücadelenin nasıl olması gerektiğini anlatalım. Bir plan tarzında gönderelim. Meselenin ehemmiyetini anlatalım. Onlar da zannediyorum bu haklı talebimizi yerinde göreceklerdir.


Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın, "27 Eylül 2012tarihinde A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder