30 Mart 2013

Kuran'ın İslam Ahlakındaki Güzelliği !


Kuran’ın, İslam ahlakındaki güzelliğe bak. Şeytandan Allah’a sığınırım: “ Onun (yeminin) kefareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından,” yani kendi lüks lokantada yiyorsa yahut kendi evinde hindi eti, tavuk eti, ne yiyorsa ‘aynısından’ diyor Allah. “Ortalaması,” onun benzerinden. Bayat yemekleri falan değil. Fakire fukaraya öyle yapıyorlar ya, kurumuş ekmekleri falan veriyorlar; öyle değil. Kendisinin beğenerek sevdiği yiyecekten, gün içerisinde en beğendiği yemekler neyse onlardan. Onun ortalamasından, “on yoksulu doyurmak,” hep yoksulu doyurmak, Mehdiyet ruhu, “ya da onları giydirmek,” onlara kıyafet almak, “veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır.” Her şey köleyi çözmek, bağını çözmek, hep özgürlük, özgür olsunlar. Hep zengin olsunlar, güzel yesinler, güzel giysinler. Kuran’ın hedefi hep bu. Cenab-ı Allah’ın hedefi bu. (Maide Suresi, 89)

“Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin.” (Nahl Suresi, 114) Hem helal olacak hem temiz. Zararlı olmayacak. Zaralı yiyeceklerden kaçınacağız.

Şeytandan Allah’a sığınırım: “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları,” yani fal bakmak, “ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Maide Suresi, 90) Net, muhkem ayet, ima yok. İçki net, kumar, ima yok. Dikili taşlar, yine öyle fal bakmaya yönelik ve fal okları, “ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir.” “Şeytan bununla sizi mahveder” diyor Allah. “Sakın bunlara yaklaşmayın” diyor. İmayla hüküm var mı Kuran’da? Yok. Bak, muhkem. Şimdi bu hükmü hiçbir şekilde değiştiremezsin.



Bu yazı, Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'de yaptığı sohbet programından alınmış bir bölümdür. Sohbetin tamamını  bu adresten seyredebilir veya deşifresini okuyabilirsiniz. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder